15. Defne

81 7 1
                                    

Biraz da yüzümüz gülmesin mi?

~Dünya


Gözlerimi araladığımda geçtiğimiz günlere nazaran çok daha iyi hissediyordum. Sıcaklamıştım. Odanın perdeleri kapalı olduğundan dışarıdaki güneş içeri giremiyordu. Zorlukla üzerimdeki kolu kaldırdım. Taehyung bundan rahatsız olmuştu. Sarılmadan uyuyamadığı için hızla yataktan kalkıp ona yastığımı verdim. Yastığa sarılarak hafifçe öpmesiyle odadan çıkmakta acele etmiştim. Kendi kendime gülerken odasından çıkan Jimin'le karşılaştım.

"Pek neşelisin bakıyorum." Kaşlarını kaldırmış, beni izliyordu.

"Komik bir şey gördüm de. Senin neyin var?" dedim omuzlarının düşük halini görünce.

"Uyuyamadım. Ne gördün? Ben de görmek istiyorum." Onu kolundan çekip az önce çıktığım odanın kapısına ilerledim. Beni durdurdu. "O içerideki kişiyle ilgiliyse gülmeyeceğimi bilmelisin."

"Ah, kesinlikle güleceksin. İddiaya girmek ister misin?" Serçe parmağımı ona uzatırken gözlerini kısmıştı. Serçe parmağını benimkine dolayıp gülümsedi.

"Kazanırsam ne alıyorum?" Gözlerimi tavana diktim.

"Ne istersin?" Bir müddet düşündükten sonra konuşmuştu.

"O içerideki üç gün koltukta yatacak. Onu yatağa almayacaksın." Suratımı buruşturdum.

"Onun ne alakası var iddiayla Jimin?" Omuz silkti.

"Ona çok kırıldım ve kızdım. Sen ne istiyorsun? Bilirsin ya, laf olsun diye soruyorum." İşaret parmağımı ona doğrulttum.

"Onun yanında uyuyacaksın. Şimdi, yanına yatıp uyuyacaksın. Zaten gece uyuyamadığını söyledin."

"Ciddi misin?" Başımı hevesle salladım. "Her neyse, nasılsa ben kazanacağım."

Sonunda kapıyı açmıştık. Taehyung hala yastığa sarılıyordu. Jimin'se düz bir ifadeyle ona bakıyordu. Taehyung'un az önce yaptığını tekrarlamasını diliyordum ki beni şaşırtmamıştı. Yastığa daha sıkı sarılıp öptüğünde hızla Jimin'e bakmak için sağıma döndüm. Yoktu. Başımı yere çevirdiğim sırada yerde gülmesini durdurmaya çalışan Jimin'i görmeyi beklemiyorum. Tamam komikti, ama cidden o kadar mı?

"Jimin, iyi misin?" dedim omuzları titremeyi bırakmadığında. Başını olumlu anlamda sallarken gülmesini durdurabilmişti.

"Ah, aptal herif. Pekala, cezam neydi?" O kadar rahattı ki, neredeyse yalandan gülüp kaybettiğini düşünecektim.

Yerden kalkmasını bekleyip yatağı gösterdim. Ofladı. Oda kapısına yöneldiği sırada omzundan tutmuştum. Mızıkçılık yapamazdı. Arkasına geçip onu omuzlarından yatağa doğru ittiğimde ellerimden kurtulmuştu.

"Kendim gidebilirim." Birden bana döndü. "Yapmak zorunda mıyım?" Gülümseyerek başımı sallamama göz devirdi.

Yatakta benim yerimi kaplayan yastığı aldı. Taehyung ellerinin arasından çekilen yastıkla iç çekmişti. Jimin yastığı asıl yerine koydu ve yatağa yattı. Taehyung'un kolları hızla Jimin'i sararken gözlerinin irileştiğini görebiliyordum. Olduğum yerden onları izlemeye başladım. Taehyung'un suratı değişmiş ve sarıldığı kişinin kokusunu almaya çalışmıştı. Jimin'in kokusunu tanımış olmalı ki burnunu Jimin'in boynuna yaslamakta tereddüt etmemişti. Jimin'in yutkunduğunu gördüm. Bu yakınlığa alışkın olmalıydı. Ama muhtemelen Taehyung'a kırgınlığı baskın gelmişti ve onun kolunu üzerinden itip yataktan kalkmayı denedi. Taehyung'un mırıldandığını duydum.

Mint ScentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin