Kitap 1 - 71.Bölüm: Gizemli Mezar [4]

3.5K 384 64
                                    

Aiden, sakin bir şekilde ayağa kalkarken yüzünde irade dolu bir ifade vardı. "Neden bu kadar aptal olduğunu anlamıyorum. Güçlüsün fakat, güçlü olduğun kadar da aptalsın aşağılık yaratık! Şimdi senin tüm hamlelerini biliyorum ve artık tüm gücümü gösterebilirim!"

Aiden, kudretle haykırdı ve kara kılıçlarını kuşandı. Yılanın gözlerinde kibirli bir ifade belirdi. Soğuk bir kahkaha attıktan sonra alaycı bir tonda konuşmaya başladı.

"Hamlelerimi bilmen hiçbir şeyi değiştirmeyecek çocuk! Beni hala yenecek kadar güçlü değilsin! Eğer usta Tyhu'nun geride bıraktığı projeleri bana teslim edersen, sana acısız ve hızlı bir ölüm verebilirim."

Yılanın alay dolu konuşmasıyla birlikte Aiden, kahkaha atmadan edemedi. "Acısız ve hızlı bir ölüm mü? O halde bende sana tek bir seçenek sunacağım aptal yaratık! Eğer şimdi karşımdan çekilip bu lanetli mezardan çıkmama izin verirsen, belki hayatını bağışlayabilirim!" Aiden, kibirli bir tonda konuşurken yılanı öldürebilieceğinden emin bile değildi.

Sadece yılanı öfkelendirmek istiyordu. Bu sayede yılanın daha fazla hata yapmasını sağlayacaktı. Ve bunu neredeyse başarmıştı. Yılan, baskısını serbest bıraktı ve nefretle tısladı. Delikler ile dolu olan mağara, sarsılmaya başlamıştı. Aiden, ciddi bir yüz ifadesiyle savunma pozisyonuna geçti. Yılan, devasa ağzını açtı ve siviri dişlerinden yeşil renkli bir sıvı fışkırdı. Aiden'in yüzünde sinsi bir ifade belirdi.

"Kayayı bile eritecek kadar güçlü bir zehir..." Aiden, sakin bir tonda söylerken bedenini yeşim yıldırımlar sarmıştı. Bir anda yok oldu ve mağaranın farklı bir noktasında ortaya çıktı. Bu sırada zehir, Aiden'in bulunduğu noktaya çarptığı anda kayayı eriterek küçük bir çukur açmıştı. Aiden, yılana küçümseyici bir bakış attıktan sonra bomba gibi bir kahkaha savurdu ve konuşmaya başladı.

"Teklifim hala geçerli. Pes etmek için çok geç değil aşağılık yılan!"

Alay dolu konuşması, tüm mağarayı doldururken yılan, öfkeden deliye dönmüştü. Hayatı boyunca korkulan ve saygı duyulan bir yaratık olmuştu. 3.Kutsal Yönetici Tyhu'nun ruh ortağı olduktan sonra gerçek potansiyelini ortaya çıkartabilmiş ve bu seviyeye kadar ulaşmıştı. Tyhu öldükten binlerce yıl sonra bile, onun yanından ayrılmamış ve onun geride bıraktıklarını kormak için karanlıklar ardında gizlenmişti. Fakat, şimdi daha 20 yaşında bile olmayan genç bir insan, onunla alay ediyordu. Binlerce yıl yaşamış olan bu yılanı, sadece birkaç kelime ile birlikte öfkeden deliye dönmüştü. Bu sözler kabul edilemezdi.

"Kaçmak için sadece birkaç saniyen var insan! Yoksa sana acı dolu bir ölüm yaşatacağıma emin olabilirsin!" Yılan, nefret ve öfkeyle tısladı. Devasa kuyruğunu kaldırdı ve bir anda gece kadar karanlık olan mağara, göz alıcı bir şekilde aydınlanmaya başladı.

"Bu da ne böyle, neler oluyor?" Aiden, şaşkınlık ve merak içerisinde haykırdı. Bir anda üzerine çöken bbskıyla birlikte dizlerinin üzerine düştü ve bir ağız dolusu kan kustu. Göz kamaştırıcı ışık yavaş yavaş yok olurken Aiden, zorlukla kafasını kaldırdı.

"B... Bunu nasıl yaptın! Bu gerçekten inanılmaz! Ne kadar da büyüleyici..." Aiden, gördüğü manzara karşısında ne diyeceğini şaşırmıştı. Titreyen sesiyle konuşurken gözleri şaşkınlıkla büyümüştü. Yılanın kar tanesi kadar beyaz ve etkileyici derisi, gümüş renkli bir zırh ile kaplanmıştı. Kuyruğunun ucundaki altın sarısı pulun yerinde, kızıl renkli bir kılıç vardı. Göz bebekleri yavaş yavaş büyüdü ve tüm gözünü kapladı. Aiden, yılanın gözlerine bakarken sanki bedeninin kontrolünü kaybediyor gibiydi. Devasa yılan, sadece birkaç saniye içerisinde dehşet verici bir ölüm makinesine dönüşmüştü. Büyüleyici ve vahşi bir ölüm makinesi...

Ölümsüz Kral - Kitap 1: Santara'nın Çırakları [✔]Where stories live. Discover now