Kitap 1 - 42.Bölüm: Hakikat Şelalesi

4.2K 447 16
                                    

Aiden, sarı yıldırımlar sayesinde inanılmaz hızlı hareket ediyordu. Aynı zamanda kılıç oyunuda muhteşemdi. Yeryüzü aleminin ortasındaki büyülü yaratıklarla savaşabiliyor olsada aynı seviyedeki bir yetişimci onu yenebilirdi. Sadece Yeryüzü aleminin başlangıcındaki sıradan bir yetişimci ile ancak mücadele edebilirdi. Artık Yeryüzü aleminin altında bir yetişimciye asla yenilmezdi.

Aiden, birkaç saat içerisinde Yeryüzü aleminin ortasında bulunan bir büyülü yaratık ordusunu yok etmişti. Birçok yara almasına rağmen bedenini arıtmasından ve 9 Göğün İlahi Yıldız Bedeni ekim tekniği sayesinde inanılmaz bir hızda yenilenebiliyordu. Kadim ruh, gözlerini Aiden'den ayıramıyordu. Kusursuz kılıç kesikleri ve inanılmaz ayak oyunlarıyla sanki bir yılan gibi hareket ederek avını öldürüyordu. Kara kılıçların gasp etme yeteğini test etmek istiyordu fakat bu yeteneği ancak gerçek bir yetişimci üzerinde deneyebilirdi. Ayrıca şimdi halletmesi gereken bir konu vardı.

"Usta, artık Kara Kuzgun birliğine katılmak istiyorum. Bunun için hazırım!" Aiden, bir anda kadim ruhun önünde belirdi ve kararlılıkla söyledi. Kadim ruh, başıyla onayladıktan sonra sakin bir ifadeyle konuşmaya başladın.

"Seni nasıl bir sınav bekliyor bilmiyorum ama bu seviyedeyken çok kolay olacağını düşünüyorum. İstersen gidip teste katılabilirsin."

Aiden, ustasını saygıyla selamladıktan sonra kadanosundan ayrıldı. Kara Kuzgun birliği sınavının ilk testi Akuba ormanlarındaki bir şelalede idi. Şelalede yaşlı, ihtihar bir adam vardı. İlk testten sorumlu olan kişiydi. Eğer bir kişi ilk testi geçebilirse Kara Kuzgun birliğinden birkaç uzman gelip diğer test için o kişiyi alıp götürüyorlardı. Sınava katılan herkes ilk testi çok kolay bir şekilde geçebiliyordu fakat 2.testte neredeyse hepsi eleniyordu.

Bu yüzden yılda sadece 2 veya 3 kişi dışında Kara Kuzgun birliğine katılabilen kimse olmuyordu. Tamamen dahilerden ve yetenekli yetişimcilerden oluşan olağanüstü bir birlikti. Aiden, boyutsal çantasını alıp yemek yedi ve Akuba ormanlarının yolunu tuttu. Son birkaç gün içinde büyük bir güç elde etmişti.

Herhangi birisi Aiden'in şuanki gücünü sadece 1 yıldan biraz daha uzun bir sürede kazandığını duyarsa aklını kaybedebilirdi. Aiden, şuanda 16 yaşındaydı. Onunla aynı yaşta olan kişiler genellikle 7 belki de 9 yaşından beri antrenman yapıp güçlenmeye çalışıyorlardı. Fakat Aiden, bu ölümsüzlük yoluna daha 1 yıl önce adım atmıştı. Fakat şimdiden Yeryüzü aleminin başlangıcındaki sıradan yetişimciler ile rahatlıkla mücadele edebilirdi. Bu daha önce görülmemiş bir durumdu!

Aiden, Nehantis şehrinden çıkıp Akuba ormanlarının iç kesimlerine doğru ilerledi. Daha önce şelalenin yerini öğrenmişti. Bu şelale herkes tarafından biliniyordu.

Su sesleri duyulmaya başlamıştı. Hoş ve bir o kadar rahatlatıcı bir sesti. Aiden, ağaçların arasından geçerek şelalenin önüne geldi. Şelale uçsuz bucaksız bir dağın tepesinden akıyordu. Sudan güçlü ve şifalı bir his yayılıyordu. Şelalenin önünde küçük bir gölet oluşmuştu. Aiden, sakin adımlarla gölete doğru yürümeye başladı. Suyun üzerinde birkaç adım attıktan sonra bir anda önünde yaşlı bir adam belirmişti.

Üzerinde siyah cübbe bulunan yaşlı adamın bakışları bilgelik doluydu. Beyaz saçları omuzuna kadar geliyordu. Güçlü ve kudretli bir aurası vardı.

"Hoşgeldin Bay Aiden, sınava katılacağınız teğmen Turna tarafından daha önce bildirilmişti. İlk testten bahsetmeme izin ver. Bu şelale, hakikat şelalesi olarak bilinir. Hayatın boyunca kabullenemediğin bir gerçeği kabullenebilirsen bu testi geçebilirsin. Aslında senin gibi birçok velet geldi buraya, seninde onlardan bir farkın olduğunu düşünmüyorum. En fazla elinden şekerini falan almışlardır."

Ölümsüz Kral - Kitap 1: Santara'nın Çırakları [✔]Onde as histórias ganham vida. Descobre agora