61. TeklifiM

122 6 13
                                    

Bu bölüm uyarı (!) içermektedir...

~Dünya


"Aşkım! Aşkım! Aşkım!" Başında tepinen bedene yüzünü buruşturdu.

"Ya Jungkook nereden çıktı bu enerji, kafayı mı yedin?" diye homurdandı üstünde uyukladığı masadan kafasını kaldırırken. Klavye kısayollarına basıp açık kalmış dosyayı bir kez daha kaydetmeyi ihmal etmemişti.

"Acıkmadın mı? Yemek yiyelim Gi." Yoongi somurtan bir ifadeyle arkasını dönüp ona baktı.

"Yemek getirdiğin için mi..." Cümlesini yarıda kesen şey Jungkook'un dizi üstünde duran bedeniydi. "Jungkook?"

"Teklifi yıllar önce ettiğimi biliyorum. Dün akşam da tekrarladım belki ama yüzüksüz teklif etmiş olmak istemedim." Yoongi'nin yüzü ağlamaklı bir ifadeye bürününce Jungkook panikle yerinden kalkmış ve ona uzanmıştı. "Sevgilim? Ne oldu?"

"Çok tatlısın." dedi Yoongi onu kolları arasına çekerken. Jungkook onun tişörtle kapanmış omzuna bir öpücük kondurdu. Koltuğunda oturan Yoongi'ye sarılmak için dizleri üstünde durması gerekmişti.

"Ağlamıyorsun değil mi bebeğim?" diye mırıldandı. Yoongi başını iki yana sallamış ancak burnunu çekmişti. Jungkook gülümseyerek biraz geriledi. "Ya ağlıyor musun, yakışıyor mu hiç koskoca Agust D'sin sen?"

"Ağlamıyorum Jungkook, salak salak konuşma." Jungkook'u omuzlarından ittiğinde kalçasının üzerine düşmüştü çocuk. Sırıtan yüzüyle Yoongi'ye baktı oturduğu yerden.

"Takayım mı yüzüğü?" Yoongi onun elindeki yüzük kutusuna çevirdi gözlerini. Birbirinin aynısı olan iki yüzük tam da kendi tarzlarına uygun seçilmişti. Jungkook'la tarzlarının ne kadar çok benzediğini bir kez daha fark etti o an.

"Evet dedim mi?" diye sordu kaşlarını kaldırırken. Jungkook büyük yuvarlak gözlerini ona dikti şaşkınlıkla.

"Demedin mi?" Alnına bir fiske yemişti.

"Soruyu sordun mu ki evet diyeyim velet?" Jungkook tek dizi üzerinde yeniden konumlandığında homurdanıyordu.

"Evleneceğiz hala velet diyor ya." Yoongi'nin sorgulayan bakışlarını görünce toparlandı. "Şey diyorum ya, Gi benimle evlensene. Yani dördüncü parmağın bunca sene benim için boş kalmadı mı sonuçta? Evlensek, olur mu?"

"Jungkook hayatımda gördüğüm en öküz insan olmamamı sağladın, teşekkür ederim gerçekten. Ben bundan daha öküzce bir evlilik teklifi duymamıştım." Jungkook yüzük kutusunu kapatıp yanına koyarken kızgındı.

"Ne demek duymamıştım? Sen daha önce evlilik teklifi mi aldın? Kim o? Kim sana evlilik teklifi etme cesaretini gösterebiliyor ya?" Yoongi sesli bir nefes vererek oturduğu koltuktan kalktı. Çift kişilik deri koltuğa bedenini bırakırken Jungkook hala çatık kaşlarıyla ona bakıyordu.

"Hayranlardan düzenli aldığımız bir şey bu teklifler, ciddi olsun olmasın, biliyorsun. Ama aldığım en iyi evlilik teklifi farklı birindendi tabi." Jungkook yumruklarını sıkıp kavgaya hazır bir hale gelince Yoongi sırıttı onun bu haline. "Hemen sinirlenme. Birkaç yıl önce doğum günümde almıştım o evlilik teklifini, senden. Ama bir kez daha sormanı istemem çok mu Jungkook? Neden saçma sapan şekillerde soruyorsun ki? Buraya gel." Yanındaki boşluğa vurdu iki kez. Jungkook da rahat koltuğa oturmuştu.

"Ama ne bileyim ben, öyle daha iyisini aldım falan deyince sinirlendim. Yani seni ben seviyorum, seninle ben evlenmek istiyorum, öylece başkasına kaptırma riskini alamam. Monica oldun sandım." Yoongi gözlerini devirdi.

Mint ScentWhere stories live. Discover now