Ölümsüz Kral - Kitap 1: Santara'nın Çırakları [✔]

Kitap 1 - 50.Bölüm: Düello [2]

Bu bölüm eflatunayy adlı kullanıcıya ithaf edilmiştir.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Aiden, kadim ruhtan aldığı okçuluk eğitimi sayesinde temelleri birazda olsa biliyordu. 6 ayda kendini biraz geliştirmişti. Oklar hafif aynı zamanda oldukça keskindi. Aiden, yayı çekti ve oku bıraktı. Aynı anda 16 kılıç Kara Timsaha doğru hızla atıldı.

Bir anda konağın bahçesi toz içerisinde kalmıştı. Aiden'in yüzünde zafer kazanmış bir gülümseme vardı.
Toz yavaş yavaş dağılırken Kara Timsah ortaya çıktı. Aynı anda Aiden'in yüzündeki gülümseme yok oldu. Kara Timsah siyah bir balçık tarafından sarılmıştı. Aiden, kılıçları geri çekti. Bir anda büyük bir kükremeyle balçık dağıldı. Kara Timsahın bedeni daha da irileşmişti. Göz bebekleri incelmiş ve tam bir timsah gözüne dönüşmüştü. Sırtında 2 adet diken vardı.

"Kara Timsah 2.evre!" General, öfkeyle kükredi. Bir anda derisi kararmaya başladı. Dikenler arkaya doğru uzandı. Kuyruğunun ucunda bir topuz ortaya çıktı. Aiden'in yüzü ekşimişti. Kara Timsah tam bir canavara benziyırdu.

"Demek Kara Timsahı gerçekten öfkelendirdin. Bakalım ne yapabileceksin Aiden." binanın üzerindeki adam ilgiyle söyledi. Konağın dışında büyük bir kalabalık oluşmuştu. Onlarca kişi bu sahneyi izliyordu.

Aiden, artık biraz daha ciddi olması gerktiğini anlamıştı. Yoksa çok ağır yaralar alabilirdi. İkiz kılıçlarını eline aldı ve 14 kılıcı boyutsal çantasına gözderdi. Yüzünde şeytani bir gülümseme oluştu. "Cehennemin Gözü, karanlığın ışığı, evrenin sonsuz döngüsü! Uyan!" Aiden, kudretle haykırdı. Bir anda bedeni karanlık bir sis ile çevrelendi. Binanın üzerindeki adam dikkatli bir şekilde bu olayı izliyordu.

Karanlık sis yavaşça dağılmaya başladı. Aiden'in üzerinde siyah bir kumaş parçası vardı. Kumaşın üzerinde mavi bir ejder motifi bulunuyordu. Yüzünde ise bir yandan huzurlu bir yandan da ürkütücü bir his yayan maskesi vardı. Maskenin ardında sadece sol gözü görünüyordu. İkiz kılıçlarının keskin olan kısmı gümüş rengine dönmüştü. Kebzası ise bir ejderi anımsatıyordu.

"Ölüm Senfonisi..." Aiden, sakince söyledi. Bir anda sol gözündeki 3 siyah halka, inanılmaz bir şekilde dönmeye başlamıştı. 9 beyaz nokta, göz alıcı bir şekilde parlıyordu. Konağın bahçesinde kulağa hoş gelen bir müzik duyulmaya başladı. Kara Timsah kılıcını boşlukta savurup duruyordu. Müziği duydukça kulakları patlayacakmış gibi hissediyordu. Aiden, kılıcını kaldırdı ve boşlukta savurdu. Mor-Neon renginde bir kesik son hızda Kara Timsahın bedenine çarptı. Göğsünde kocaman bir kesik oluştu. Kara Timsah acı dolu bir çığlık attı.

"Kara Timsah Bataklık Bölgesi!" General öfkeyke bağırdı. Bir anda konağın bahçesi bir bataklığa dönmüştü. Birkaç tane ağaç yükselerek görüş mesafesini azaltmıştı. Kara Timsah bataklığa girdi ve gözden kayboldu. Aiden, ruhsal algısıyla Kara Timsahın nerede olduğunu bulmaya çalışıyordu. Fakat ruhsal algısı bataklık bölgesini algılamıyordu. Hemen zıplayarak bir dalın üzerine sıçradı. "Onu göremiyorum!" Aiden, kendi kendine söyledi. Arkasından gelen öldürme niyetini hissettiği anda kılıçlarını oraya savurdu fakat çok geç kalmıştı. Kara Timsahın pençesi Aiden'in sırtını boydan boya yarmıştı. Aiden, pençenin etkisiyle havaya fırladı ve bataklığa gömüldü. Sırtından oluk oluk kan akıyordu. Zorlukla ayağa kalktı ve, "Ölüm Çığlığı!" diye haykırdı.

Bir anda Ölüm Senfonisi yüzlerce kişinin çığlığına dönüşmüştü. Her taraftan acı dolu çığlıklar yükseliyordu. Aiden, kılıçlarını boşlukta savurdu ve birkaç metre boyundaki kesikler ağaçları devirdi. Bataklık yavaş yavaş yok olurken Kara Timsah vahşi bir kükreme ile ileri atıldı. Aiden, kılıçlarını sıkıca kavradı ve Kara Timsaha doğru atıldı.
Aiden'in sol gözü parlamaya başlamıştı. Kara Timsahın pençesiyle Aiden'n kılıcı çarpıştığı anda büyük bir sonik patlama oluşmuştu. Kara Timsah birkaç adım gerilerken Aiden, konağın duvarına savrulmuştu.