58. Fotoğraf

66 8 1
                                    

Stok bölümlerim bitti (ağlama emojisi), ama elimden gelen her şeyi yapıyorum yazmak için...

~Dünya


"Hey."

Yoongi telefonda olan bakışlarını kapıya çevirdi. Jungkook yüzünde bir gülümsemeyle yataktaki boşluğa oturdu. Ayaklarını uzatırken Yoongi'ye bakıyordu.

"Hey?" dedi Yoongi şaşkın bir ses tonuyla. Maknaenin yüzündeki gülümseme şüpheli gelmişti. Yoongi gözlerini kısarken onun kıvrılan dudaklarına baktı. Jungkook'un dudaklarını öne uzatıp öpücük göndermesiyle gözleri büyümüş, oturduğu yerde gerilemişti. "Ne oluyor be?"

"Bir şey olmuyor hayatım. Oturuyoruz işte." Yoongi işaret parmağını kaldırarak salladı ona.

"Bana bak Jeon. Ne karıştırıyorsun sen?"

"Evlensene benimle." Yoongi kırpıştırdığı gözleriyle inanamazcasına ona bakıyordu şimdi.

Jungkook'un stüdyoda o kadar rahat konuşmasından beri düşünüyordu. Fikrini böyle kısa sürede ne değiştirmişti, bilmiyordu. Onun zamana bırakma kararını mantıklı bulmuştu aslında, hastanede onu kaybetme ihtimali öyle sert çarpmıştı ki evlenirlerse o ihtimal yok olabilecekmiş gibi hissetmişti.

"Jungkook." dedi sızlanan bir ses tonuyla. Birisi duysa canının yakıldığını sanırdı.

"Yoongi." derken onun sesini taklit etmekten çekinmemişti Jungkook.

"Ne saçmalıyorsun cidden?" Jungkook onun minik burnundan hızlı bir öpücük çaldı. Yoongi bu harekete dudaklarını büzmüştü.

"Seni seviyorum, çok çok çok seviyorum." Yoongi'yi kollarının arasına çekti. Yoongi başını onun göğsüne yerleştirirken gülümsemişti.

"Kook, biliyorum. Ama..." Lafının bölünmesi uzun sürmedi.

"Dinle beni. Hyung, aklımdan bile geçmiyordu. Sen dile getirene kadar zaten hep birbirimize ait kalacağımız için bunu düşünmemiştim. Hastaneden beri düşünmeden duramıyorum. Hatırlamıyor musun, birkaç yıl önceki doğum gününü?"

-Birkaç Yıl Önce-

"Hyung, hyung!" Jungkook panikle durdurdu yanından geçen Taehyung'u.

"Evet?" derken çocuğu terslemişti Taehyung çünkü Jimin onu bekliyordu.

"Bir fotoğrafımı çeker misin lütfen?" Taehyung kaşlarını çattı bu garip isteğe.

"Jungkook, performansa geç kalacağız, araba bekliyor. Sonra çekerim fotoğrafını."

"Hyung çok önemli, lütfen." Taehyung koridorun ilerisinde bekleyen Jimin'e bir bakış attı. Çocuk sorgulayan bakışlarla onları izliyordu. Elini kaldırıp işaret parmağını gösterdi ona. Jimin bir dakika isteyen yaşıtını başıyla onaylayarak duvara yaslandı.

"Tamam, poz ver. Çabuk ol." Jungkook onun eline telefonu bırakıp yüzük parmağını gösteren bir poz verdi kameraya. Taehyung fotoğrafı çekmiş, çatık kaşlarıyla Jungkook'a bakmıştı.

"Çektin mi hyung?" Taehyung telefonu ona geri verdiğinde anında fotoğrafı kontrol etmeye başladı.

"O poz neydi öyle? Gülümseyeceğini falan sanmıştım." Jungkook gözlerini tam istediği gibi olan fotoğraftan ona çevirdi.

Ah, şey... Yoongi hyungun pozu." Taehyung ağzını açtığında bir bağırış duyuldu.

"Yah Kim Taehyung! Gelecek misin artık?" Koşarak Jimin'in yanına gitmeden önce Jungkook'un omzuna vurdu Taehyung.

Mint ScentWhere stories live. Discover now