43. Taburcu

89 8 1
                                    

Bir hafta sonrasına atlıyoruz.

~Dünya


"Bak öperim seni."

Jimin tehditlerini vurmaktan öpme noktasına getirdiğinde Taehyung ona kazağını giydiriyordu. Hastaneden taburcu olacağı zaman gelmiş çatmıştı. Ama Taehyung Jimin'le hala doğru düzgün konuşmuyordu.

Kazağı giyip Taehyung'u yakasından çekti hızla. Taehyung ciddi bakışlarını Jimin'in yüzüne dikti. Jimin dudaklarını birleştirdiğinde direnmemiş, aksine karşılık vermişti oturan bedene. Ellerini Jimin'e sürmeden öpüyordu. Jimin'in elleriyse hala Taehyung'un yakasındaydı. Taehyung yavaşça geri çekildi ve Jimin'in elleri kendi kucağına düştü.

"Böyle mi tehdit edeceksin beni?" Taehyung alayla sorunca Jimin yutkunmuştu. Konuşmamasından yararlanıp sözünü devam ettirdi. "Ama sen de haklısın. Aptalın tekiyle öpüşmeyeceğimi düşünmüş olmalısın."

"Yah Kim Taehyung!" Jimin sinirle söylendiğinde Taehyung omuz silkti. "Kırıcı oluyorsun artık."

"Anlamadım?" demişti bir anda ciddileşen Taehyung. "Ne oluyormuşum?"

"Kırıcı." diye cevap verdi Jimin ama sesi bu sefer özgüvensiz çıkmıştı. Taehyung hiçbir mimiğini oynatmadan baktı Jimin'e. Gülümsemiyordu artık, alay etmiyordu.

"Sen de o gün kırıcıydın Jimin. Kalbimi, ruhumu, güvenimi kırdın. Sana aptalca bir şey yapmamanı söylediğim halde üstelik. Keşke kemiklerimi kırsaydın, eminim bu kadar acımazdı." Taehyung'un bıçak gibi sözleri Jimin'i delip geçtiğinde gözünden akan yaşı durduramamıştı yeni iyileşen çocuk.

"Taehyung, yapma artık. Zaten bir haftadır benimle konuşmuyorsun. Bir de üzerine bunları söylemen gerçekten acıtıyor. Beni sevmiyor musun artık?" Taehyung ona yaklaşıp alınlarını birleştirdi.

"Seni çok seviyorum, sana aşığım Jimin. Ama senin beni sevmen, özellikle de bu şekilde, gerçekten sevmediğim tek şey." Jimin geri çekilip ona baktı.

"Ama neden? Bunun seni mutlu etmesi gerekmez mi? Sen beni sevdiğin için ben mutluyum Tae."

"Şu haline baksana. Jimin ölüyordun!" Sesinin yükselmesini engelleyememişti. "Jimin kafayı yiyeceğim! Sen ölüyordun! Beni korumak için, o aptal söz için! Beni sevdiğinden beri başına tek güzel şey geldi mi, söylesene!"

"Geldi!" demişti Jimin de sesini kısık tutamazken. Taehyung aldığı ani cevapla şaşırmış, bir yerleri kırıp dökme güdüsünün yok olduğunu hissetmişti. Jimin ayağa kalktı, ellerini Taehyung'un ensesinde birleştirdi. Taehyung'un onu itmeye gücü yoktu. "Beni sevdin Taehyung. Beni öptün ve bu başıma gelen en güzel şeydi."

Jimin'in cümlesiyle transtan çıkmış gibi öne atıldı Taehyung. Jimin'i belinden tutup kendine yapıştırmıştı. Dudaklarını nefessiz kaldıkları için ondan ayırmış ancak onu bırakmayı reddederek sarılmıştı kollarında küçülen bedene.

"Bir daha sakın böyle bir şey yapma." Jimin gözlerini onun gözleriyle buluşturdu.

"Bir daha kimse sana zarar vermeye çalışmazsa ben de yapmam." O güldüğünde Taehyung'un bakışları dudaklarını buldu.

"Ciddiyim Chim, sakın. Bu sefer asla konuşmam seninle, duydun mu beni?"

Kapı açıldığında refleksle birbirlerinden uzaklaştılar. Gelen kişi içeri girip ikiliyi süzdü. Arkasındaki kapıyı göstererek konuşmuştu.

"Hazırsanız çıkalım, Kook arabada bekliyor." Taehyung sandalyedeki çantayı almış, Jimin'le birlikte Yoongi'yi takip etmeye başlamıştı. "Barıştınız mı?" diye sordu yürürken arkasına hızlı bir bakış atan Yoongi. Taehyung bir şey söylemeden Jimin'i belinden kendine çekti.

Mint ScentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin