Kitap 1 - 38.Bölüm: Simya Eğitimi [2]

4.5K 447 31
                                    

Bu bölüm kutusevv adlı kullanıcıya ithaf edilmiştir.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Sadece başlangıç için küçük bir alışveriş yapmış olamsına rağmen 1 kırmızı altını gitmişti.

İmparatorun verdiği görevde kazandığı 1 kırmızı altını çıkardı ve soğuk bir nefes alarak masaya koydu. Yaşlı adama teşekkür ettikten sonra Nehantis şehrinin kuzeyindeki Akuba ormanlarının yolunu tuttu.

1 saat içerisinde Akuba ormanlarının iç kesimlerine ulaşmıştı. Güneş en tepede ki yerini almıştı. Aiden konaklamak için düz ve geniş bir alan bulduktan sonra ruhsal algısıyla çevresini kontrol etti. Tehlikeli bir duruma karşı her an tetikte kalması gerekiyordu. Kocaman bir meşe ağacının önüne geldi ve sırtını ağaca yaslayarak lotus pozisyonunu aldı.

"Aiden, şimdi boyutsal çantana aktardığım simya kitaplarından şifalı bitkiler ile ilgili olanı çıkartıp okumaya başla. Birkaç saat sonra sana gelişiminde yararlı olacak bir iksir yaptıracağım."

Aiden ustasının sesini işittikten sonra boyutsal çantasından bir kitap çıkarttı. Kitabın kapağı zümrüt yeşili rengindeydi. Üzerinde siyah renkte 'Nieltus'un şifalı bitki bahçesi' yazıyordu. Kitap 10 santimden biraz daha kalındı. Binlerce sayfadan oluşuyordu. Aiden kapağı yavaşça çevirdi ve ilk sayfayı okumaya başladı.

"Ben Nieltus Ment. 4.130 yıllık yaşamımı tamamen şifalı bitkileri araştırarak ve gözlemleyerek geçirdim. Kimse tarafından bilinmeyen birçok bitki türünü keşfettim. Fakat çok kötü bir hastalığa yakalandım. Her yolu denememe rağmen hiçbir şekilde bu hastalığı yok edecek bir hap yapamadım. Hastalık giderek yayıldı ve sadece birkaç yıllık bir hayatım kaldı. Bu önemli bilgilerin benimle beraber yok olmasını istemiyorum. Bu yüzden bildiğim ve keşfettiğim herşeyi bu kitaba aktarıyorum."

Aiden, derin bir nefes aldı ve yavaşça sayfayı çevirdi. Sayfanın sağ köşesinde 'Sarı lekeli bataklık yoncası' yazıyordu. Sol tarafta ise sarı lekeli bataklık yoncasının detaylı bir resmi vardı. 3 yapraklı yeşil bitkinin her bir yaprağında irili ufaklı sarı lekeler bulunuyordu. Yancanın sapı, ince ve biraz koyu renkteydi. Aiden, resmi dikkatlice inceledikten sonra hafızasına kazıdı ve yonca hakkındaki bilgileri okumaya başladı.

"Bataklık bölgelerinde yetişen bu bitki, güçlü bir zehir içermektedir. Zehir, bitkinin sapında ve yaprakların üzerindeki sarı lekelerde bulunuyor. Bu zehri çıkartabilmek için ilk önce, bitkiyi kökünden sökerek çıkartmak gerekiyor. Yoksa zehir birkaç dakika içerisinde sizi felç edebilir..."

Aiden, bilgileri hızlıca okuduktan sonra bir sonraki bitkiyi incelemeye başladı. Mavi saplı bitkinin toplam 2 yaprağı vardı. Bir yaprağı kırmızı ve turuncu iken diğer yaprağı pembe ve mor renkteydi. Aiden, resmi incelemeyi bırakıp hemen bilgileri okumaya başladı.

"Bu bitki kanyon bölgelerinde yetişen ve çok nadir rastlanan bir çiçektir. 2 yapraklı ay çiçeği olarakta bilinen bu bitkinin her iki yaprağıda farklı renklerde ve farklı kokulardadır. Ay en tepede yerini aldığı zaman yaprakları parlamaya başlar ve salgıladıkları koku daha yoğun olur. Bu bitki, mor saplı ökse otu ve yağmur orkidesi ile yüksek ateşte karıştırılıp arıtıldıktan sonra 1 ay boyunca güneşte bekletilirse, çok güçlü bir asit haline geliyor. Bu asit bir platinyumu bile kolayca eritebilecek güçte. 2 yapraklı ay çiçeğini sadece dolunay zamanında toplayabilirsiniz. Yoksa etkisini tamamen kaybeder..."

Aiden'in öğrenme arzusu kabarmaya başlamıştı. Bilgileri hızlıca özümsüyor ve hafızasına kazıyordu. Bir sayfada 5'ten fazla bitki ile ilgili bilgiler vardı. Aiden, heyecan ve tutku içerisinde bir sonraki bitkiye geçti. Simya alanına olan ilgisi daha da artmaya başlamıştı. 4.130 yıllık yaşamını tamamen şifalı bitkileri araştırarak geçiren Nieltus'u, yavaş yavaş bir usta olarak görmeye başlamıştı.

Güneş, alçalmaya ve yerini Ay'a bırakmaya başlamıştı. Aiden 7 saat boyunca aralıksız kitap okuyordu. Fark edemesede simya ile ilgili büyük bir anlayış kazanmıştı. Aradan bu kadar uzun bir süre geçmesine rağmen ancak kitabın yarısına gelmişti. Bu süre boyonca 50.000'den fazla bitkiyi detaylıca incelemişti. Köken alemi 2.seviye ve 2 ana sınıfa sahip olduğu için incelediği bitkilerin, resimleri ile birlikte her özelliğini hatırlayabiliyordu. Hafızası normal bir yetişimciden onlarca kat daha iyiydi. Birçok bitkinin keşfedilmemiş yan etkilerini ve olağanüstü kombinasyonlarını biliyordu. Kitabı okudukça Nieltus'a daha fazla hayran olmaya başlamıştı. Onu tanımasada Nieltus, çoktan onun için bir usta konumunu almıştı. Aiden, kitabı okumaya devam ederken kadim ruhun sesini işitti.

"Şimdilik bu kadar yeter Aiden. Bir kazan çıkartıp su ile doldur. Kuru zambak sapından, beyaz orkideden ve kara yapraklı ökse otundan 1'er kilo çıkar. Süreci ben sana anlatacağım."

Aiden, kitabın kapağını kapattı ve boyutsal çantasına gönderdi. Bu kitap imparator için bile bir servet değerindeydi. 4 tane sağlam kaya getirip bir kare oluşturdu ve boyutsal çantasından bir kazan çıkarıp taşların üzerine yerleştirdi. Şehirden ayrılmadan önce yanına 3 altın karşılığında 10'ar litrelik 25 varil su alıp boyutsal çantasına koymuştu. İksir yapımlarında su önemli bir faktördü. Malzemelerin homojen bir şekilde karışmasını sağlıyordu. Bunun yanında iyi bir çözücüydü. Aiden bir varil çıkartıp kazanı suyla doldurmaya başladı. Varili boyutsal yüzüğüne koyduktan sonra bir ateş mücevheri çıkartıp kazanın altına yerleştirdi. Ateş mücevherini aktifleştirdiği anda kazan ısınmaya başlamıştı. Su ısınırken kadim ruh sakin bir tonda süreci anlatmaya başladı.

"Su kaynadığı anda kara yapraklı ökse otlarını suya at. Ateşin sıcaklığını sabit tutman gerekiyor. Suyun rengi siyah olmaya başlayınca, beyaz orkidelerin saplarını sök ve yapraklarını suya dök. Birkaç dakika sonra su köpürmeye ve azalmaya başlayacak. Tam bu sırada kuru zambak saplarını yavaşça suya bırak. Sonrasında ateşin sıcaklığını arttır ve beklemeye başla. Hadi bakalım seni izliyorum, göster neler yapabildiğini."

Aiden süreci dinledikten sonra malzemelerini hazırlamaya başladı. Su kaynadığı anda kara yapraklı ökse otlarını suya attı. Birkaç saniye sonra su yavaş yavaş siyah olmaya başlamıştı. Aiden bu sırada beyaz orkidelerin yapraklarını suya döküyordu. Süreci dikkatlice izliyor ve tepkimeleri seyrediyordu. Birkaç dakika sonra su, ustasının dediği gibi köpürüyor ve yavaşça azalıyordu. Aiden, tam o anda kuru zambak saplarını suya bıraktı ve ateş mücevherinin ısısını arttırdı. Kadim ruh gülümsedikten sonra konuşmaya başladı.

"Tepkimeleri gerçekten iyi gözlemledin. Ateş kontrolün de kusursuz. Birkaç yıl içinde büyük bir simyacı olacağına inanıyorum. Ateşin ısısını 100 °C daha arttır. İksirin hazırlanması 13-14 saatini alacaktır. Şimdi gelelim bu iksirin ne işe yaradığına.

Öncelikle sana Köken aleminden bahsetmem gerekiyor. Köken aleminde, doğa enerjisi kök enerjisine dönüşür. Bu kök enerjisi, normalden daha yoğun olduğu için meditasyon yaparken meridyenlerin daha fazla zorlanır. Bu yüzden kirlenerek tıkanırlar. Eğer meridyenler temizlenmez ise yetişimci darboğaza takılır. Meridyenleri temizlemenin birçok yolu vardır. Mesela Soğuk Yıldız müzayede evinde açık arttırmaya çıkartılan, simyacı Danri tarafından yapılmış hap gibi. Bu yaptığın iksir ise sadece meridyenlerini değil bütün bedenini temizleyerek enerji çekme hızını %100 arttıracak. Organlarını, kemiklerini, kasların, iliklerini ve kalbini tamamen kirden arındıracak. Tabi ki bu biraz acı verici olacak. Eğer arınmayı başarırsan auran daha asil ve daha güçlü olacak. Ayrıca birçok açıdan daha avantajlı olacaksın."

Aiden, iksirin etkilerini duyunca heyecanlanmaya başlamıştı. Ateşin ısısını sabitledikten sonra tekrar kitabı çıkartarak okumaya devam etti. Ne de olsa önünde uzun bir gece vardı...

Mr.Ksasuke




Ölümsüz Kral - Kitap 1: Santara'nın Çırakları [✔]Where stories live. Discover now