Azra Sezgin:
beğendin miMutfak tezgahına yaslanırken gelen mesajı görünce sırıttım. Azra hala beni izliyor olmalıydı, ki bakışlarını arkama dönmüş olsam da üzerimde hissedebiliyordum.
Dilruba Gökmen:
çok güzel olmuş
bayıldım😍Azra Sezgin:
ikimizin gülümsediği bir tane çizerim umarım?Dilruba Gökmen:
merak etme
dersimi çalışıp geldim😌Azra Sezgin:
nasıl çalıştığını görmeme izin var mı?Dilruba Gökmen:
tabii
sedat bey şurayı terk etsin yeter😏Mekan senin olsun be, diyecek gibi oldum ama hemen sildim. Birden gaza gelmiştim herhalde. O sırada işittiğim boğaz temizleme sesiyle yerimde zıpladım. Sedat Bey tek kaşını hesap sorar gibi havaya kaldırmıştı. "Neden burada telefonunla uğraşacağına işinin başına dönmediğini sorabilir miyim, Dilrubacığım?" dedi adımı tane tane okuyarak. Allah kahretmesin! İyi insan lafın üzerine gelirdi, demek isterdim ama hiç de iyi vakitte gelmemişti.
"Şey," diye geveledim, neyse ki bu Sedat Bey'e ilk yakalanışımdı. Enes'in yanında tolerans açısından avantajlı sayılırdım. "Eee... annem aramış da... ona mesaj atıyordum. Merak etmeyin, hemen işe dönüyorum, Sedat Bey."
Sedat Bey üzerine paltosunu giyerken tatmin olmamış bakışlarını üzerimde gezdirmeye devam etti. "Annenin mesai vaktinde telefonuna bakmayacağını biliyor olması gerek," dedi uyarıcı bir sesle, "neyse," derken çantasını eline aldı, "müşterilere bak hadi. Beni de lafa tuttun."
Sahiden de müdürlerin kişiliği her yerde aynı oluyor olmalı, diye içimden geçirmeden edemedim. Ona başımı salladım ve mutfaktan ayrıldım. Müşteri de olsaydı bari, dedim göz devirerek. Sanki çok işlekti de yetişemiyorduk.
"Yine kendi kendine konuşuyorsun bakıyorum," diye kıkırdadı Sedef Abla, kasanın başında bir masanın hesap bilgilerini giriyordu.
Onu fark edince gülümsedim. "Evet, Sedat Bey'den azar işittim."
Gülümsemekle yetindi. Eh, benimle adamın arkasından dedikoduyu yapsa yapsa Enes yapardı zaten. O sırada Azra'nın sipariş için elini kaldırdığını gördüm. Sedef Abla masaya gidecekken onu durdurdum. "Ben bakarım."
Yanına yaklaştım. "Eee, siparişimi verebilir miyim artık?" dedi beklenti ve yüzündeki muzip gülümsemeyle.
Onu elinden tutup ayağa kaldırdım. Bunu beklemiyor olmalıydı ki bir an için yalpaladı. "Affedersin," diye güldüm.
O da güldü. "Önemli değil. Beni görev yerine yönlendirin lütfen, garson bayan."
Kahkaha atarken mutfağa girdik. Sohbetimiz çok anlamsızdı; bildiğiniz geyik yapıyorduk ve kendi kendimize dalga geçiyorduk. Bu samimiyetin aramızda oluşmasına şaşkındım; demiştim ya, benim kaç yıldır tanıştığım komşu kızıyla bile aramda mesafe oluyordu.
O mesafeyi biraz hızlı kapattın aslında, diye öten iç sesimi görmezden geldim. Asena'yla dün geceden sonra görüşmemiştim ve içim rahat edecektiyse gidip özür dileyerek her şeyi düzeltmeye hazırdım. Eh, en azından aklıma gelip durmazdı.
"Nereye daldın öyle?" Omzuma dokunan sıcak ellerle düşüncelerimden uzaklaşıverdim.
Omuz silktim. "Yorgunluktan ya," dedim önemsizmiş gibi, "sana sürprizimi göstereyim, diyerek konuyu çevirdim ve buzdolabından aldığım vegan malzemeleri çıkardım.
"Oha," dedi birden. Tepkisine istemsizce güldüm. "Nereden buldun ya tofuyu? Bizim orda soya sütünü anca bulabiliyorum," dedi tofu peynirinin ambalajını incelerken.
Dondurucudan hazır pizza hamurunu çıkarıp tezgaha bıraktım. "Macro Center'da oluyormuş hep. Çok fazla ürün vardı yurt dışından gelen."
Bu konu ilgisini çekiyor olmalıydı ki kaşları havaya kalkmış dikkatle dediklerimi dinliyordu. "Caddebostan'da da açılsa keşke."
"Caddebostan'da mı oturuyorsun?" diye sordum; görünen o ki resimlerinden doğru sonucu çıkarmıştım.
"Evet, sen?"
"Bostancı'dayım ben de. Yakın sayılırız," diye gülümsedim. "Gerçi her günüm Kadıköy'de geçiyor ama olsun."
"Aynen, ben de çalışıyorum," dedi başını sallarken. Ona nerede çalıştığını soracaktım ama pizza hamurunu önümüze çekerek devam etti, "ee, hadi göster artık marifetini."
Hamuru açtım ve üzerine domates sosu yaymakla başladım. Azra göz kırpmadan beni seyrederken konsantrasyonumu toplamak biraz zordu ama idare ediyordum işte. Sosun üzerine tofuyu rendeledim ve vegan peperonnileri dizdim. Ardından Azra'nın seçtiği meksikan biberlerini ve zeytinleri de serpiştirdim. Benimle başlasa da sonunda Azra da yardım etmek için bana katılmıştı. "Bu da benden olsun," dedi ve pizzayı fırına vermeden önce baharatlarla karıştırarak hazırladığı zeytinyağını pizza hamurunun kenarlarına fırçaladı. "Normalde kenarlarını yemeyi hiç sevmem ama bunu yapınca dayanamıyorum," kıkırdadı. O anda bonesinin kenarından çıkan kıvırcık saçlarını bile hayran hayran izlediğimin farkında değildim.

YOU ARE READING
🍕Vegan Pizza ⚢
Teen FictionYüzümde oluşan sırıtışla arkamı döndüğüm esnada gözüme karşımdaki masada oturan kumral saçlı kız ilişti. Hemen elime sipariş defterini alarak kızın masasına doğru yürüdüm. Bu saatte Pizza Hut'ta tek başına yemek yiyecek kadar ne yaşamıştı acaba? "Ho...