Kitap 1 - 60.Bölüm: İrade

4.4K 412 87
                                    

Bu bölüm MythBunch adlı okuyucuya ithaf edilmiştir.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Büyük bir patlamayla birlikte derin bir nefes aldı ve gözlerini açtı. Devasa ağaçtan düşen yapraklar bir anda havada asılı durmaya başlamıştı. Uçan kuşlar sanki donmuş gibi bir anda hareketsiz kalmıştı. Doğa enerjisi bile bir anda hareket etmeyi kesmişti. Sanki zaman durmuş gibiydi.

Aiden, şaşkınlıkla bir anda ayağa kalktı ve etrafına bakmaya başladı. Devasa ağacın eteklerine olsada çevresi tamamen farklıydı. Yüz binlerce kilometrelik bir dağın tepesindeydi. Üzerinde bulunduğu dağ, sürekli hareket halindeydi. Buna rağmen en ufak bir ses bile çıkarmıyordu. Dağın eteklerinde, kuru ağaçlarla dolu olan uçsuz bucaksız bir orman vardı.

Kuru ağaçlar, ürkütücü aynı zamanda mistik bir his yayıyordu. Ormanın dört bir tarafından inanılmaz auralar yükselmeye başladı. Kimisi saygıyla dolu olan auraların, kimisi heyecanla doluydu. Dağın zirvesinden, ormana doğru akan devasa bir şelale vardı. Şalalenin suları, ormanın en karanlık köşelerine kadar uzanıyordu. Bu kuru ağaçlarla dolu olan ormanın ortasında ise dağ kadar büyük bir ağaç vardı.

Bu ağaç, diğer ağaçlardan farklı olarak kuru değil tamamen canlı gibiydi. Her bir dalından, bir nehir edasıyla enerji akıp geçiyordu. Hayat enerjisi, inanılmaz bir raddedeydi. Ağaçtan, kudretli aynı zamnada asil bir his yayılıyordu. Tanrıları bile titretecek aura yayılıyordu. Tanrılar bile, bu ağacın yanında basit canlılardan farklı değildi.

Bir anda şelaleden akan su, sanki donmuş gibi hareket etmeyi bırakmıştı. Devasa ağaçtan, bir nehir edasıyla akıp giden enerji durmuştu. Sanki, fırtına öncesi sessizlik gibiydi.

Devasa ağacın asil enerjisi yerini vahşi bir enerjiye bıraktı. Sanki asil bir ejderha iken bir anda bir iblise dönüşmüş gibiydi. Ağacın enerjisi yükseldikçe, kuru ağaçlarında enerjisi aynı anda artıyordu. Büyük bir patlamayla birlikte, devasa ağaçtan enerji taşarak tüm ovayı baskısı altın almaya başladı. Kuru ağaçlar, bir bir yeşermeye ve tekrardan canlı gözükmeye başlamışlardı.

Aiden'in arkasındaki ağaç sanki köklerinden ayrılmak ve o enerji ile birleşmek için can atıyor gibiydi. Aiden'in bakışları, gökyüzünü gördüğü anda korkuyla büyüdü. Dağın tepesinde kara bulutlar toplanmaya başlamıştı. Aiden, şaşkınlıkla ve korkuyla bu manzarayı seyrediyordu. Neden korktuğunu anlayamıyordu. Bunlar sadece yağmur bulutları gibiydi. Fakat, Aiden istemsiz bir şekilde korkuyordu. Kanı kaynamaya başlamıştı.

Kara bulutlar, bir anda göz alıcı bir şekilde parladı ve onlarca yıldırım gökyüzünü delerek Aiden'e doğru hızla ilerlemeye başladı. Aiden'in gözleri yerinden çıkacak gibiydi. Ruhu titremeye başladı.

"Kim olduğunu öğren Aiden! Geçmişini öğren ve geleceğine hükmet! İntikam almak için, tekrardan yükselmek için güçlen!" Gökyüzünü titreten bir ses duyuldu ve yıldırımlar tek tek Aiden'in sağ tarafına çarpmaya başladı.

Her yıldırım çarptığında, tanrıları bile titretecek kadar güçlü figürler ortaya çıkıyordu. Dağ, inanılmaz bir şekilde sarsılıyordu. Aiden, korkuyla dizlerinin üzerine düştü. Kafasını çevirip sağında dizilen figürlere baktı. Her birisi inanılmaz güçlü kişilerdi. Aiden, onların yanında kendisini çok aciz hissetti. Sanki, kudretli bir ejderhanın yanında basit bir karınca gibiydi.

Aiden'in hemen yanında yeşil saçlı, kızıl gözlü, 7 yaşlarında bir çocuk bile vardı. Çocuk, 7 yaşında olmasına rağmen inanılmaz bir güce sahipti. Çocuğun aurası, Aiden'i titretmeye yetiyordu. Figürler aynı anda kafasını çevirip Aiden'e baktı. Aiden, figürlerin bakışlarıyla birlikte bir kez daha korkuyla titredi. Sanki her birini tanıyor gibiydi fakat, daha önce bu figürlerin hiç birini görmemişti. En çokta 7 yaşındaki çocuğun bakışları onu şaşırtmıştı. Çocuğun kızıl gözlerinde, saygı ve özlem vardı. Bakışları öfke doludu. Fakat bu öfke, Aiden'e karşı değildi.

Ölümsüz Kral - Kitap 1: Santara'nın Çırakları [✔]Where stories live. Discover now