Ölümsüz Kral - Kitap 1: Santara'nın Çırakları [✔]

Kitap 1 - 8.Bölüm: Akademi Sınavı [1]

"Usta ben artık Juin şehrine gitmek istiyorum. Burdan sonra yoluma tek başıma devam edeceğim, bana öğrettiklerin için çok teşekkür ederim!!"

Lider, Aiden'in söylediklerini duyunca ona baktı ve gözlerindeki kararlılığı ve heyecanı gördü.

"Eminmisin evlat?" diye sordu. Ne de olsa herkes keni yolunu belirlemeli ve diğer kişilerinde buna karışması yerine sadece saygı duyması gerekiyordu. Lider de aynen bu şekilde yapıp Aiden'in vereceği karara saygı duyacaktı ve onu izleyeceği yolda engellemeyecekti.

"Eminim usta! Kendime güveniyorum." diye cevap veren Aiden, ustasına sarıldı ve kasabadan çıkıp Juin şehrine doğru yola koyuldu.
Ama çıkmadan önce ustasından bir harita almayı da ihmal etmemişti.

Aiden, kasabadan ayrılıp elindeki harita ile juin şehrine doğru yola çıkmıştı. Juin şehri ile kasaba arsındaki yol Aiden'in tekniği ile 12 saatlik bir mesafeydi ve Juin şehrindeki surlardan içeriye girebilmek için 1 altına ihtiyacı vardı. Aiden 8 saat boyunca Rüzgar Adımları tekniğini kullanarak yolculuk etti ve tam şehre girebilmek için gereken altını nereden bulacağını düşünürken karşısına bir kervan çıkmıştı.

Aiden, kervanın en önündeki arbanın yanına gidip arabayı durdurdu. Arabadan kızıl saçlı ,neredeyse 2 metre boyunda ve kahverengi gözlü bir tüccar indi.

"Ne istiyorsun, neden yolumuzu kestin?" diye soran tüccar Aiden'e bakmaya başladı. Aiden derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.

"Efendim ben Juin şehrine gidiyorum. Orada paraya ihtiyacım olduğundan sizinle bir şeyler takas edebileceğimi düşündüm ve kervanın yolunu kestim."

Adam aidenin nelere sahip olduğunu merak ettiğinden kafasıyla onaylayıp aidenin konuşmasına müsade etti.

Aiden, cebinden 3 tane hap çıkartıp konuşmaya başladı. "Bunlar enerji yenilemeyi 5 kat arttıran haplar."

Tüccar Aiden'in dediklerini duyunca gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Aiden, tüccarın buna inanmayacağını bildiği için bir tane hapı ona uzattı ve "İnanmıyorsanız bir tanesini deniyebilirsiniz." dedi. Adam hapı eline aldı ve biraz inceledikten sonra ağzına attı. Hemen meditasyon pozisyonuna geçip enerji çekmeye başladı. Enerjiyi bedenine aldığı anda ayağa zıpladı ve şaşkın bir şekilde konuşmaya başladı.

"Bu hap inanılmaz! Bunu nasıl buldun?" Aiden adamın şaşkınlığını görünce hafifçe kıkırdadı ve tekrar ağzını açıp konuşmaya başladı.

"Bu hapları nereden bulduğumu bilmene gerek yok. Sadece elimdeki bu iki hapa 150 altın versen yeter."

Adam cübbesinden, içleri altın ile dolu 3 tane kese çıkarttı ve Aiden'e uzatıp konuşmaya başladı.

"Bu keselerin içinde toplam 150 altın var evlat, hadi al."

Aiden, adamın uzattığı keseleri aldı ve adama hapları verip teşekkür ettikten sonra hızlı bir şekilde şehre doğru koşmaya başladı.

4 saat sonra...

Aiden, tüccar ile alışverişini saymazsa 12 saattir sürekli koşuyordu. Sonunda Juin şehrinin 50 metre uzunluğundaki ihtişamlı surlarını görmeye başladı. Surların önünde, şehre giriş ve çıkışları kontrol eden muhafızlar bulunuyordu. Aiden, hemen muhafızların yanına gitti ve şehre giriş ücreti olan 1 altını ödeyip bulundukları noktaya en yakın hanın yerini sordu. Cevabını aldıktan sonra zaman kaybetmeden şehre girdi ve hana doğru ilerlemeye başladı.