Kitap 1 - 31.Bölüm: Aketosh Şehri [3]

4.4K 431 39
                                    

Şişman çocuk, tam fırsatını bulmuş gibi heyecanlı bir şekilde konuşmaya başladı.

"Merak etme baba, tam bana layık bir kadın buldum. Hem çok güçlü hem de çok güzel bir kadın. Şuanda Xu Omi hanında konaklıyor. Gücüne bağlı olarak çok kibirli birisi. Bence onu sadece sen yenebilirsin, tam sana layık bir gelin. Belki onun gücü sayesinde Kont bile olabilirsin."

Zhang Qu, oğlunu dinledikten sonra heyecanlanmıştı. Onun kadar güçlü bir gelini olursa belki klanının statüsünü tekrardan arttırabilirdi.

"Muhafızlar hazırlanın Xu Omi hanına gidiyoruz!"

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Aiden ile Ela hana ulaştığında maskeli kadının gönderdiği araç ve görevli ile karşılaştılar. Görevli, Aiden'in yanına gelip altın büyüklüğünde bir madolyon uzattı ve konuşmaya başladı.

"Siz Aiden Claus olmalısınız. Efendim bu aracı size gönderdi. Aracı çalıştırmak için bu madalyonu kontrol kolundaki mavi taşın üzerinde bulunan boşluğa yerleştirin ve enerjinizin çok ufak bir kısmını aktarın. Bu sayede araç hareket etmeye başlayacak. Aracın hızını arttırmak için aktardığınız enerji miktarını arttırın, durdurmak için ise enerji aktarmayı kesin. Platinyumdan yapılan bu araçlar ulaşım için en kolay ve en hızlı yollardan birisidir. İyi yolculuklar dilerim efendim."

Adam açıklamasını bitirdi ve madalyonu Aiden'e verip uzaklaşmaya başladı. Aiden bir süre aracı inceledikten sonra hana girdi ve yemek yemeye başladı.

Bu sırada Vikont Zhang Qu, oğlu ve yanındaki 15 muhafızı ile Xu Omi hanına ulaşmıştı. Hancı Zhang Qu'yu gördüğü anda koşarak önüne geldi ve kafasını hafifçe eğdikten sonra konuşmaya başladı.

"Xu Omi hanımıza hoşgeldiniz efendim."

Zhang Qu, umursamaz bir tavırla hemen konuya girdi.

"Bu handa konaklayan maskeli bir kadın için geldim."

Hancı biraz düşündükten sonra kısa bir süre önce gelen maskeli kadını hatırladı.

"Bahsettiğiniz maskeli kadın 1 saat önce geldi. Sanırım 2.katta koridorun sonundaki odada konaklıyor."

Zhang Qu, hancının konuşması ile merdivenlere yöneldi ve 2.kata çıktı. Oğlu ve muhafızlar ile beraber koridorun sonuna dğru yürümeye başladı. Kapının önüne gelince sert bir tekme ile kapıyı devirdi ve içeri girdi. Şişman çocuk masada bir şeyler ile uğraşan maskeli kadını gördüğü anda konuşmaya başladı.

"İşte bu kadını istiyorum baba!"

Zhang Qu, kadını sakin bir şekilde süzerken kadının ne kadar çekici bir fiziğe sahip olduğunu düşündü. Kadın öfkeli bir şekilde ayağa kalktı ve maskesini çıkardı. Zhang Qu, kadının suratını görünce korkudan titremeye başladı. Kadın yavaş adımlarla yürümeye başladığında Zhang Qu, secdeye kapandı ve konuşmaya başladı.

"S... S... Sizi rahatsız ettiğim için çok üzgünüm Kontes Keira Romu! Gerçekten çok özür dilerim!"

Keira, öfkeli bir şekilde Zhang Qu'ya sert bir tekme geçirdi ve koridorun başındaki duvara gömülmesini sağladı. Enerjisini ses tellerine aktardı ve halkın büyük bir çoğunluğunun duyabileceği bir şekilde bağırmaya başladı.

"Ben Kontes Keira Romu! İmparator Ares Zed ve Dük Bai Long'un bana verdiği yetki ile Gümüş Kurbağa klanının halka yaptığı zorbalıklar ve kötü davranışlardan dolayı Vikont ünvanını alıyorum."

Keira'nın konuşması üzerine şişman çocuk altına işedi ve muhafızlar korku içerisinde titremeye başladı. Keira, bir anda gözden kayboldu ve sadece bir saniye sonra ortaya çıktığında şişman çocuğun başsız bedeni yere düştü. Muhafızlar ise Keira'nın baskısı yüzünden bilinçsiz bir şekilde yere kapaklanmıştı. Keira şişman çocuğun başını yüzüğüne koydu ve Zhang Qu'nun saçlarından tutarak sürüklemeye başladı. Keira'nın baskısı yüzünden yer sarsılmaya başlamıştı. Keira, Zhang Qu'yu Gümüş Kurbağa Klanının merkezine kadar sürükledikten sonra yüzüne sert bir tokat geçirdi ve konuşmaya başladı.

"Senin yanlış yönetim yöntemlerin ve aptal oğlunun davranışları yüzünden Gümüş Kurbağa klanınız bugün yok olacak Zhang Qu!"

Keira, Zhang Qu'ya tekrar sert bir tokat geçirdi ve klana girerek önüne gelen herkesi öldürmeye başladı. 2 saat içerisinde Gümüş Kurbağa klanından sadece Zhang Qu hayattaydı. Karısı, dostları, korymaları ve klanda bulunan her üyenin ölümünü kendi gözleriyle görmüştü. Büyük bir utanç ve hüzün içerisindeydi. Yıllarca Vikont ünvanını kullanarak halka zorbalık yapmış ve vergi kaçırarak klan hazinesine katmıştı. Vergiden kaçırarak klan hazinesine kattığı altınları oğlunun güçlenmesi için ona vermişti fakat aptal oğlu, eğitime odaklanmak yerine bu altınların her birini genel evlerde ve dükkanlarda harcamıştı. Aptal oğlunun davranışları ile kırmızı çizgiyi geçerek klanının yok olmasını seyretmişti.

Keira, son olarak Zhang Qu'nun başını gövdesinden ayırdı ve onu da boyutsal yüzüğüne koyarak harabe gibi gözüken klanı bölgesinden ayrıldı. Zhang Qu ve diğerlerinin başlarını muhafızlardan birine vererek konuşmaya başladı.

"Şehir merkezine 3 tane kazık dikin ve bu başları kazıklara yerleştirin!"

Muhafız, Zhang Qu'nun başı ile beraber Zhang Qu'nun karısı ve şişman oğlunun başlarınıda aldı ve şehir merkezine doğru ilerlemeye başladı. Keira ise şehir lordu Dük Bai Long ile görüşmek için malikanenin yolunu tuttu. Bai Long, Kara Kuzgun birliğinin 4.takım kaptanıydı. Dük ünvanıyla beraber imparatorluk çapında en yüksek konuma sahip kişilerden idi.

Keira malikaneye ulaştıktan sonra bir görevli yardımıyla Bai Long'un odasının önüne geldi ve kapıyı hafifçe tıklatıp içeri girdi. Bai Long'un önünde eğildikten sonra saygılı bir şekilde konuşmaya başladı.

"Dük Bai Long'u selamlıyorum!
Efendim, emriniz üzerine Aiden Claus ve arkadaşı Ela Samu'ya bir araç gönderdim. Gümüş Kurbağa klanını da emriniz üzerine yok edip aile üyelerini şehir meydanına astırdım. Efendim, kusuruma bakmazsanız bir soru sormak istiyorum. Aiden Claus ile neden bu kadar ilgilendiğinizi anlamadım o sadece Ruh aleminin zirvesinde bir uzman. İmparatorluk çapında onun gibi binlerce genç var."

Bai Long, sakin bir şekilde Keira'yı dinledikten sonra sessiz bir şekilde kıkırdadı ve konuşmaya başladı.

"Bunu bilmene gerek yok Keira. Görevlerini tamamladığına göre çekilebilirsin."

Keira bu soruyu çok merak etsede yapacak hiçbir şeyi yoktu. Aiden ve Ela'nın Juin şehrindeki yıl sonu akademi turnuvasında birinci olduğunu bilsede onlar sadece Ruh aleminin zirvesinde yer alıyorlardı. İmparatorluk çapında onların jenerasyonunda bulunup aynı seviyede olan binlerce genç vardı. Dük Bai Long'un onlarla bu kadar ilgilenmesinin sebebini gerçekten çok merak ediyordu. Keira, kendi malikanesine dönerken Güneş yerini Ay'a bırakmaya başlamıştı.

Aiden ve Ela'nın planlarına göre handa 2 gün dinlenip sonra yolculuğa çıkacaklardı fakat maskeli kadının gönderdiği araç ile yolculukları 1 haftadan sadece 1 günlük süreye düştüğü için yarın şafak vaktinde yola koyulmaya karar vermişlerdi. Eşyalarını toparlayıp üstlerini değiştirdikten sonra yataklarına geçip uyumaya başladılar.

Kızıl güneş gökyüzünü aydınlarırken Aiden ve Ela handan çıkmış ve araca binmişlerdi. Aiden, cübbesinin cebinden bronz madalyonu çıkarttı ve kontrol kolundaki mavi taşın üzerinde bulunan boşluğa yerleştirdi. Enerjisinin çok küçük bir kısmını aktardığı anda araç hareket ederek ilerlemeye başladı. Bir süre ileledikten sonra Nehantis şehrine giden kervanların kullandığı yolu buldu ve hızlanarak ilerlemeye başladı. 1 günlük yolculuğun ardından Nehantis şehrine ulaşacaklardı...

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Kraytus6 kullanıcı adlı kardeşim, 'Destan' adında güzel bir kitap yazmaya başladı. Bugün ilk bölümünü yayımladı. Şuanda birkaç bölümü hazır, ben önceden okudum. Bence benden güzel yazıyor[😁]. Kitabın ismine bakarak ön yargılı yaklaşmayın.

Ölümsüz Kral - Kitap 1: Santara'nın Çırakları [✔]Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon