57. Gidelim

73 8 2
                                    

Sonunda özlediğim uzunlukta bir bölüm...

~Dünya


"Hey. Ne zaman uyandın?" Başını yasladığı omuza bir öpücük kondurdu.

"Bilmiyorum. Çok olmadı." Durgun ses tonu dikkatini çekmişti siyah saçlının. Kafasını kaldırıp yüzüne baktı neredeyse üzerinde uzandığı bedenin.

"Neyin var?" Jimin de bakışlarını ona çevirmişti.

"Dünü düşünüyorum. Teklifini, nasıl olduğunu falan."

"Zaten gece üzerimden geçtikten sonra beni yeterince konuşturdun. Söyledim ya hepsi plandı diye. Yumuşak yere düştüm. Terastan bakmanı bekliyordum ama çığlığını duyunca endişelenip yanına geldim. Sevgilim, bunları anlattım ya sana." Jimin devam ettirdi onun konuşmasını.

"İki ay boyu da beni inandırmak için bok gibi davrandın, biliyorum. Ama Nisan'ı koz olarak kullanabileceğini hiç düşünmemiştim."

"Koz değildi." diye mırıldandı Taehyung bakışları duvara dönerken. Üçünün fotoğrafının takılı olduğu çerçeveyi inceledi. Nisan'ın ortada durduğu ve Jimin'le ikisinin onun yanaklarını öptüğü fotoğrafa bakarken boğazında bir yumru hissetmişti. "Onu gerçekten özlüyorum Chim."

"Ben de özlüyorum TaeTae. Onu özlememek mümkün değil ki." İç çekti Taehyung.

"Rüyama girdi. İki ay önce." Jimin'in kaşları merakla çatıldığında Taehyung biraz uzaklaşmış, başını Jimin'in başının yanına, yastığa bırakmıştı. Gözlerinde hüzünlü bir ifade vardı.

"Nasıl peki? Nasıl bir rüyaydı?"

"O iyiydi, iyi olduğunu söyledi ve bunu gerçekten kastediyordu. Seni bırakmamamı söyledi bir de. Ne istiyorsam yapmamı ve kim ne derse desin kulak tıkamamı." Jimin'in kafası karışmıştı.

"Ama kimse bir şey demiyor ki. Zaten üyelerden başka kimse bilmiyor, öyle değil mi?" Taehyung alnını kaşıdı hafifçe.

"Aslında biliyorlar." Jimin'in paniklemeye hazır suratını görüp hızla konuştu. "Ben söyledim. Bir sorun yok. Her şey yolunda. Kabul ettiler."

"Kim biliyor?" Sakin kalmaya çalıştığı belliydi.

"Bang PD, menajerler. Planıma yardım ettiler. Neden sürekli beni çağırdılar sanıyorsun? Aslında basın duyurusu yapmak istediler. Yani ilişkimizi doğrudan duyurmayı." Jimin birden doğrulmuştu yattığı yerden. Asla sakin olmaya yüz ifadesiyle Taehyung'a bakıyordu.

"Yani öylece halka mı açıklanacaktı? Taehyung şirket çıldırmış mı? Alacağımız nefret, üstelik annemler de annenler de bilmiyorken."

"Gidelim mi?" dedi o anda Taehyung. Dirsekleri üzerinde durduğunda çıplak üst bedenini gözler önüne sermişti. Jimin'in bakışları önce onun eskiye göre daha yapılı duran vücuduna ardından yüzüne döndü.

"Nereye?" Taehyung omuz silkti.

"Busan'a. Sonra da Geochang'a. Gidip ailelerimizi görelim işte." Jimin alayla güldü.

"Albüm çıkıyor, işimiz başımızdan aşkın Tae. Nasıl gidelim?" Taehyung onu kendine çekip göğsüne yatmasını sağladı. Beraber uzanıyorlardı şimdi.

"Şirketle konuşurum. Yarın yola çıkarız, haftasonunu geçirip döneriz." Jimin başını kaldırarak ona bakmıştı.

"Hem Busan'a hem Geochang'a bir haftasonunda nasıl gitmeyi planlıyorsun? Bir gece bile kalamayız ki." Taehyung elini onun yanağına yasladı.

Mint ScentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin