Kitap 1 - 67.Bölüm: Miharbi Raum

4K 384 84
                                    

Bu bölüm cellist-semih adlı okuyucuya ithaf edilmiştir.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

"Yüce Usta Ra Muai! Liderimizi saygıyla selamlıyoruz!" Zabu ve Pumai, aynı anda söyledi. Hemen ardından Taş Tabletin ortasındaki yeşim kristal, göz alıcı bir şekilde parıldadı ve çorak toprakları kudretli bir ses doldurdu.

Gökyüzünü bile titreten ses, sanki bir iblise aitmiş gibiydi.

"Dostlarım, ben Ra Muai! Karanlık Çağ yaklaşıyor dostlarım! Tarih kendini yine tekrarlıyor! Bu defa kaybeden taraf biz olmayacağız. Onu bulun! O, sizin boyutunuzda! 8 Kollu Yıldızı bulun!"

Kudretli ses tüm çorak araziyi doldurdu ve yaşim kristal tekrardan eski haline döndü. Pumai ve Zabu'nun gözleri şaşkınlıkla büyümüştü. Zabu'nun koca bedeni titriyordu. "8 Kollu Yıldız mı?" Zabu, korkuyla tısladı ve inançsızlıkla haykırdı. Pumai'ye göz ucuyla baktığında, onunda kendisinden bir farkı olmadığını görüyordu. Pumai'nin gözlerinden, korku ve şaşkınlık net bir şekilde okunuyordu. "O... O bir efsaneydi! Nasıl olurda bu boyutta ortaya çıkabilir!" Pumai, korku ve merakla haykırdı.

Hemen ardından arkalarında geceyi bile kıskandıracak kadar siyah kanatlara ve uzun bacaklara sahip bir Karga belirdi. Karganın gözlerinden şaşkınlık içerisinde olduğu anlaşılıyordu. Devasa Karga, tiz bir çığlıkla birlikte şekil değiştirdi ve genç bir kara elf ortaya çıktı. Saçları beline kadar uzanan kara elfin, bakışları inançsızlıkla doluydu. Zabu ve Pumai'ye sorgulayan gözlerle bir bakış attı ve konuşmaya başladı.

"Bu duyduğum ses yoksa yüce usta Ra Muai'ye mi aitti?" kara elf şaşkınlıkla sordu. Saçları beline kadar uzanan kara elfin bakışları sert aynı zamanda acımasızdı. Daha 30 yaşlarında görünüyordu. On binlerce kişiyi öldürmüş bir katil gibi bakıyordu. Cildi gri renkli olsada, kusursuz fiziği ve ilgi çekici kalçalarıyla tam bir tanrıça gibi görünüyordu.

Kadın, her ne kadar bir Sorgon olsada Ra Muai'yi hayatı boyunca ne görmüş, ne de sesini duymuştu. Sadece onun hakkında birkaç şey biliyordu. Ra Muai, bir iblis ve insan meleziydi. Bu tarihte görülmemiş bir durumdu. Ayrıca 1 milyon yılda sadece 1 kişide ortaya çıkan Ruh avcısı yan sınıfına sahipti. Kim bilir ne kadar da güçlüydü...

Zabu, devasa başını onaylar bir şekilde salladı ve çatal dilini çıkartıp tıslayarak kara elfin etrafında bir tur döndü. "Aeshma, küçük dostum... Tahmin ettiğin gibi o ses, Liderimiz Ra Muai'ye aitti. Güçlenmemiz gerekiyor, zamanımız kalmadı. 8 Kollu Yıldızı bulmalıyız. Savaşta büyük bir koz olabilir. Rehavin topraklarına geri dön. Dostlarımıza haber ver. Herkesin güçlenmesi gerekiyor! Karanlık Çağı ancak bizler engelleyebiliriz!" Zabu, kararlılık ve irade dolu bir ses tonuyla haykırdı. Aynı anda Aeshma isimli kara elf ve Pumai kafasını onaylar bir şekilde salladı.

Bu sırada dünyanın birçok noktasında sevinç dolu nidalar yükseliyordu. Kuru ağaçlar ile dolu olan bir ormanın derinliklerinde devasa Goril, heyecanla haykırdı. "Üstat Ra Muai hayatta!" aynı anda Issız Okyanusun derinliklerinde devasa bir Kılıç Balığı gökyüzüne doğru atıldı ve "Yüce Usta Ra Muai! Efendim hala hayattasınız!" diye haykırdı.

Hemen ardından Syum Yaprak Çölünün bambaşka bir noktasında büyük bir patlamayla birlikte kocaman bir akrep, gün yüzüne çıktı ve kudretle haykırdı. "Bu defa kaybeden taraf biz olmayacağız! Usta Ra Muai geri dönecek! O hala hayatta!"

Dünyanın gizemli ve mistik noktalarında bunun gibi birçok olay yaşanıyordu. Bunlardan tamamen habersiz olan Necromanger Tarikatı, tekrardan bir toplantı içerisindelerdi.

Ölümsüz Kral - Kitap 1: Santara'nın Çırakları [✔]Where stories live. Discover now