Bölüm 32

5.5K 490 21
                                    



Engin'in suratında ki iğrenç sırıtış onun ağzının ortasına bir tane çakma isteğimi körüklüyordu. Zaten suratına yediği muştanın izini sanırım her aynaya baktığında görmek zorunda kalacaktı, tabi ki buradan çıkmadan ben onu öldürmüş olmazsam.

Kemal oldukça sakin ve hiç konuşmadan duvar dibinde ki eski koltuğa attı kendini. Sağ eliyle ensesini ovalıyordu bir taraftan. Silahımın kabzasının acısını hala çekiyor olmalı. Engin hala ayakta sırıtarak bizi seyrediyordu. Sedat oldukça sakin görünse de, benim için ne kadar telaşlandığını hissedebiliyorum.

Sessiz bir beş altı dakikalık bekleyişin ardından Kemal ayağa kalkıp benim önüme dikildi.

"akıllı bir kız olsaydın, bu durumda olmazdın"

"senden akıllı olduğuma eminim"

"ha haaaaa seni yakalayacağımı bile bile geldin, bu mu akıllı tarafın"

"beni henüz yakalamış değilsin"

Kemal'den önce Engin'in kahkahası tüm odayı doldurdu. Bunlar kendini ne zannediyor gerçekten merak etmeye başladım.

"ahh sevgilim, sende ki bu özgüvene hayranım, sanırım beni de en çok bu etkiliyor."

"bana sevgilim demeye bir son ver Kemal, ben senin gibi korkak heriflerle sevgili olmuyorum. Bunu öğrenmiş olman lazımdı"

"hıımmm, sen Ferit gibi biraz saf adamları tercih ediyordun değil mi? eee ne de olsa kandırması kolay oluyordur"

"birincisi Ferit senin aklının alamayacağı kadar akıllı bir adam, ikincisi o yediği kaba pisleyecek kadar şerefsiz değil ve en önemlisi de ne biliyor musun? Ben Ferit'i seviyorum"

Kaşları kalkmış bir şekilde beni dinliyordu, en son söylediğim sözlerle yüzü asıldı ve dişlerini sıkmaya başladı, zaten bu lafımın onu etkileyeceğini bildiğim için söylemiştim. Sedat'ın sırıtışına karşılık bende sırıtarak karşılık verdim. Engin'se o küçücük beyniyle olanları algılamaya çalışıyordu.

"sen kimseyi sevemezsin, çünkü senin bir kalbin yok Melek"

"sana yok"

O ara engin şaşkın bakışlarla patronuna dönüp

"abi bunlar sevgili değiller mi? bana sevgilim dedi Melek"

"ne sevgilisi lan? Abi kardeş bunlar, ne zırvalıyon sen?"

Engin saçlarını kaşıyarak bana bakıyordu, bende sırıtarak ona.

"Sedat ne yapcaz senin bu inatçı kardeşinle" dedi Kemal. Sedat ona dik dik bakarak "sen benim ellerimi çöz, ben ne yapacağını gösteririm sana" dedi.

Kemal öyle yüksek sesle bir kahkaha attı ki diğer odalardan duyulduğuna eminim. Uzun kahkahanın sonunda "lan ikisi de benim elimde istesem anında sıkarım kafalarına hala bir diklenme, hala bir kafa tutma peşindeler, ne yediriyorlar oğlum size neyin kafasını yaşıyorsunuz" dedi.

Engin salağıda onunla birlikte gülüp başını sallayarak patronun onaylar durumdaydı. Kemal lafını bitirdiğinde Engin'e dönüp "gün doğarken bunların kafasına sıkın, leşlerini de Ferit'in kapısına bırakın, bırakında o çok zeki adam anlasın bunların ne mal olduklarını" dedi. Engin onaylayarak "tamam" dedi. Bana yaklaşıp saçlarımı okşar vaziyette "üzgünüm sevgilim böyle olmasını sen istedin" dedi. Ben sadece gözlerinin içine baktım ve hiçbir tepki vermedim.

Alaycı alaycı yüzümüze güle güle çıktılar odadan. Sedat "yolun sonuna geldik sanırım" dedi.

"erken pes ediyorsun"

BAZI GİZLİ SIRLAR (Hayatımın Kazası)(tamamlandı)Where stories live. Discover now