Çarpışan arabalarla birkaç tur attıktan sonra artık eğlencenin suyunu çıkarmadan Azra ile korku tüneline gitmeye karar vermiştik. Çağla ve İrem pek de oralı değildi aslında; kızlar üç tur daha atmak istesek uyacak gibi görünüyorlardı ama bünyem daha fazla sallanmayı ve bir yerlere toslamayı kaldıramayacaktı.
"Biraz korkarım aslında karanlıktan da," diye itiraf ettim gri taşlarla çevrili, duvarlarının ortasında antika bir saat, terasında da çirkin ve ürkütücü maketler olan iki katlı şatoya yürürken. İrem ve Çağla da hemen arkamızdan geliyordu.
Azra kıkırdadı. "Ben yanında olacağım, güzelim," deyip göz kırptı ve korku tünelinin iki üç kişilik kuyruğuna girdi.
"Ay en son dokuz yaşında falan binmiştim buna," dedim tünele giden mavi renk, eskimiş gibi dizayn edilmiş arabaları seyrederken. "Babam ile oturuyordum; annem hiç sevmez böyle korku temalı şeyleri. Babam da ben korkarken kıkırdıyordu senin gibi," diyerek o zamanı anımsadım birden. Babam hakkında daha önce hiç o kadar fazla konuşmadığım için Azra pür dikkat beni dinliyordu sanki. Annemi üzmemek için de aklıma getirmezdim zaten, ikimiz içinde hassas bir konuydu bu. Babam ben on yaşındayken işten eve gelirken otobanda gerçekleşen zincirleme trafik kazasında hayatını kaybetmişti. Annemin onu teşhis etmek için morga gittiği günün akşamı eve vardığı zamanki ifadesiz yüzü hala gözlerimin önüne gelirdi. Bu yüzden araba sürmek ile hiç aram olmamıştı, çoğu yaşıtımın aksine; toplu taşımada sürünecektim yani.
"Adı neydi?" dedi Azra rahatlatıcı olmak istercesine sessiz bir şekilde.
"Polat," dedikten sonra babamı seneler ardından ilk defa sesli olarak andığımı hissettim. "Babama hiç benzemiyorum. Keşke biraz onu andırsaydım, aynaya bakmak daha özel olurdu," diye iç çektim ve sustum.
Azra da bir süre bana katıldı. "Başın sağ olsun," deyince bir anda nasıl bu konuya geldiğimi sorguladım kendi kendime. Doğru ya, küçüklük anımı anlatıyordum ona.
"Acımız bir," diye yarım yamalak gülümsedim Azra'ya. Sıra bize gelince aklıma düşen hatıralar sayesinde biraz sersem sersem etrafıma bakınarak arabaya bindim ve Azra'nın da oturması için yana kaydım. Emindim ki üzerime inen hüzün birazdan toz olacaktı ve yerini saf korkuya bırakacaktı.
"Anını bozduğum için affedersin," dedi Azra bana dönerek, "şimdi korku tüneline son kez bindiğin kişi ben olacağım."
Güldüm. "Yok canım, iki anım da bozulmadan aynı akılda, farklı yerlerde kalacak. Merak etme," deyip Azra'nın elini tuttum. Birkaç dakika sonra ise içinde oturduğumuz araba ilerleyerek siyah perdenin arasından karanlık tünele giriş yaptı. Hemen karşımızdaki saydam camın ardında birkaç iskelet kart oynuyordu. Yolun sonundaysa iç organları gözüken aptal bir maket daha vardı. Araba tıkır tıkır ses çıkararak giderken etrafı git gide zifiri bir karanlık sarmıştı.
"Sanırım korkmaya başladım şimdiden," diye fısıldadım titrek bir sesle.
Azra güldü. "Ben ezberledim bunu, kızım. Birazdan yukarıdan saçma, çarşaf gibi bir şey inecek ve bize yaklaşacak hatta," dediği gibi tam da anlattıkları oldu ve ben ufak çaplı bir çığlık attım. Azra ise akabinde kahkaha atmaya başladı.
"Gel, annem, gel, bebeğim," derken kollarını omzuma atarak beni göğsüne yatırdı. Avucu yanağımı severken kiraz aromalı parfümünü soluyarak kısa sürede sakinleştim tabii ki. "Gıdıklamasana," dedi Azra şirin kıkırtısı eşliğinde.
İnadına boynuna üfleyince beni çenemden çekti ve dudaklarını dudaklarımla buluşturdu. Ben de çok beklemeden kendimi öpücüğüne karşılık verirken buldum. Dudakları alt dudağımı emerek ıslattı ve dili dilimle buluştu. Onu öpmeye devam ederken bulunduğumuz durumu düşünerek güldüm istemsizce; resmen korku tünelinde işi pişiriyorduk yahu!
Azra'nın bir eli yanağımı kavradı, ötekisi ise boynumdan aşağıya inerek göğsüme kaydı. Nefes alışverişim iyice bozulurken dudaklarını daha çok öpmek istercesine vücudumu vücuduna yaklaştırdım. Tam o anda etrafın karanlığı yavaşça aydınlanmaya başladı. Ani bir refleks ile hemen geri çekildim ve arkama yaslandım. "Tabi bir de yukarı kata çıkıyordu," diye söylendi Azra bıkkın bir tavırla, "bu kısmı hiç sevmiyorum," deyip yüzünde oyunbaz bir gülümseme ile bana kısa bir bakış attı. "Ama kabul et, korkunu güzel aldım."

YOU ARE READING
🍕Vegan Pizza ⚢
Teen FictionYüzümde oluşan sırıtışla arkamı döndüğüm esnada gözüme karşımdaki masada oturan kumral saçlı kız ilişti. Hemen elime sipariş defterini alarak kızın masasına doğru yürüdüm. Bu saatte Pizza Hut'ta tek başına yemek yiyecek kadar ne yaşamıştı acaba? "Ho...