60. Biliyorduk

75 9 30
                                    

Bölümleri önceki kadar sık yüklemem mümkün olmadığı için üzgünüm bir miktar...

~Dünya


Mutfaktan gelen gülme sesleri uyandırmıştı Jimin'i. Yatağın diğer tarafına elini attığında boşlukla karşılaştı. Midesi bulanmıyordu, uykusunu da almıştı ancak biraz sersemlemişti. Misafir odasından çıkan adımlarını seslerin geldiği yöne çevirdi. Onu ilk fark eden kişi yüzü kapıya dönük oturmuş Taehyung'du.

"Chim? Uyanmışsın." Ayaklarını sürüyerek annesine ilerledi Jimin. Başını tezgahta bir şeylerle uğraşan kadının omzuna yaslamıştı.

"Oğlum? İyi misin biraz daha?" Jimin mırıltıyla onayladı onu. Bu sırada Taehyung gelip belini kavramıştı Jimin'in. Zayıf bedeni mutfak kapısına çekerken hiç zorlanmadı.

"Taehyung? Ne yapıyorsun?" Homurdandı sevgilisinin orantısız hareketine.

"Yüzünü yıkayalım önce. Acıkmışsındır, yemek yiyeceğiz." Jimin musluğa eğilerek yüzünü yıkarken de ellerini uzaklaştırmamıştı Taehyung. Islak yüzünü silmeden ona döndü bu yüzden.

"Taehyung, henüz onlarla konuşmadık. Bana böyle dokunup duramazsın. Annemleri ziyarete geldiğin zamanlar birlikte uyumuş olabiliriz ama apaçık bir şekilde beni sarmalaman bambaşka bir olay." Taehyung açıklamaya girişti.

"Ama ben..." Bay Park seslenmişti bu sefer de. Taehyung açıklama yapmadan Jimin'i içeri götürmek istemiyordu ancak duydukları kelimeler açıklamayı gereksiz kılmıştı.

"Damat! Hadi gelsenize artık, oğlumun yine midesi bulanmaya başlarsa evlendirmem bak seninle!"

Jimin kaşlarını kaldırdı bakışlarını Taehyung'a dikerken. Taehyung süt dökmüş kedi haliyle dudaklarını kemiriyordu.

"Taehyung?" Adını duyunca başını eğmeyi bırakmıştı uzun boylu. "Damat mı dedi babam az önce? Ve evlendirmek mi?"

Hızlı adımları salona yöneldi. Yemek masasında oturan Park çifti ve Jimin'in kardeşi Jihyun şaşkın gözlerle izlediler alelacele içeri giren Jimin'i. Taehyung da arkasında belirdi birkaç saniye sonra.

"Hyung? Oturmayacak mısınız?" Jimin bir an kardeşine bakmış, yeninden babasına çevirmişti gözlerini.

"Baba, az önce ne dedin sen?" Bay Park yanlış bir şey demiş olma ihtimalinden şüphelenip eşine dönmüştü teyit almak için.

"Yemeğe gelin de yeniden miden bulanmasın dedim oğlum. Neden ki?" Jimin kelimelerin üzerine basarak tekrar etti banyodan duyduklarını.

"Damat dedin. Evlendirmem bak dedin." Bay Park panikle ayaklanınca afalladı Jimin. Kendisine doğru gelmesini beklediği babası yanından geçmiş, Taehyung'a ulaşmıştı.

"Taehyung, oğlum. Bir pot mu kırdım yoksa? Etmedin mi hala teklifi?"

"Ya baba, baksana boynunda işte yüzük Jimin'in." Ağzı dolu Jihyun kısa boylunun kolyesini göstererek konuştu. Üzerinde minik bir güneş simgesi olan zarif yüzük Jimin'in boynundaki zincire takılıydı.

"Oğlum, neden parmağına takmadın yüzüğünü? Bak, Taehyung takmış ne güzel." Aynı yüzüğün ay simgeli olanı Taehyung'un sol yüzük parmağında parıldıyordu.

"Bir dakika, bunlar bana çok fazla." dedi Jimin kendi kendine konuşur gibi. işaret parmağını Jihyun'a doğru salladı. "İlk olarak, ben senin hyungunum, bana bir daha Jimin dersen seni kulaklarından tavana asarım." Babasına döndü hızla. "Siz evleneceğimizi biliyor muydunuz? Nasıl ya? Ben uyurken mi söyledi Taehyung?"

Mint ScentWhere stories live. Discover now