Bölüm 64

3.8K 335 26
                                    



Ben geldim :) size verdiğim sözü tutamadım, arefe günü bölüm paylaşamadım. Ama şimdi size up uzun bir bölüm yazdım ve beni affedin diye de şuraya kalbimi bıraktım <3

Bayram süresince yeni yeni okuyucularım oldu, tek tek her bölümü oylamadan geçmediler. Hepsini yüreğinden öpüyorum ve hoş geldiniz diyorum. Bu arada instgram'da "hayatimin kazası" adı altında bir hesabımız var isteyen herkes oradan takip edebilir.

Ayrıca diğer hikayem RÜYA'ya da yeni bölüm attım ona da bir göz atıverin olur mu?

Geçmiş bayramınızı kutluyor ve keyifli okumalar diliyorum :)



Yusuf silahını indirip bana baktı, ona keza Ferit'te şaşkınca bakıyordu. Kapıya doğru hızlı adımlarla gidip onlara hiç bir şey söylemeden kapıyı açtım. Kapıda hala elini yumruk yapmış kapıya vurmaya hazırlanan bir adet Berna vardı. Berna'nın ohh nihayet söylemleriyle gülümseyip kollarımı açtım. Oda aynı hızla karşılık verip bana sarıldı. On saniye süren sağa sola sallanarak sarılma faslından sonra, bize hala şaşkınca bakan iki adamın ortasından geçip salona daldık. Elinde ki çantayı koltuğa atıp elini beline koyan Berna "Melek, kızım sen deli misin? Bu kadar belayı nasıl kendine çekebildin?" diyerek söylenmeye başladı. Arkamızdan içeri giren Yusuf ve Ferit sadece bizi seyrediyor, hiçbir müdahalede bulunmuyorlardı.

Elleri belinde benden cevap bekleyen Berna, gözüme azcık sinir ve merakla bakan Ferit, şaşırdığı ve merak ettiği her halinden belli olan Yusuf'a dikkatle bakıp ellerimi havaya kaldırdım. "hey heyyy heyy herkes bir dakika sakin olabilir mi?" hepsi aynı anda benden bir açıklama beklemeye başladı. "Berna bu Ferit, bu da Yusuf" dedim ve hemen arkasından "buda Berna bana İran'da yardım eden ve sağ salim ülkeme dönmemi sağlayan, bu birimde oldukça çok görev almış arkadaşım" dedim.

Ferit ve Yusuf ellerini uzatıp "memnun oldum" dediler. Berna da onlara aynı şekil karşılık verdi ve hemen arkasından "demek şu meşhur Ferit sensin" diye de eklemeyi ihmal etmedi. Tanışma faslını geçince koltuklara yerleştik. Yusuf ben bir kahve yapayımda uykumuz açılsın diyerek mutfağa geçti.

Berna "evet Melek, şimdi bana baştan sona her şeyi anlat bakalım" dedi. Bende uçağa bindiğim andan itibaren her şeyi tek tek eksiksiz anlattım. Bu arada Yusuf'un getirdiği kahveler çoktan bitmiş çay faslına dönmüştük bile. En son Ferit'le Meryem'in arasında geçen konuşmaları da anlatıp telefon kaydını da dinlettim.

Berna düşünceli bir şekilde elinde ki bardağı evirip çeviriyordu benim lafımın bittiğini anlayınca gayet sakin bir şekilde önce hepimizi sırayla süzdü ve bana dönüp "bu kadar aptal değilsiniz değil mi?" dedi. Hepimiz birbirimize bakıp bozulduğumuzu belli etmedik ama neyi kasdettiğini de anlamadığımız için verecek bir cevapta bulamadık.

Berna yerinden kalkıp ayakta volta atmaya başladı birkaç adımdan sonra tam ortamızda durup "ben sizi nasıl buldum hiç düşündünüz mü?" dedi, yine bakışıp sessiz kaldık. Atakan denen arkadaştan tel numaranı aldıktan sonra yerini bulmak çokta zor olmadı. Bunu ben yapabiliyorsam emin ol onlarda yapabiliyordur. Meryem'i tanımam ama Matilda hakkında duyduğum bazı şeyler var çok akıllı bir kadın olduğunu ve harika bir ikna yeteneğine sahip olduğunu duymuştum, ayrıca elinde bulunan dosyaların ne kadar değerli olduğunu da, eğer o dosyaları ele geçirirsek bu ülkede onları bitirmiş oluruz. Fakat Matilda'nın Ferit'e inandığını sanmıyorum sen onu kandırdığını zannederken alında o seni kandırmış. Çünkü o sana güvendiğini göstererek aklınca seni yani sizi oyalayacak asıl istediği sende ki şifreler Melek, onlar hala sendeler değil mi? onlar sende olduğu sürece sana hiç bir şey yapamazlar." Dedi.

BAZI GİZLİ SIRLAR (Hayatımın Kazası)(tamamlandı)Where stories live. Discover now