Bölüm 73

3.7K 313 79
                                    


Herkese merhabaaa :)

Uzun ve duygusal bir bölümle geldim. Bu bölümü Ferit'ten okuyacaksınız. Bölüm sonunda gerçekten hüzünlendim :( neyse uzatmayayım ve sizi bölümle baş başa bırakayım :) hepiniz kocaman öpüldünüz <3

Keyifli okumalar...


Ferit

Sabah kalktığımda yatakta yalnızdım. Kalkıp salona geçtiğimde kimseler görünmüyordu, sabahın körüydü herkesin hala uyuyor olması normaldi. Normal olmayan Melek'in ortalarda görünmemesiydi. Sesimi en alt seviyede tutup bir kaç kez "Melek" diye seslendim. Mutfak ve banyoya bakıp tekrar salona döndüm. Orada da yoktu, yeni ayıkıyor olmalıyım, çünkü Defne ve Yusuf'un salonda yattıkları aklıma geldi. Ama salon da boştu. Gittikçe telaşım artmaya başladı, ben uyurken bu evde neler olmuştu.

Koridora çıkıp, diğerlerinin yattığı, kapısı kapalı tüm odaları yumruklamaya başladım. Gözlerini ovalayarak ilk çıkan Berna oldu "noluyor yaaa sabah sabah" diye söylenmeye başladı. "Melek yok, Defne yok, Yusuf yok" dedim telaşla. "Nasıl yaaa" derken gözleri fal taşı gibi açıldı. O ara Feyza, Seyda Nejla Amir salona geldiler hepside meraklı gözlerle bize bakıyordu, Berna onlara olanları kısaca anlatınca bir panik deryası da onların arasında geçmeye başladı.

En son gelen Yusuf ve Sedat'tı, herkes bir araya gelince yüksek sesle "Melek ve Defne nerede bilen var mı? diye bağırdım. Yusuf'a dönüp "Defne seninle beraberdi bir açıklaman vardır umarım" dedim. Yusuf'tan önce Sedat konuşmaya başladı "gece Melek Defne'yi alıp gitmiş olmalı, su içmek için salona geldiğim de Defne yoktu, Yusuf tek başına uyuyordu, uyandığında hiçbir şeyden haberi yoktu" dedi.

"Allah'ım sen aklımı" koru diyerek saçlarımı hırsla çekiştirmeye başladım. Toroslardan serin görünen Sedat'a "ne biliyorsun Melek'in Defne'yi alıp gittiğini, ya birileri gelip götürdüyse, hepimizi uyuttularsa" diye bağırınca "öyle olduğunu düşünüyorum çünkü kalabalık bir evde kimse kimseyi zorla götüremez, ki Melek'ten bahsediyoruz, ayrıca silahın birini ve benim arabanın anahtarını da almış, gördüğün gibi ne kapıda zorlama var ne de evde değişik bir durum, yani Melek bu evden kendi isteğiyle çıkmış, sakin ol dostum, Melek akıllı kadın birazdan geri gelir" dedi.

Cümlesi bittiğinde dikkatle ona baktım "senin araban olduğunu ben de dahil hiç kimse bilmiyordu..." derken dönüp Nejla amire baktım tek bilen o, Melek ona sormaz eminim, o söylemek istese buna da izin vermez ona da eminim. Sonra dönüp tekrar Sedat'a baktım "sen biliyordun, lanet olsun onun gitmesine izin verdin, başına bir şey gelirse, ona ve bebeğimize bir şey olursa seni öldürürüm..." derken çoktan yakasını toplayıp yumruğumu kaldırmıştım.

Nejla Amir in "yeteeerr" diye isyan dolu sesiyle yakasını bırakıp geri çekildim kadın Sedat'ın önüne gelip "gerçekten Melek'in gittiğinden haberin var mıydı" diye sordu. Bıkkınlıkla nefes veren Sedat "kapıdan çıktıktan sonra gördüm, sadece arabanın anahtarını verdim, böyle bir planı olduğundan haberim yoktu, son dakikada gördüm" dedi. Gözlerini kısarak bakan kadın "onu durduracağına, ona yardım ettin yani, Sedat bıkmadın mı başına buyruk hareket etmekten, ya kötü şeyler olursa, ya yakalanırsa, onu kurtaramayız biliyorsun değil mi?" dedi ve kendini koltuğa attı.

Sedat düşünceli bir vaziyette hala ayakta dikiliyordu. Bende kendimi boş olan koltuğa atıp zonklayan şakağımı parmaklarımla sıkmaya başladım. Nerdeydi bu kadın Defne'yle ne işi vardı, neden tek başına hareket etti, nereye gitti, ya yakalanırsa, ya geri dönmezse, ya bebeğimize bir şey olursa, ya ya kendine bir şey olursa? Nefes almak hiç bu kadar zor gelmemişti, vurulduğumda bile bu kadar çaresiz hissetmemiştim kendimi. Ahh bu kadın beni öldürecek.

BAZI GİZLİ SIRLAR (Hayatımın Kazası)(tamamlandı)Where stories live. Discover now