Bölüm 70

3.9K 317 66
                                    


Herkese merhaba :)

Biliyorum bölüm arasını biraz uzattım ama hem rahatsızdım hem de memleketim de yaşanan son olaylara çok takıldım. İki kız çocuğu annesi olarak, o yavrularımıza yapılanları hazmetmem mümkün değil. Rabbim tüm yavrularımızı korusun. Ayrıca bir konu daha var söylemem ne kadar doğru bilemiyorum ama kendimi tutamıyorum.

Bu hikayeyi okuyan bir çok 16-18 yaş arası gençlerimiz var, bir çoğuyla irtibat halindeyim. Bu sözüm onlara, wattpad'da ensest, ve dilimin söyleyemediği sıra dışı, normal olmayan bir çok hikaye var. Ve işin kötü tarafı bunları yazanlarda bu yaşlarda olanlar. Kimseye tutup da sen bunları neden yazıyorsun, ya da neden okuyorsun diyemeyiz.

Ama gençlik artık beni korkutmaya başladı. Lütfen, lütfen sevgili gençler böyle şeyler okuyup da kafanızın karışmasına izin vermeyin. Normal olmayan şeylerin, normalmiş gibi kabul ettirilmesine müsaade etmeyin. Dediğim gibi kimseye karışmaya tabi ki hakkımız yok, ama kendimizi korusak yeter.

Bunları ne bir tartışma ne de birilerinin hikayelerine müdahale etmeye çalışmak olarak algılamayın. Ben bir anneyim, sadece sizin için söylüyorum. Üstüne vazife değil, sen ne karışıyorsun diyorsanız da, haklısınız der geçerim.

Neyse, bir de size güzel bir hikaye tavsiye etmek istiyorum ismiozen yani İsmihan Özen arkadaşımızın UMUT DOLU adlı hikayesini mutlaka okuyun desteğinizi esirgemeyin. Bu arada benim RÜYA adlı hikayeme de bir el atıverin :)

Ne kadar çok konuşmuşum yahu :) hadi ben sustum, hepinizi çok seviyorum :)

Keyifli okumalar...

Ferit'in yanında ter içinde duran Defne'ye şaşkınca baka kaldım. Sedat'ın "ooo" sözüne karşı Ferit'in şaşkın bakışı da Sedat'ta takılı kaldı. Ne kadar süre ben Defne'ye Ferit Sedat'a baktık bilmiyorum ama Berna'nın en arkadan "daha ne kadar burada dikilmeyi planlıyorsunuz? " cümlesiyle kendimize geldik.

Feri,t hala sıkı sıkı tuttuğu Defne'yle içeri girdi. Bu arada herkes ayaklanmış bize bakıyordu. Salona doğru geçince herkes, ben öylece dikildiğim yerde nihayet kendime gelebildim. Her ağızdan bir söz çıkarken önümde ki Yusuf'u itekleyerek Defne'nin karşısına geçtim. O Eski seksi hallerinden eser yoktu. Alayla gülümsememin üzerine, Sedat "sakin kıvırcık" diyerek kendince beni uyardı.

İki parmağımla Defne'nin çenesinden tutup kaldırdım ve bana bakmasını sağladım. Sonra elimi çenesinden çektim ve Sehpanın üzerinde ki ıslak mendili çıkarıp elimi sildim. Herkes ayakta film izler gibi beni izliyordu. Gözlerimin içine bakan kırmızı gözlerine dikkatle baktım. Henüz tek kelime etmemiştim, avucumu sonuna kadar açıp Osmanlı tokadını yüzüne geçirdim.

Kafası sola yatan Defne ' den bir hıçkırık koptu. Bana doğru atılan Sedat'a elimle dur yaptım. Sonra tekrar mendille elimi sildim ve koltuğa oturdum. Aslında biliyorum herkes benden daha fazlasını bekliyordu. Bende kendimden daha fazlasını beklerdim şahsen. Eminim burada saç baş girip bağırıp çağırmam bekleniyordu. Ama ben öyle yapmayacaktım. Ben Oturunca herkes bir yere oturdu sadece Defne ve ona sıkı sıkı yapışmış öfkeyle soluyan Ferit ayaktaydı.

Bende gayet sakin "oturun" dedim. Ferit, nihayet ellerini Defne'den çekip oturdu ve sakallarını sıvazlamaya başladı. Yusuf, bir sandalye getirip Defne'yi oturttu. Kısa süren sessizligin ardından ilk konuşan Ferit oldu. Sedat'a dikkatle bakıp "seni gördüğüme sevindim dostum, Melek öldüğüne hiç inanmamıştı" dedi yarı gülümseyerek. Sedat aynı gülümsemeyle karşılık verip Defne'yi işaret ederek "bu kadınlar bizi mahvetti sanırım" dedi.

BAZI GİZLİ SIRLAR (Hayatımın Kazası)(tamamlandı)Where stories live. Discover now