71. Son Dakika

56 7 1
                                    

Yeterince beklediğimizi düşünüyorum...
~Dünya


"Taehyung?" Boş odayı kısık gözlerle süzdü Jimin. Taehyung banyoda olmalıydı, balkonda görünmüyordu. Yataktan kalkmadan önce bir kez daha seslendi. "Tae? Banyoda mısın?"

Su sesi gelmiyordu. Dolayısıyla duş alıyor ve onu duymuyor olamazdı. Banyo kapısını açıp boş banyoyu gözler önüne serince de ortaya çıkmıştı zaten Taehyung'un yokluğu. Telefonuna uzandı. Sevgilisini aradı ancak anında meşgule düşmüştü araması. Nerede olduğunu soran kısa bir mesaj attı. Pijamalarını değiştirmek adına valizine yöneldi. Taehyung'dan beş dakika boyunca haber alamazsa odadan çıkıp onu aramaya gidecekti çünkü. İnce bir kazak ve kot pantolon geçirdi üzerine. Banyoya yönelmiş, yüzünü yıkamış ve dişlerini fırçalamıştı. Hala bir arama ya da mesaj gelmeyen telefon ekranına bir kez daha baktı ve spor ayakkabılarını giyip oda kapısına yöneldi. Kapıyı açtığı an karşısında görmüştü aradığı bedeni.

"Taehyung? Neredesin sen? Aradım seni, mesaj da attım ama..." Lafını yarıda kesmişti zira karşısındaki çocuk ona bir bakış atıp odaya girmeyi tercih etmişti. Jimin'in kaşları çatılırken Taehyung'un arkasından ilerledi. Uzun boylu çocuk bir gömlek giyiyordu, muhtemelen otelden hiç çıkmamıştı. Bir kez daha konuşmak için ağzını açtı ancak konuşamamıştı.

"Aradığını gördüm, mesajını da. Meşguldüm, o yüzden cevap veremedim sana." Diğeri hala ayakta dikilirken Taehyung yanındaki boşluğa vurdu avcunu birkaç kez. Jimin gelip onun yanına oturmuş, mesafe koymayı ihmal etmemişti.

"Neyle meşguldün? Bana haber veremeyeceğin ne oldu ki?" Taehyung elindeki telefonun kilidini açıp Jimin'e uzattı. Haber sitesinin birinde ikisinin fotoğrafı vardı. Başlığı tereddüt ederek okudu. "Ruh eşlerinin gerçek ilişkisi ortaya çıktı, tüm hayranlar şokta."

"Korkma, sadece ilişkimiz açıklanmış. Bu kadar endişelenmeni gerektiren bir şey yok hayatım." Taehyung'un sakin sesini duyduğunda başını ona çevirdi haberin devamını okumadan. Korkunç bir şey yazmış olma ihtimallerinden şüpheleniyordu hala.

"Neden dava açılıyor o halde? Şirket açıklamayacak mıydı ilişkimizi? Sen öyle dememiş miydin? İlgileniyorsun sanıyordum." Hızlı hızlı kurduğu cümleleri onun dudaklarına bir öpücük bırakıp bedenini kolları arasına çekerek durdurmuştu Taehyung.

"İlişkimizden ve kazadan bahsediyorlar. Gazetecilere bizi takip etmelerini söylediğimizi ve kazanın da bizim hatamız olduğunu yazmışlar, şirket bunun için dava açıyor." Bunu gözlerini yumarak söylemişti çünkü Jimin'in biraz sonra bağıracağını biliyordu. Ki beklediği de çok gecikmeden geldi. Sarı saçlı bir hışımla ayağa kalkmıştı.

"Ne demek bizim hatamız ya? Manyak mı bunlar? Kafayı yemişler! Taehyung sen ölebilirdin! Sen kolunun kırılmasıyla o kazayı atlatamayabilirdin! Yoongi hyung bile söyledi arabanın fotoğraflarının korkunç olduğunu! Neden kendi kendimizi öldürtelim, manyak mıyız biz?" Taehyung da ayaklanmış, onu sarmalamıştı sımsıkı.

"Aşkım, sakin olur musun? Dava açılıyor işte. Hem arabamızın arkasındaki kameranın görüntülerini polise vermiştik, hatırlamıyor musun? İçindeki kamerayı kendimize saklamıştık. Ama sanırım onu da vermemiz gerekecek Chim. Konuşmalarımızla daha somut kanıtlar sunabilirmişiz. O anki panikten çok konuşamasak bile herhangi bir kanıt hiçten iyidir." Sevgilisi kollarını onun beline doladı. Çenesini Taehyung'un göğsüne yaslayarak uzun boyluya dikmişti gözlerini.

"Sen neredeydin peki? Neyle meşguldün? Haberleri mi araştırıyordun?" Taehyung başıyla onayladı onu.

"Otelden bilgisayar talep ettim, yorumları bilgisayar üzerinden daha rahat okuyabildim böylece. Aslında korktuğumuz kadar tepki almıyoruz. Destekleyen çok kişi var. Özellikle de bir saat önce çıkan haberden sonra destekler artmış." Taehyung'un telefonunun ekranına baktı Jimin ona sarılmayı kesmeden.

Mint ScentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin