46. Sözler

107 10 1
                                    

Bana kızmayın...

~Dünya


Şarkının hareketli ritmiyle olduğu yerde zıplıyordu Taehyung. Kameraya eğilip göz kırptığında fanların çığlıklarını duyup gülümsedi. Doğruldu yavaşça ve Jimin'in olduğu yere baktı. Birkaç gün önce boynu ağrıyan, vurulalı bir ay olmamış çocuğun yaptığı sert dans hareketlerine dilini ısırdı. Eğlenen surat ifadesini bozmamak için çabalıyordu ama sinirlenmişti.

Adımları istemsizce Jimin'e yöneldi. Jimin dans ederken onu fark etmemişti, üzerinde dans ettiği zemini de. Jimin'in bastığı ıslak zemin kaymasına sebep olunca onu hızla tuttu Taehyung. Hayranlardan önce şaşkın ardından rahatlamış bir uğultu yükselmişti. Jimin dönüp kendini tutan ruh eşine baktı.

"İyi misin?" dedi Taehyung panikle, bir eli hala Jimin'in kolundaydı.

"Burada dans etmeyelim, kayıyor." diye cevap verdi Jimin gülerek. Taehyung'un endişeli bakışları onun kaybolan gözlerindeydi.

"Dikkatli ol." Jimin'in kolunu bırakıp uzaklaşmaya yeltendi. Jimin koşturarak peşinden ilerlemişti. Kolunu Taehyung'un omzuna attı.

"Çok kızdın mı?" Taehyung resmen üzerine atlayan çocuğa çevirdi bakışlarını.

"Jimin, konserden sonra konuşalım." Jimin zıplayarak bu sefer onun önüne geçmişti. Taehyung adımlarını durdurdu. Binlerce insanın önünde durmuş, birbirlerine bakıyorlardı. Jimin'in yüzü de ciddileşmişti. Şarkının dans etmeleri gereken kısmı geldiğinde Taehyung Jimin'in elini tutup grubun yanına koştu.

Birkaç şarkının ardından veda konuşmalarını yapmışlardı. Nisan'ı anarken Taehyung ağlamasını durduramamış, ağlamama konusunda verdikleri sözü bozan kişi olmuştu. Jimin Taehyung'un gözyaşlarını silmek için elini uzattı. O sırada Taehyung onun da ağladığını fark etmişti. Refleksle Jimin'in bedenini kendine yapıştırdı ve beline sarıldı. Platform aşağı inmeye başladığında hayranlara el sallıyordu ama bir eli hala Jimin'in belindeydi. Gözden kaybolunca yorgunlukla omuzları düşmüştü tüm üyelerin.

Üstlerini değiştirmek için giyinme odasına ilerlemeye başladılar. Taehyung ellerini Jimin'in üzerinden çekti ve platformdan indi. Jimin de onun arkasından adım atmaya çalışmıştı ancak ilk adımıyla yere yığılması bir oldu.

"Jimin?" Taehyung onu hızla tuttuğunda geride kalmış Jungkook ve sahne arkası çalışanları yanlarına koşturmuştu.

"Hyung? İyi misin?"

Jimin'in gözleri kapalı ve nefesleri kesik kesikti. Kızarmış yanaklarında yaşlar parlıyordu. Doktor yanlarına gelip Jimin'i kontrol etti. Jimin'e oksijen verilirken Taehyung bedenini hala bırakmamıştı onun. Önüne gelen turuncu saçlarını çekip terli alnını açığa çıkardı.

"İçeri taşıyalım. Burada daha çok bunalacak." dedi doktor Jimin'e bakarken. Taehyung onu kucağına almaya çalıştı ama yorgundu, kaldıramadı. Menajer gelip Jimin'i tek seferde kaldırdığında çalışanlardan biri de Taehyung'un koluna girmişti.

"Jimin? Ne oldu? İyi mi?" Hoseok panikle sorular yağdırmıştı odaya kucağındaki baygın bedenle giren menajeri görünce.

"Yorgunluktan bayılmış, biraz dinlensin." demişti arkalarından odaya giren doktor. Menajer Jimin'i koltuğa bıraktı ve odaya zorlukla girmeye çalışan Taehyung'u tuttu.

"Hyung, uyanacak değil mi?" Başını kaldırıp gözlerinde yaşlarla sormuştu. Daha doğru düzgün nefes alamıyordu, inanılmaz yorulmuşlardı.

Mint ScentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin