27. YapaMadım

164 9 3
                                    

Yoonkook arasında hissettiğim çekim beni buna itiyor arkadaşlar.

Not: Bu bir uyarıdır. Bölüm +18 sahne içerir, başladığı ve bittiği spesifik bir aralık yok maalesef.

~Dünya


"Hyung." diye mırıldandı Jungkook, Seokjin'le paylaştığı odanın kapısındaki Yoongi'ye. Yoongi bakışlarını ona çevirdi. Jungkook kendi odasını gösterdiğinde kapı kulpundaki elini indirdi.

İçeri girdiği an Jungkook'a döndü. Kapıdaki anahtarı çevirip sesini duyan Jungkook hızlı adımlarını ona yönlendirdi. İki adımda burnunun dibine geldiği adama baktı yukarıdan. Yoongi kendini bir açıklamaya hazırlamıştı.

"Uykum var." dediği an dudaklarında hissettiği baskıyla donakalmıştı. Jeon Jungkook'un bunu kesmesi gerekiyordu. Bu ani öpüşleri Yoongi'yi utandırıyordu. Utanmaktan kim hoşlanırdı ki? Baskı kaybolduğunda Yoongi öylece biraz daha kalmasını umarken buldu kendini.

"Seni özledim." diye fısıldadı Jungkook yeterince uzaklaşmadığı dudaklara. Oysa daha dün öpüşmüşlerdi. Jungkook pratiğe giderken bir anlığına dudaklarını Yoongi'nin dudaklarına bastırmış olsa da öpüşmüş sayılırlardı. Bugün sadece akşam herkes toplandığında görüşebilmişlerdi. Defne gideli birkaç gün oluyordu. Birkaç gündür olduğu gibi Jungkook'un tüm günü dans pratiğinde, Yoongi'ninse stüdyosunda geçmişti.

"Ben de seni özledim." dedi ellerini uzun boylu çocuğun ensesine koyarken.

Bu sefer dudaklarını pembeliklere bastıran Yoongi olmuştu. Jungkook kollarını hızla onun beline sardı. Yoongi'nin üst dudağını dudakları arasına hapsetmiş emerken Yoongi de onun alt dudağına minik öpücükler bırakmakla meşguldü. Bir anlık ağzını aralamasıyla Jungkook'un sıcak dili kendi diline dokunduğunda inledi. Sesi kısıktı ama bu Jungkook'un onu duymasına engel değildi. Duyduğu inlemeyle aniden hızlanmıştı.

Dilinin tamamını Yoongi'nin ağzının içine gönderirken hafifçe eğilip onu kucağına almıştı. Ezbere bildiği odasında yatağa ilerlerken bir an bile tereddüt etmemişti. Yoongi, sırtı yatağın yumuşak zeminiyle buluşunca irkildi. Dudaklarını, dolayısıyla ağzının içini terk eden Jungkook'a sitemli bir inleme bahşetmişti. Jungkook onun boynuna dudaklarını dayadı. Öpücüklerini pijamanın altında kalan köprücük kemiğine ilerletti. Birkaç gün önce bıraktığı izin hala duruyor olmasına gülümsedi.

"Bu tek tarafta güzel durmuyor. İzninle." dedi alaycı ses tonuyla Jungkook. Sağdaki köprücük kemiğini emmeye başladığında Yoongi bilerek ellerinden birini Jungkook'un sertleşen bölgesine değdirmişti. Üstündeki beden biraz daha sert emerken Yoongi elinin altındakini sıktı hafifçe. Jungkook başını kaldırıp inlemişti.

"Resmen kaşınıyorsun hyun... Ah!" Sözünü bölen pijamasının içine sızıp boxerını da aşan parmaklardı. Yoongi avcundaki sertliği kavradı. Jungkook ağırlığını Yoongi'nin üzerine bırakmamak için direniyordu. "Yoongi, yapma. Elimden bir kaza çıkacak."

"Beni kaza olarak gördüğünü bilmiyordum." Yoongi'nin kırgın ses tonunu duyduğunda kapalı gözlerini hızla açmıştı. Yoongi elini sertliğinden çekmiş ve onun dokunmalarına ne kadar ihtiyacı olduğunu anlamasını sağlamıştı.

"Onu demek istemedim. Sen yorgunum deyince istemezsin diye..." Yoongi onu bir öpücükle susturmuştu. Geri çekilmedi. Yeniden öpücük derinleşirken bu sefer Jungkook'un üstündeki uzun kollu tişörtü çekiştiriyordu Yoongi. Jungkook onu başından çekip çıkardığında Yoongi'nin parmakları karın kaslarını bulmuştu. Dudakları birleşmeden önce Yoongi'nin de pijama üstü yeri boylamıştı.

Mint ScentTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang