Ölümsüz Kral - Kitap 1: Santara'nın Çırakları [✔]

Kitap 1 - 41.Bölüm: Yuan Yu'nun Kara Kılıçları

Bu bölüm PinarYap adlı kullanıcıya ithaf edilmiştir.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Aiden hemen heyecanla atılarak diğer Klavuzu eline aldı. Kırmızı renkli kapağın üzerinde 'Kızıl Yıldırım Sanatı' yazıyordu. Kapağı çevirdiği anda yine sayfaların boş olduğunu gördü. Fakat aynı şekilde bir ses işitti. Kudretli ve güçlü bir erkek sesiydi.

"Ben bu klavuzun iradesiyim! Kızıl Yıldırım Sanatı, şeytani bir hız sanatıdır. Bu sanat, 5 aşamadan oluşmaktadır. İlk aşamada yıldırım sarı renklidir. Aşama ilerledikçe yıldırımın rengi değişir ve yıldırım daha güçlü hale gelir. Sarı yıldırım yeşile, sonrasında mavi ve mor renklerine dönüşür. En son aşamada ise en şeddetli ve kudretli olan kızıl yıldırımlar ortaya çıkar. Fakat bunu başarmak oldukça zordur. Kızıl yıldırımları elde etmek ve bu şeytani sanatta uzmanlaşmak tamamen size kalmıştır!"

Ses hiçliğe karışırken Aiden, heyecan içerisinde Kızıl Yıldırım sanatını düşünüyordu. Bu şeytani sanatta nasıl ilerleyeceğini bilmesede inanılmaz olduğu açıktı. Şuanda sahip olduğu Rüzgar Adımları tekniğinde bile daha tam olarak ustalaşamamasına rağmen inanılmaz bir hızı vardı. Eğer son aşamaya gelip kızıl yıldırımları kontrol edebilirse inanılmaz bir hıza sahip olacaktı.

Sarı yıldırımları test etmek istesede hala bir klavuzu incelememişti. Sol gözü değiştikten sonra ortaya çıkan bu klavuz, diğer 2 klavuzdan daha kudretli ve vahşi bir aura yayıyordu. Sanki her şeyi yakıp yok etmek isteyen bir iblis gibiydi. Aiden 'Cehennem Gözü' adlı klavuzu eline aldığı anda sol gözü parlamaya başlamıştı. İstemedende olsa klavuzu elinden bırakmıştı. Bir anda asil ve bir o kadar da ürkütücü bir ses duyuldu.

"Cehennem Gözü tekniğini öğrenmek için gücün yetersiz!"

Ses yok olduğu anda Aiden, gözlerini açarak derin bir nefes aldı. Sanki bir güç tarafından kendi zihninden atılmıştı. "Çok güçlü!" Aiden merak ve korkuyla haykırdı. Sesi işittikten sonra hissettiği güç kadim ruhu bile aşıyordu. Aiden, lotus pozisyonunu bozmadan tekrar meditasyona devam etti. Bu sefer Kızıl Yıldırım Sanatının ilk aşaması olan sarı yıldırımları test etmek için kadanosuna geçmişti.

Ustasına bakarak heyecanla konuşmaya başladı. "Usta lütfen Bilge aleminin zirvesinde bir yaratık ordusu oluştur." kadim ruh biraz şaşırmıştı fakat tereddüt etmeden binlerce büyülü yaratık oluşturdu. Aiden bu sefer sarı yıldırımları test etmekle kalmayıp yeşim kılıcını, ikiz kılıçlara dönüştürmek istiyordu.

Elinde yeşim kılıcı belirdi ve sarı yıldırımları aktifleştirdi. Bedeni sarı yıldırımlarla sarmalanırken acı içerisinde kıvranmaya başladı. Birkaç saniye geçtikten sonra sarı yıldırımları yok etmek zorunda kaldı. Bedeni yanıklarla doluydu. Yeşim kılıcı bile hafif kararmıştı. "Bu yıldırımlar senin kontrol edemeyeceğin kadar güçlü." kadim ruh çaresizce söyledi. 2 klavuzunda iradesini duymuştu. Teknikler onu bile aşan güçteydi. Aiden, kararlılıkla ayağa kalktı ve yeşim kılıcını tekrar eline alarak konuşmaya başladı.

"Bedenim bu sarı yıldırımları kaldıramayabilir fakat '9 Göğün İlahi Yıldız Bedeni' ekim sanatının 1.seviyesini kullanırsam bu yıldırımları kullanabilirim."

Yeşim kılıcı yere sapladı ve lotus pozisyonuna geçti. Kadim ruh merakla Aiden'i seyrediyordu. 9 Göğün İlahi Yıldız Bedeninin ilk seviyesini aktifleştirmek için meridyenlerini kapatması gerekiyordu. Bir yetişimcinin meridyenlerini kapatması demek, bundan sonra meditasyon yöntemiyle enerji çekememek demekti. Bu yüzden başka yetişimcilerin dantianındaki enerjiyi kendi dantianına transfer etmesi gerekiyordu.

Aynı zamanda bir yetişimci meridyenlerini kapatırsa dışarı veya içeri enerji sızmayacağı için yetişimci olmayan sıradan bir ölümlüden farklı gözükmeyecekti. Bu bir yandan iyi, bir yandan da kötüydü. İyi olmasının nedeni, gücünü daha kolay bir şekilde gizleyebilecek ve büyük balıkların dikkatini çok fazla çekmeyecekti. Kötü olmasının sebebi ise ekim tekniğinde ilerleyebilmek için sürekli başka yetişimcilerin dantianındaki enerjiyi kendi dantianına alması gerekiyordu. Bunun için bir yol bilmiyordu fakat bunu sonra düşünmek için bir kenara bıraktı. Zihnini tamamen temizledikten sonra derin bir nefes aldı. Meridyenlerin kapanması acı dolu bir süreçti.

Derin bir nefes daha aldıktan sonra acı içerisinde kıvranmaya başladı. Sanki kemikleri kırılıyor ve kasları yırtılıyordu. 1 saat boyunca yerde acı içerisinde kıvrandıktan sonra bedenini ilahi bir güç sarmalamaya başladı. Bir anda sanki serin sularda yüzüyor gibiydi.

"İlahi enerji!" kadim ruh heyecanla söyledi. Binlerce yıllık hayatı boyunca sadece birkaç defa ilahi enerjiyi görmüştü. İlahi enerji, onu bile etkisi altına almıştı. Sanki karşısında bir tanrı var gibiydi. İlahi enerji, yeşim kılıçla etkileşime geçtiği anda kılıç parlamaya ve 2 ayrı parçaya dönüşmeye başladı. Bir saniye sonra yeşim kılıç, aynı görünen 2 parçaya ayrılmıştı.

"2.evre!" kadim ruh heyecanla söyledi. Bu kılıcı Aiden'e verirken kılıca yeterli enerjiyi aktarırsa kılıç 2 ayrı parçaya ayrılarak 2.evreye geçeceğini söylemişti. 2.evrede kılıç, yetişimcinin ruhuna göre şekilleniyordu. Kılıcın ilahi enerjiyle etkileşime geçeceğini en uçuk hayallerinde bile düşünmemişti.

Gece kadar siyah olan 2 kılıçtan ürkütücü ve kudretli bir aura yayılıyordu. Kebzaları hafif yeşildi. Sanki ejder pulundan yapılmış gibiydi. 1 metreden biraz daha uzun olan kılıçlar, büyük aynı zamanda bir katana kadar da inceydi. Bu mükemmel bir uyumdu.

Tam bu sırada Aiden'in sol gözü parladı ve söndü. İlahi enerji yok olduğunda acı sona ermişti. Aiden'in tüm meridyenleri kapanmıştı. Cildi daha da parlak görünüyordu. Kasları güçlenmiş ve boyu birkaç santim uzamıştı. Saçlarıyla tekrar sol gözünü gizledikten sonra yerdeki 2 kılıcı eline aldı. "Yuan Yu'nun kılıçları 2.evre, Gasp eden kara kılıçlar!" Aiden sakince söyledi. Yuan Yu, kutsal ölümsüz olmuş bir cüce idi. Bu kılıcı yapan kişiydi.

2.evreye geçen kara kılıçlar özel bir yetenek kazanmıştı. 2.evreye, 9 Göğün İlahi Yıldız Bedeni ekim sanatının enerjisiyle geçiş yaptığı için bu ekim sanatına uygun bir yetenek almıştı. Bu da bir yetişimcinin enerjisini sömürerek Aiden'in dantianına aktarmasıydı. Aiden kafasını çevirip büyülü yaratık ordusuna baktı. Bakışları bir kılıç kadar keskindi. Sağ elindeki kılıcı yaratıklara doğrultup hafifçe boşlukta savurdu. Kılıçtan mor renkli bir kesik ilerleyerek büyülü yaratıklara ulaştı. Küçük bir patlama sesinden sonra neredeyse 5 büyülü yaratık yok olmuştu.

"Usta, lütfen yaratıkları Yeryüzü aleminin orta seviyesine çıkarın. Yoksa bunlar beni zorlayamaz." Aiden kararlılıkla söyledi. Yeryüzü aleminin altında yenilmez gibi hissediyordu. Yeryüzü aleminin başlangıcındaki bir yetişimci ile başa baş mücadele edebilirdi. Kadim ruh aptallaşmış bir biçimde Aiden'e bakıyordu.

Aiden tekrar Kızıl Yıldırım Sanatını aktifleştirdi. Bu sefer sarı yıldırımlar bedenini bir yılan gibi sararken Aiden, hala dimdik ayakta duruyordu. Kadim ruh şaşkınlığını bir kenara bıraktıktan sonra yüzünde büyük bir gülümseme ile büyülü yaratıkların seviyesini arttırdı. Aiden bir anda ortadan yok oldu. 1 saniye sonra tekrar ortaya çıktığında birkaç büyülü yaratığın cansız bedeni yere devrildi. Sarı yıldırımlar sayesinde hızı inanılmaz derecede artmıştı. Kızıl Yıldırım Sanatının diğer aşamalarını düşününce daha da heyecanlanmaya başladı. Tekrar gözden kayboldu ve yaratık ordusunun merkezinde ortaya çıktı. Kadim ruh, şaşkınlıkla Aiden'i izlemeye devam etti. Rüzgar Adımları tekniğinin 5.aşaması bile sarı yıldırımlarla boy ölçüşemezdi. Aiden, kara kılıçlarını boşlukta savuruyor ve mor kesiklerle yaratıkları öldürüyordu.

"B... Bu muhteşem! İnanılmaz!" kadim ruh heyecanla haykırdı. Sonrasında Aiden'i izlerken çıldırmışçasına kahkaha atmaya başladı. Aiden, sarı yıldırımlar sayesinde inanılmaz hızlı hareket ediyordu. Aynı zamanda kılıç oyunuda muhteşemdi. Yeryüzü aleminin ortasındaki büyülü yaratıklarla savaşabiliyor olsada aynı seviyedeki bir yetişimci onu yenebilirdi. Sadece Yeryüzü aleminin başlangıcındaki sıradan bir yetişimci ile ancak mücadele edebilirdi. Artık Yeryüzü aleminin altında bir yetişimciye asla yenilmezdi...

Mr.Ksasuke