73. Gelişme

57 7 2
                                    

Mint Scent'in finaline yaklaşık beş bölüm kaldı...


"Ne bok yiyeceğiz şimdi? Of, keşke öp demeseydim ya." Jungkook salonun ortasında volta atarken Yoongi gözlerini devirdi.

"Dönüp durmayı kes Jeon! Sinirlenmeye başlıyorum." Adımlarını durdurup işaret parmağını ona doğrulttu maknae.

"Bu sinirlenmemiş halin mi yani? Ya sinirlensene nasıl sinirleniyormuşsun merak ettim." Yoongi ayaklanınca Hoseok kolundan tuttu aceleyle.

"Yoongi, sakin ol tamam. Ne dediğini bilmiyor Jungkook şu an. Zaten panik halindeyiz hepimiz, sakinleş hadi." Kısa boylu onun tutuşundan sıyrıldı kolunu sertçe savurarak. Üst kata çıkan merdivenlere yürürken Jungkook'a bakmadan homurdanmıştı.

"Bir tek benim sinirlenmem batıyor zaten birilerine." Uzun boylu onun ardından gitmeye kalkıştı. Namjoon'un dudaklarını aralamasıyla durmuştu.

"Jungkook, biraz rahat bırakır mısın? Gel otur şuraya, yeter dikildiğin." Liderin sözünü dinleyip Hoseok'un yanındaki boşluğa yerleşti. Sehpanın üzerindeki telefonlardan biri çalmaya başladığında Hoseok öne uzanmıştı. Telefonunu kulağına yasladı.

"Efendim? Bir dakika bekle." Hoparlör açılınca ekranda Jimin yazdığını görmüştü Jungkook. "Konuş Jimin, duyuyoruz seni."

"Biz haberleri gördük. Jungkook ve Yoongi hyungu merak ettiğimiz için aradık. Nasıl durumlar orada?" Jungkook'un konuşması için ona baktı Hoseok.

"İyiyiz hyung, merak etmeyin." Jimin maknaenin sesini duyduğunda biraz rahatlamıştı.

"Kookiem, nasıl oldu bu? Öylece nasıl yakalanabildiniz kameralara? Dikkat ettiğinizi sanıyordum." İç çekmişti küçük olan.

"Bilmiyorum hyung. Restoranda çok az kişi vardı ve restoranın olduğu sokak da gayet ıssızdı. Ne ara arabaya bindiğimizi gördüler, bizi ne zamandır takip ediyorlardı hiçbir fikrim yok gerçekten." Jimin bir mırıltıyla onayladı onu.

"Yoongi hyung nasıl peki? Yanınızda mı? Yoksa benimle konuşmak mı istemiyor?" Sonlara doğru oyuncu bir tona çevirmişti sesini. Ancak salonda olmayan beden onu duyamıyordu.

"Odaya çıktı o, biraz tartıştık da." dedi Jungkook dürüstçe. Telefonun diğer tarafında ses kesilmişti. Bağlantıyı kontrol etti maknae, hala kopmamıştı ama Londra'daki çift konuşmamayı seçiyordu. Sonunda Jimin'in sesi doldurdu salonu.

"Yani eminim mantıklı bir açıklaması vardır Kook, keşke hemen kızmasaydın Yoongi hyunga. Belki onun bile haberi yoktu." Jungkook'un kaşları çatılırken bakışları üç hyungunda gezdi.

"Haberi yoktu zaten. Onu yemeğe çıkaran bendim, şirket dışına çıkmayı bile planlamıyordu. Nereden haberi olacak hyung?" Jimin uykusuz muydu? Belki de farklı hava çarptığı için düzgün düşünemiyordu, en azından Jungkook böyle olduğuna kanaat getirdi. Kalın ses tonunu duyunca Jimin'in konuşmamayı seçtiğini anlamıştı.

"Jungkook bunun yemeğe çıkmanızla ne ilgisi var? Açıklama fotoğraftan dolayı erken yapılmış olabilir ama bambaşka bir şeyden bahsediyoruz şu an." Jungkook dudaklarını araladı ancak konuşan Namjoon olmuştu.

"Ne açıklaması Taehyung? Sizin kaza olayından mı bahsediyorsun?" Taehyung anında yanıt verdi.

"Ya hayır, onun yapılacağını zaten biliyorduk. Ama Yoongi hyungla Jungkook'un fotoğrafı ve şirketin yaptığı açıklamayı hiç beklemiyorduk. Plan mı buydu yoksa? Bize söylemediniz mi?" Seokjin kafası karışan üç kişiye baktı sırayla. Üçü de bir kelime edecekmiş gibi durmuyordu.

"Şirketin yaptığı açıklama dediğin ne Taehyung? Şirket sadece sizin kazanızın gazeteciler yüzünden olduğunu ve dava açtığını duyurdu. Sonra Yoongi'yle Jungkook'un haberi çıktı sabaha karşı işte. Onlar da bu yüzden tartıştı az önce, ikisi de stresli olduğu için." Telefonda olduklarını unutmuş gibi aynı anda tepki verdi 95'liler.

"Hassiktir. Siz bilmiyorsunuz." Koro halinde söylenen cümlelerle kaşları daha çok çatıldı Jungkook'un. Bu sefer yanındaki hyunglarına konuşma fırsatı tanımamıştı.

"Neyi bilmiyoruz? Yeni bir gelişme mi var? Şirket bizi de mi onayladı yoksa?"

Şirket ilişkilerini bilmiyordu. Taehyung'un aksine onlar şirketle konuşmaya kalkışmamışlardı. Zaten birçok olay vardı başlarında, programları oldukça doluydu. Onların sorunu çözüldükten ve kazayla ilgili davalar bittikten sonra konuşacaklardı şirket yetkilileriyle. Bunu planlamışlardı en azından. Yoongi'nin ailesi daha geleneksel bir kafa yapısına sahip olduğundan onları ikna etme fikri Jungkook'u germişti ve açıkçası kendisini oğullarından ayrı görmeyen aileye damatları olacağını söylemek çok da kolay gelmiyordu. Bang PD Taehyung-Jimin ilişkisine oldukça ılımlı yaklaşmıştı, durumun kendileri için çok da farklı olacağını sanmıyordu. Önce şüpheye düşüren taraftan başlamalılardı.

"Jungkook," dedi Taehyung, ardından derin bir nefes almıştı. Ne söyleyecekse zorlanıyordu. Bir sonraki cümlesi de neden zorlandığını açıkça belirtmişti zaten. "Şirket haberinizi yalanlamış ve Yoongi hyungun bir kadın idolle ilişkisi olduğunu açıklamış."


Buralar karışır...

Yorumlarınızı yıldızlarınızı beklerim efenim.

Mint ScentWhere stories live. Discover now