47. SeniniM

147 8 3
                                    

Bu bölüm uyarı (!) içermektedir, karmaşık olduğundan bir işaret bırakamadım, diyalogları bilmenizi isterim çünkü.

Bir de sevgililer gününüz kutlu olsun efenim :)

~Dünya

"Delireceğim cidden, çıldırıyorum ya."

Jungkook'un isyan dolu girişine kaşlarını kaldırdı Yoongi. Otel odasında oturmuş, huzur içerisinde şarkı sözü yazıyordu. Mor saçlı sevgilisi öfkeden köpürür bir vaziyette içeri girdiğinde bir anlık şaşırmıştı ama bu haline alıştığından çok da umursamamıştı.

"Açık büfede havuç mu kalmamış?" dedi otelin geç yemek saatlerinde olduklarını fark ederken. Jungkook inanamaz bakışlarını ona çevirdi.

"Ne havucu hyung? Öyle bir duruma böyle mi tepki veririm ben?"

"Evet?" dedi Yoongi sorarcasına. Jungkook saçlarını karıştırıp kendini sırt üstü yatağa bıraktı. Homurdanması sonlanınca gözleri sandalyedeki büyüğünü buldu.

"Delirmenin eşiğindeyim, geçmek üzereyim o eşiği." Yoongi odağını kaybettiğini anlayınca kalem bırakıp bedenini yatağa çevirdi.

"Neyin var Kook?" Jungkook sesli bir nefes vererek doğruldu.

"Hiç sormayacağını sandım cidden." Yoongi elini salladı anlatmasını isterken. "Sorun Taehyung ve Jimin hyung. Hala barışmadılar."

"Sen ciddi misin? Dikkat çekmemeye çalışıyor olmasınlar?" Jungkook başını iki yana sallamıştı.

"Barışmadılar çünkü posta güvercini oldum. Bugünkü konserde Jimin hyung yine bitkin düştü ya, akşam yemeğinde az yemiş. Bir de bunu Taehyung hyung fark etmiş yani. Zorla yemek götürttü bana. Bir de diyor ki birlikte yiyelim diye gittiğini söyle. Hala işi gücü Jimin hyung ama gideyim de çözeyim demiyor."

"Belki de nasıl çözeceğini bilemiyordur. Sen beni terk ettiğinde ben de ne yapacağımı bilememiştim." Jungkook göz devirdi onun bu cümlesine.

"Resmen üzerime çıktın. Hiç ne yapacağını bilmiyormuş gibi durmuyordun." Yoongi sandalyeden kalkıp onun yanına oturdu.

"Aklıma ne geldiyse yaptım Kook. Düşünmedim bile. Şansım yaver gitti sadece." Jungkook ona yaklaşıp şakağına bir öpücük kondurdu.

"Şans değil o bir kere. Ben seni o kadar sevmesem asla barışmazdım." Yoongi diş etlerini göstererek gülünce Jungkook bir süre gülümsemesini izlemiş, sonra yüzünü asmıştı. "Keşke onlar da barışsa. Fanlar şüphelenmeye başlayacak bu gidişle. Konserlerde birbirlerine yaklaşmıyorlar bile."

"Belki de beklemek istiyordur Taehyung. Bir planı falan vardır, olamaz mı?" Jungkook bedenini yeniden yatağa bırakırken Yoongi'yi de kollarının arasına çekmişti.

"Umarım vardır. Yoksa delireceğim çünkü."

✧ ✧ ✧

Taehyung yatağında debelenirken ofladı. Son konserleri yapıyorlardı ve otel odasında kapana kısılmış hissediyordu. O geceden beri Jimin'le basit cümleler dışında hiç konuşmamışlardı. Hatta Jimin onunla iletişim kurmaya tenezzül bile etmiyor, diğer üyelerle gülüp eğleniyordu.

Bu akşamki konser sonrası bayılmanın eşiğine gelmişti turuncu saçlı ama Taehyung hızla kendine koştuğunda başını kaldırıp öyle bir bakış atmıştı ki çocuğun adımları anında durmuştu. Kendisini daha ne kadar istemeyeceğini tahmin edemiyordu Taehyung. Bir anda doğrulunca oda arkadaşı Hoseok'un bakışları ona döndü.

Mint ScentOnde histórias criam vida. Descubra agora