Kitap 1 - 5.Bölüm: Ölüm-Kalım Mücadelesi

6.1K 538 45
                                    

Kurt gibi acıkan Aiden, etrafa göz gezdirdikten sonra 100 metre ilerisinde gri renkli küçük bir tavşan görmüştü. Yeni hızını kullanan Aiden, 10 dakika içerisinde tavşanı yakalayıp öldürmüştü. Hemen küçük bir ateş yakıp, tavşanı pişirmeye başladı.

Güneş yerini Ay'a bırakırken, Aiden yemeğini yiyip kısa bir süreliğine meditasyon yapmaya karar vermişti.
Lotus pozisyonunu aldıktan sonra kısa bir süre içerisinde etrafında ki doğa enerjisini hissetmeye başlamıştı.

Enerjiyi bedeninde gezdirip dantianına çekmeye başladığında o enerji bir anda kara delik edasıyla dantiana çekilip yok oldu. Bundan habersiz olan Aiden, ustasının ona verdiği 3 aylık sürenin ilk bir ayını eğitim ile geçirecek diğer 2 ayda da ormanda avlanıp savaş tecrübesi kazanarak ve seviye atlamaya çalışarak geçircekti.

1 ay sonra...

Yarım ay yerini kızıl güneşe bırakırken, Aiden yattığı yerden kalkmaya başladı. Dantianını oluşturup, yeni eğitimine başladığından beri bir ay geçmişti. Bu son bir ay içerisinde yaptığı eğitimden dolayı vücudu gözle görülebilir bir şekilde değişime uğramıştı. Kolları ve karnı kaslanmış, boyuda birkaç santim uzamıştı.

Ustasının ona verdiği sürenin ilk bir ayını eğitim ile geçirmiş ve sıra 2 ay boyunca zarnal ormanının dış kesimlerinde yaratık öldürüp seviye atlamaya çalışarak geçirecekti.

Aiden kendine gelmek için göle atlayıp biraz yüzdükten sonra zarnal ormanına doğru ağır ağır yürümeye başladı. Ormanın dış kısmına geldiğinde durdu ve çevresinde yaratık olup olmadığını kontrol etmeye başladı.

Yarım saat sonra bir yerde durdu ve aurasını sebest bırakıp çevresindeki farklı auraları hissetmeye çalıştı. Çevreyi, aurası ile biraz inceledikten sonra güney tarafında bir aura değişikliği olduğunu farketti.

Tam o sırada güney tarafından bir kaplan ileri atılıp bir pençe savurdu.
Aiden, hemen arkaya doğru zıplayıp pençeden kurtuldu. Kaplan tüm heybetiyle ağaçların arasından yavaş yavaş yürüyerek Aiden'in karşısına çıktı.

Kaplanın boyu neredeyse iki metre, gözleri kan kırmızısı ve kürküde gece kadar siyahtı. Kaplanın kürkünün bir kısmı kanla kaplıydı, çünkü bu kaplan gece boyunca hiç durmadan avlanmış ve çok yorulmuştu. Enerjisi neredeyse tükenmek üzereydi, bu yüzden inine doğru giderken bir anda Aiden ile karşılaşmıştı.

Aiden, kaplanı görünce kalbi hızlanmaya başladı, çünkü bu onun ilk ölüm-kalım mücadelesi olacaktı. Aiden, enerjisini yumruklarına aktarıp kaplana doğru ileri atıldı. Kaplan karşısında bir çocuk olduğundan, Aiden'i fazla ciddiye almadı ve oda ileri atılıp sağ pençesini savurdu.

Aiden'in yumruğu ve kaplanın pençesi çarpışınca ortaya büyük bir çarpma sesi çıktı. Çünkü kaplan, Aiden'in yumruğu ile arkaya doğru savrulup bir ağacı devirmiş ve bununla da kalmayıp savurduğu pençesi bir daha kullanamaz hale gelmişti.

Kaplanın enerjisi tükenmek üzere olduğu için ve karşısındaki çocuğu küçük gördüğü için hiç enerji kullanmadan saldırmaya karar vermişti, ama bu saldırıdan sonra karşısındakinin onunla aynı güçte olduğunu anlamıştı. Ama artık yapabileceği bir şey yoktu, enerjisi tükenmek üzereydi, bu yüzden enerji kullanarak saldıramazdı. Fakat enerji kullanmazsa, çocuğun ondan daha güçlü olduğunu da biliyordu.

Kaplan yavaş yavaş devrildiği yerden kalkmaya çalıştı, ölmemek için normalde hiç bir zaman yapmadığı bir şeyi yapacaktı

Kaçmak!!

Bu heybetli ve onurlu yaratık beden alemi 1.seviye olsada hayatı boyunca girdiği ölüm-kalım mücadelelerinde hiç bir zaman kaçmamış ve savaşmıştı.

Fakat onuru hayatından daha önemli değildi, bu yüzden tam ayağa kalkıp hızlıca kaçacak iken, kendini tekrar havada bulmuştu. Aiden, kaplanın yerden kalkmasına izin vermeden ileri atılıp, arkasında onlarca ağırlıktaki bir kuvvet taşıyan yumruklarından bir tane daha savurmuş ve kaplanı tekrar havaya uçurmuştu.

Kaplan, bir ağacı daha devirip yere düştükten sonra kaçamayacağını anladı ve bu sefer hayatı pahasına tüm enerjisini kullanarak saldırmaya karar verdi.

Kaplan, bu sefer hızlıca ayağa kalkıp sol pençesine tüm enerjisini aktararak Aiden'e doğru ileri atıldı. Aiden, kaplanın ona doğru bir pençe savurduğunu görünce, ilk başta yaptığı gibi enerjisini ellerine aktardı ve oda kaplana doğru koşmaya başladı.

Kaplanı ilk başta aynı taktik ile uçurduğu için, onu biraz zayıf görmüş ve yine aynı hamleyi yapmaya karar vermişti. Fakat Aiden'in bilmediği bir şey vardı, oda bu pençenin ne kadar büyük miktarda enerji taşıdığıydı.

Aiden ve kaplanın saldırıları tekrar çarpışınca bu sefer savrulan kişi sadece kaplan değil, Aiden'de onun pençesiyle 10 metre geriye savrulmuş ve göğsünde kocaman bir yara oluşmuştu.

Kaplan, Aiden'in bu sefer ki yumruğunu başıyla karşıladığı için, kafatasısı parçalanmış ve hayatını kaybetmişti.

Aiden, göğsüne yediği pençe ve kaybettiği kanlar yüzünden bilincini kaybetmişti. Fakat, Aiden'in göğsünde ki yara akıl almaz bir hızla kapanmaya başlamıştı.

Aradan yarım saatlik bir süre geçtikten sonra yaradan geriye sadece büyük bir iz kalmıştı. Aiden, kısa bir süre sonra uyanıp, etrafına boş gözlerle bakmaya başladı. Bayılmadan önceki anıları aklına gelince hemen göğsüne baktı ve gözleri faltaşı gibi açıldı.

"Bu nasıl olur? Kaplanın açtığı yaradan sadece bir iz kalmış. Nasıl iyileştim ben." diye düşünürken hemen kaplanın devrildiği yere doğru koştu ve kaplanın ölü bir şekilde yerde yattığını gördü.

Geriye kalan enerjisinin bir kısmını ellerine aktarıp, kaplanın ense kısmına doğru ellerini savurdu. Geri çektiğinde ellerinde çakıl taşı boyutunda küçük bir kristal vardı . göğsündeki yarayı fazla düşünmeden ormandan hızlıca çıkıp kaldığı küçük gölün yanına geldi. Kristali önüne koyup meditasyon pozisyonuna geçti ve o kristali özümsemeye başladı.

Mr.Ksasuke

Ölümsüz Kral - Kitap 1: Santara'nın Çırakları [✔]Where stories live. Discover now