Ölümsüz Kral - Kitap 1: Santara'nın Çırakları [✔]

Kitap 1 - 37.Bölüm: Simya Eğitimi [1]

Bu bölüm YildirimTR1 adlı kullanıcıya ithaf edilmiştir.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Kadim ruh, kudretli sesin bağırmasıyla kendini tekrar Aiden'in kadanosunda buldu. Korkudan titriyor ve soğuk terler döküyordu. Titremeye devam ederken kendi kendine konuşmaya başladı.

"Kim olduğunu gerçekten çok merak ediyorum Aiden..."

Tüm kolezyum maskeli figüre şaşkın bir şekilde bakıyordu. 100 beyaz altın az bir meblağ değildi. Bu kadar altını bir Dük bile rahatça gözden çıkaramazdı. Normal bir aile aylık 1 altınla rahatça geçinebiliyordu. Bunun yanında 100 beyaz altın astronomik bir fiyattı. Bu Soğuk Yıldız müzayede evi için yeni bir rekordu. Bundan önce bir parça için verilen en yüksek fiyat, 75 beyat altındı.

Kadın şaşkınlığını bir kenara bıraktı ve eliyle maskeli figürü işaret ederek konuşmaya başladı.

"Kolye 100 beyaz altına satılmıştır! Böylece bu geceki müzayedemizin sonuna geldik. Soğuk Yıldız müzayede evi hepinize iyi geceler diler. Tekrardan bekleriz!"

Kadının konuşması ile kolezyumda büyük bir alkış tufanı koptu. Kadın zarif adımlarla sahneden ayrıldı ve kolezyumdakiler dağılmaya başladı. Birkaç dakika içerisinde devasa kolezyum tamamen başalmıştı.

Aiden, ödemesini almak için hızlı adımlarla Agut'un yanına doğru ilerledi. Agut, gülümseyerek Aiden'in yanına geldi ve 100 beyaz altını çıkartıp konuşmaya başladı.

"Sizi tebrik ediyorum efendim, Soğuk Yıldız müzayede evi tarihi boyunca en yüksek fiyata satılan parçanın sahibisiniz. Müzayede evimiz %25 komisyon aldığı için 100 beyaz altının 25'i bizim payımız. Geri kalan 75 beyaz altını alabilirsiniz. Sizi ağırlamak bizim için büyük bir onurdu. Tekrardan bekleriz."

Aiden, umursamaz bir tavırla 75 beyaz altını aldı ve akademide iken avda kazandığı boyutsal yüzüğün içine attı. Boyutsal yüzük sıradan gibi gözüksede 50x50 metrekarelik bir alana sahipti. Aiden'in boyutsal çantası daha büyük alana sahip olsada çantaya sadece en değerli eşyalarını koymak istiyordu.

Ay en tepede yerini almıştı. Aiden bir han ararken tekrar kadim ruhla iletişime geçmeye çalıştı.

"Usta?"

Birkaç saniye sonra kadim ruhun ona güven veren sesini işitti.

"Burdayım Aiden. O Necromanger senin gözlerine baktığında o kudretli sesi duydum. Onun baskısı yüzünden bilincimi kaybettim, bu yüzden sana cevap veremedim. Normalde Necromangerler bir kolye için böyle bir zahmete girmezlerdi. O kolye önemli bir Necromanger üyesine ait olmalı yoksa bu konulara çok fazla önem göstermezler. Neyse bunlar geleceğin konuları."

Kadim ruh basit bir yalan uydurmuş olsada Aiden buna inanmıştı.

"Usta sana söylemek istediğim birşey var. Artık akademiye gitmeyeceğim. Bunun yerine Kara Kuzgun birliğine katılmak istiyorum. Bundan sonra gücümü gizlemeyeceğim. Büyük güçlerin dikkatini çekeceğimi biliyorum ama bu sayede daha güçlü olabilirim."

Aiden yumruklarını sıktı ve kendinden emin bir şekilde konuştu. İradesi sarsılmaz bir kaya gibiydi.

"Bu senin kararın Aiden, istediğini yapabilirsin. Ben sadece sana rehberlik edip senin güçlenmeni sağlayacağım."

Kadim ruh sakin bir şekilde konuştuktan sonra Aiden yürümeye devam etti. Kısa süre sonra bir han bulmuştu. Hana girip bir geceliğine bir oda kiraladıktan sonra yemek yedi ve odasına çıkıp güzelce temizlendi. Yatağına geçip lotus pozisyonunu aldıktan sonra kendini ustasının karşısında buldu. Kadim ruh derin bir nefes aldı ve bir bilge edasıyla konuşmaya başladı.

"Aiden, yarından itibaren seni simya alanında geliştirmeye karar verdim. Zaten daha önce zihnine birkaç formül aktarmıştım. Şimdi sana simyanın temellerinden bahsedeceğim. Simyanın özü paradan geçer. İksir yapmak için, hap arıtmak için, simya öğrenmek için yani simya ile ilgi her konuda paraya ihtiyacın olacak. Para olmazsa simya alanında gelişme gösteremezsin. Ayrıca sabırlı ve dikkatli olman da gerekiyor. Orta düzey hapları arıtmak bazen 15-16 saatini bile alabilir, bu yüzden sabırlı birisi olmazsan tüm süreci mahvedebilirsin. Eğer arıtma sürecinde dikkatli olmazsan hapın kalitesi düşebilir. Tepkimeleri dikkatli bir şekilde izlemeli ve ona göre müdahale etmelisin.

Bir simyacı aynı zamanda güçlü olmalı. Mesela yüksek seviye tüm hapları arıtabilmek için Yeryüzü aleminde olman gerekiyor. Bu yüzden yetişim simya için çok önemlidir. Bunların yanında ateş kontrolününde iyi olması gerek. Ateşin sıcaklığını gerektiği zaman yükseltip düşürebilmen gerekiyor. Yoksa kazan patlayıp yok olur. Yarın bir simya dükkanına gidip birkaç malzeme alacaksın. Sana simya hakkında birkaç klavuz ve kitap vereceğim. Bunlar sayesinde temelleri tamamen kavrayabilirsin. Şimdilik bu kadar biraz uyu ve dinlen."

Aiden'in simya alanına karşı büyük bir ilgisi vardı. Eğer genç yaşta ünlü ve güçlü bir simyacı olabilirse imparator Ares Zed'in yanında bile rahat davranabilirdi. Aiden, kadanosundan çıktı ve yatağına geçip heyecan içerisinde uyumaya başladı.
Bir simyacı olabilirse para sıkıntısından kurtulabilirdi. Yaptığı hapları satabilirdi. Onun için basit fakat imparatorluk çapında eşsiz olan formüllere sahipti. Soğuk Yıldız simya birliği ile bir anlaşma yapıp bu formülleri onlara on binlerce kırmızı altın karşılığında verebilirdi. Ölümsüzlük yoluna adım attığından beri bir simyacı olmak en büyük arzularından birisiydi.

Kızıl güneş Nehantis şehrini aydınlatmaya başlamıştı. Aiden, siyah kıyafetlerini ve mavi cübbesini üzerine geçirip boyutsal çantasını sırtına taktı. Odadan ayrılmadan önce son kez aynada kendisine baktı. Kızıl gözleri ve siyah uzun saçlarıyla sıradan birisinden daha yakışıklı görünüyordu. 16 yaşında birisine göre daha olgun ve daha mantıklı düşünüyordu. 1 yılda boyu 1.80 olmuştu. Keskin bakışları ve asil aurası ile bir aristokrat gibiydi. Aiden, odadan çıktı ve kahvaltı yapıp hanı terk etti.

Şehrin merkezinde biraz dolaştıktan sonra bir simyacı dükkanına buldu ve içeriye girdi. Dükkanın içerisinde beyaz sakallı, yeşil cübbeli, sarı gözlere ve keskin bakışlara sahip yaşlı bir adamla karşılaştı. Adam samimi bir gülümsemeyele konuşmaya başladı.

"Dükkanıma hoşgeldiniz efendim. Size nasıl yardımcı olabilirim."

Aiden yaşlı adamı saygıyla selamladı ve konuşmaya başladı.

"Efendim buraya birkaç şey satın almak için gelmiştim. 10 adet platinyumdan yapılmış kazan, 200 boş iksir şişesi, 500 adet ateş mücevheri ve satın almak istediğim birkaç şifalı bitki var."

Yaşlı adam siparişi duyunca gülümsemeye başladı. "Lütfen beni takip edin." adam arkasını döndü ve simya materyallerinin bulunduğu alana doğru ilerlemeye başladı. Dükkan 2 bölüme ayrılmıştı. İlk bölüm tamamen şifalı bitkiler ve otlarla doluydu. İkinci bölümde ise simya materyalleri bulunuyordu.
Yaşlı adam, kazanların önüne geldi ve üst üste 10 kazan dizdi. Sonrasında 200 boş iksir şişesi ve 500 ateş mücevheri getirdi. Ateş mücevherleri, simyacıların ateşi kontrol etmek için kullandıkları özel bir taştı. Ateşin ısısını kontrol altında tutabilmek için sadece 1 tanesi yeterdi.

Aiden ustasının söylediği şifalı bitkileri tek tek yaşlı adama söyledi ve her birisinden 5'er kilo aldı. Adam kasanın önüne geldi ve hızlıca hesabı açıklamaya başladı.

"Bu platinyumdan yapılmış kazanların bir tanesi 15 altın değerinde, 10 tenesi ise 150 altın ediyor. 200 boş iksir şişesi ve 500 ateş mücevheri ise 500 altın eder. Şifalı bitkilerin tamamı 350 altın ediyor. Toplamda 1 kırmızı altın ödemeniz gerekiyor."

Adam hesabı açıkladıktan sonra Aiden, ustasının dediklerini daha iyi anlamıştı. Altın gerçekten simya alanı için çok önemliydi. Sadece başlangıç için küçük bir alışveriş yapmış olamsına rağmen 1 kırmızı altını gitmişti.

İmparatorun verdiği görevde kazandığı 1 kırmızı altını çıkardı ve soğuk bir nefes alarak masaya koydu. Yaşlı adama teşekkür ettikten sonra Nehantis şehrinin kuzeyindeki Akuba ormanlarının yolunu tuttu...

Mr.Ksasuke