Kitap 1 - 97.Bölüm: Ölümün Havarisi

3K 288 34
                                    

Yuna, bir süre düşündükten sonra sakince gülümsedi. "Burdan kolayca çıkabiliriz! Sadece beni takip edin. Umarım hala çalışıyordur. Hadi gidelim!" Yuna, gülümseyerek söyledi.

*****

Vadi boyunca uzanan akarsuyun kıyısından bir süre koşturduktan sonra dar bir geçidin önüne gelmişlerdi. "Hadi hızlı olun! Yaklaşıyorlar!" Yuna, telaşla arkasını döndü ve söyledi. Birkaç yüz metre arkalarında hızla yaklaşan grubu çok net bir şekilde hissedebiliyordu. Hızlı adımlarla geçitten geçtikten sonra hemen arkasında Ela, Bei ve Haku vardı. Ela, istemsiz bir şekilde bir elma gibi kızarmış yanaklarla Aiden'e döndü.

Aiden, geçitten geçmek yerine yüzünde şeytani bir gülümseme ile birlikte arkasını döndü. "Hızlı ol Aiden! Bize yetişmek üzereler!" Ela, telaş ve endişe dolu bir ses tonuyla bağırdı. Aiden, başını çevirip Ela'ya bir bakış attı ve tekrardan önüne döndü.

Ela'nın Aiden'e karşı bir şeyler hissettiği açık ve netti. Fakat, Aiden'in kadınlarla ilgilenecek zamanı yoktu. Eğer Kuzey Riha Çöllerine ulaşamazsa dünya büyük bir felakete sürüklenecekti. Üzerinde tonlarca ağırlıkta bir dağ kadar yük varken, o kadınlarla asla ilgilenemezdi! Savunmasız bebekler, işkence eşliğinde taciz edilen kadınlar ve acı içerisinde kıvranıp neredeyse ölmek üzere olan yaşlılar... Hepsi kurtarılmayı bekleyen yaşamlardı.
Kan banyosu yapan acımasız katiller, karanlıklar ardında gizlenerek ölümcül planlar kuran aşalık köpekler ve daha nice iblisler... Hepsi öldürülmeyi bekleyen aciz yaşamlardı! Bu yüzden Aiden, zaman kaybetmeye göz yumamazdı. Boşa kaybettiği her bir saatte belki de birkaç yaşam solup gidiyordu. Bu yüzden elinden geldiğince güçlenmek için gayret ediyordu. Fakat, içerisinde kötü bir his vardı. Sanki bu çabalarının hepsi başarısızlıkla sonuçlanacak gibi hissediyordu. Ama her ne olursa olsun asla pes etmeyecekti!

"Endişelenmene gerek yok Ela. Onlar benimle başa çıkabilecek kadar güçlü değiller. Siz devam edin ve çıkış için bir yol bulun. Burayı ben halledebilirim!" Aiden, kararlı bir yüz ifadesiyle söylerken iblis vari bir ses tonuyla bomba gibi bir kahkaha savurdu. Ela, başını olumlu anlamda salladıktan sonra her ne kadar istemesede Yuna ve diğerleri ile birlikte geçidin birkaç metre ötesindeki mağaraya girdi.

Aiden, derin bir nefes alırken ruhsal algısını yavaş yavaş serbest bıraktı. Çevresini neredeyse 100 kişilik bir grup sarmıştı. Ayrıca vadinin dört bir tarafını kuşatmış olan neredeyse 1.000 kişilik küçük bir ordu denebilecek kadar tecrübeli Necromanger Tarikatı mensupları vardı. Bu küçük orduyu aşmak sadece 6 kişi ile oldukça zor bi işti. Bu küçük orduda sıradan askerler olsaydı Aiden ve diğerleri gibi dahiler arasında bile en üst sıralarda yer alan kişiler, her ne kadar sayıları fazla olsada sıradan askerleri aşabilirlerdi. Fakat bu askerler, Necromanger Tarikatının bizzat yetiştirdiği tecrübeli ve güçlü bir gruptu. Bu yüzden onlar ile büyük bir mücadeleye tutuşmak oldukça riskli bir durumdu.

Aiden, birkaç adım attıktan sonra sakince gülümsedi ve bir anda ellerinde gece kadar karanlık 2 kılıç belirdi. "Hadi korkak köpekler oyalanmayın ve çıkın ortaya, beni izlediğinizi biliyorum. Zamanımız sınırlı bu yüzden hep birlikte gelseniz iyi edersiniz. En azından bir şansınız olabilir!" Aiden, küçümser bir tonda söylerken ağaçların arasından siyah cübbeli birkaç adam çıktı. Cübbelerinin arkasında Necromanger Tarikatını temsil eden kendini yiyen bir yılan sembolü vardı.

Siyah cübbeli Tarikat askerleri Aiden'in çevresini sarmalarken çirkin suratlı bir adam, birkaç adım öne çıktı ve yüzündeki sinsi gülümsemesi ile birlikte konuşmaya başladı. "Bu kadar cesur olmana şaşırdım çocuk. Küçük bir çocuk gibi ağlayıp kaçmak yerini bize meydan okuyabilecek kadar cesursun!" çirkin suratlı adamın alay dolu konuşmasıyla birlikte diğer askerler küçümseyici bakışlarla kahkaha atmaya başladılar. Aiden, sadece gülümseyerek karşılık verdi ve hemen saçlarının arasındaki küçük yılana bir bakış attı. Kılıçlarını kaldırıp savaş pozisyonunu alırken tekrardan askerlere dönmüştü. "Birazdan kimin ağlayarak kaçacağını göreceğiz. Hazır olsanız iyi edersiniz. Çünkü artık kendimi tutmayacağım! Kurtarılmayı bekleyen onca masum bizi bekliyor!" Aiden, kararlı bir tonda söylerken ruh gücü yavaş yavaş yükselmeye başladı.

Ölümsüz Kral - Kitap 1: Santara'nın Çırakları [✔]Where stories live. Discover now