66. İnan

85 6 5
                                    

Kime hak verdiğinizi bölüm sonunda bilmek isterim efenim...

~Dünya


"Taehyung?" Ağlayan çocuğun gözleri aralanmış, karşısındaki Jimin'i bulmuştu.

"Jimin?" Hastane kıyafetinin içindeki bedene baktı dikkatle. Ardından Jimin'in arkasındaki Namjoon'a döndü. "Joon hyung, deliriyorum. Kafayı yiyorum ben. Uyutun beni, yalvarırım. Hyung, ne olur uyutun beni."

Jimin şok içindeydi. Tam karşısında dikildiği sevgilisi neden kendisini görmesi normal değilmiş gibi davranıyordu? İçtiği ilaçların ne kadar kuvvetli olabileceğini sorguladı. Bir adım daha attığında Taehyung doğrudan gözlerine bakmıştı. Tırnaklarını avcuna batırdığını fark etti Jimin. Kendi de tam olarak onu yapıyordu şimdi.

"TaeTae?" Yatağa ilerledi, Taehyung hızla elini kaldırıp durmasını sağlamıştı.

"Gelme! Sakın gelme! Hyung, gelmesin! Görmüyorsunuz biliyorum ama geliyor bana doğru!"

Ne tür bir dramanın içine düştüğünü anlamıyordu ayaktaki beden. Taehyung kendisini hayal sanıyor, Jimin'in öldüğünü kabullenmiş gibi duruyordu. Oysa Taehyung'dan daha sağlam bedeniyle tam da orada izliyordu işte delirmenin eşiğindeki sevgilisini. Anlamsız beklemesine son vermek istedi. Bunu bir dizi sahnesine çevirmeyecekti, buna gerek yoktu. Hızlı adımlarla yatağa ulaşmayı umuyordu ancak attığı ilk sert adımda yere yığılmaktan Jungkook kurtardı bedenini.

"Hyung, iyi misin?" Kendisini yakalamak için kaburgalarına bastırmıştı, bu yüzden acı dolu bir inleme çıktı Jimin'in dudaklarından. "Hyung? Ne oldu?"

Hoseok'un hızla getirdiği tekerlekli sandalyeye oturabilmesi için bedenini dikleştiren maknaeyi biraz itti ve hedefine tekrar bir hamle yaptı. Ancak doğrulmasının üzerinden beş saniye geçmeden yeniden öne eğilmek zorunda kaldı. Yataktaki Taehyung'un ne yaptığını göremiyordu, acıdan gözlerini yummakla meşguldü. Ardından bacaklarına tutunan birini hissetti.

"Jimin? Burada mısın? Gitmedin mi?" Fısıltısı korkan bir çocuk gibiydi. Jimin ona cevap vermek için ağzını açtı ama sadece acı dolu bir inleme bırakabilmişti. "Yatak! Yatağa yatıralım! Jimin, gel bebeğim. Ah, ben alamam seni. Kolum kırık. Jimin, çok özür dilerim."

Jungkook'un yardımıyla yatağa yarı yatar pozisyonda oturmuştu Jimin. Taehyung kokan yastık ağlamak istemesine sebep oluyordu. Sevgilisi telaşla yanına geldi. Alçılı kolunu umursamadan Jimin'in üzerine eğildi uzun boylu. Onun ani hareketlerini durdurmak adına sağlam koluna dokundu usulca.

"Tae? Sakin olur musun aşkım? İyiyim ben." Sesli bir nefes verdiğini duydu Taehyung'un. Ağlamaklı gözlerle koluna değen kısa parmakları izliyordu.

"Taehyung, sana söyledik bak." diye araya girdi Namjoon sakin bir ses tonuyla. Taehyung'un bakışları onu bulmuştu. "Jimin iyi, yaşıyor. Bak tam karşında işte."

"Teşekkür ederim hyung. Çok teşekkür ederim. Bunu bir kez daha duymamı sağladığın için, muhtemelen ilaç vermelerini de sen istemişsindir doktorlardan, ilaçlar için çok teşekkür ederim." Jimin'in kaşları çatıldı. Kafası karışmıştı Taehyung'un söylediğiyle.

"Ne ilacı?" dedi Namjoon da şaşkınlığını saklamadan. Taehyung burukça gülümsemiş, Jimin'in elini kavramıştı.

"Sakinleştiricidir muhtemelen." Gözleri Jimin'in irice açılmış gözlerini buldu. Taehyung sevgiyle bakıyordu bu surat ifadesine. "Aşkım, hiç gitme olur mu? Jimin sen gidersen ben çok yalnız kalırım. Yalvarırım, bırakma beni." Başını Jimin'in kucağına gömdü.

Mint ScentWhere stories live. Discover now