🍕Vegan Pizza ⚢

11.1

Annemle yemek yedikten ve birer fincan Türk kahvesiyle birlikte keyif sigarası içtikten sonra Azra ile, geçen akşamlarda olduğu gibi, Skype yaparım diye odama çekilmiştim. Kapımı kapattım ve bilgisayarımı kucaklayarak yatağıma uzandım. Gün boyu evden çıkmadığım için hala pijamalarımla oturuyordum. Hemen telefonumu elime aldım.

Ben:
hala çalışıyor musun sevgilim
başın ağrıyacak ara ver😞

Elbette yarın sınavı vardı ama son dakika çok yorulmasını ve konuları karıştırmasını da istemiyordum. Yine de onun çalışma şekline karışmaya yeltenmedim pek; en iyisini kendi bilirdi.

Azra Sezgin:
şimdi bitti bıraktım
Bakmayacağım daha fazla
geçtim konuların üzerinden
başım ağrıyor😭

O böyle deyince ben daha kötü hissettim tabi ki. Demiştim ama, Azra'nın kendini yordu mu direkt baş ağrısı olurdu sık sık. Ona cevap yazarken, bir diğer yandan bilgisayarımdan Youtube'a girip Danla Biliç'in yüklediği Festivale Giden Kız Makyajı isimli videosuna tıkladım. Ayy şu kız da nasıl bir şeydiyse hem sempatik hem de antipatik geliyordu valla! Makyaj da yapan biri değildim; sırf geyiği için izliyordum.

Ben:
bırakman iyi sonunda😒
ağrı kesici al durmazsa

Azra Sezgin:
tamam sevgilim endişelenme😋

Göz devirdim. Onu merak etmemek elimde değildi ki! Bir tek rüyama girmediği kalmıştı yani; o da fazla rüya görmediğimden olsa gerekti. Şu aralar fazla yorulmuştum, tatil iyi gelecekti. Azra ile Skype yaparak onu daha fazla yıpratmak istemedim, zaten erken kalkacaktık.

Ben:
skype yapmayalım bu gece
uyu şimdiden en iyisi
sabah yanındayım😌

Azra Sezgin:
Pekala bebeğim
iyi geceler😘

Ben:
İyi geceler seni seviyorum💋

Azra Sezgin:
Ben de seni seviyorum

Son kez alarmı kontrol ederek telefonumu sarja taktım ve baş ucuma koydum. Danla Biliç'in videosu da bitmişti o esnada, bu yüzden bilgisayarımı da kapatıp yatağımın yanına bıraktım. Telefonumu elime aldım ve bir süre Instagram'da gezinerek yeni paylaşımları beğendim, daha sonra göz kapaklarım ağırlaştı ve ben de uyumaya karar verdim.

Sabahın altı buçuğunda tanıdık alarm sesinin kulağımın dibinde ötmesiyle gözlerimi açtığımda bu zil sesini hiç özlemediğimi fark etmiştim; neyse ki kalkma sebebim okula gitmek ve ardından Pizza Hut'ta çalışmak falan değildi. Hemen yerimde doğruldum ve telefonumu sarjdan çıkardım. Gardırobuma ilerleyip üzerime kot şort ile ince askılı, beyaz çizgili, turuncu bir tişört aldım. Hava otuz iki derece olduğundan, üzerime ceket almaktan vazgeçerek çantamı kaptığım gibi odamdan ayrıldım.

Kedim kapı önünde, kuyruğu kalkık bir halde beni izliyordu. Aklıma gelmişken oturma odasına gidip mama kasesine balık aromalı yaş mamasından doldurdum, ardından portmantodan sandaletlerimi çıkardım ve ayağıma geçirdim. Annem uyuduğu için -her zamanki adetimi gerçekleştirmek üzere- mutfağa adımlayıp buzdolabındaki post-it'lerden birini çektim ve üzerine küçük bir not düştükten sonra kağıt parçasını girişteki aynanın üzerine yapıştırdım.

Ben çıktım, Azra ile buluşacağım. Sınavı bittikten sonra Kadıköy'de biraz gezeriz herhalde. Öpüyorum yanaklarından! ☺ ❤

Evden ayrılırken elim telefonuma gitti ve Azra'ya mesaj atmak için What's App'e girdi. Aynı zamanda da asansörün çağırma tuşuna bastım.

Ben:
günaydın sevgilim
ben evden çıktım şimdi
geçiyorum Caddebostan'a

Cevap vermesi çok sürmedi, alarmı beraber kurmuştuk ne de olsa. Hem İstanbul trafiğini, hem de yapacağımız kahvaltıyı işin içine katınca biraz erken kalkmamız gerekmişti işte.

Azra Sezgin:
Günaydın
tamam
Sabah kalkmayı özlememişim😣

Ben:
bir de bana sor
Şimdi bir kahvaltı yapar kendimize geliriz😄

Azra Sezgin:
Aynen
Giyineceğim şimdi
Bekliyorum seni😘

Gülümseyerek kata varan asansörün kapısını açtım ve içine geçtikten sonra zemin katın tuşuna bastım. Aceleyle ayrıldığım için aynada kendime çeki düzen verirken oldukça heyecanlıydım. Bugünden sonra bize tatildi artık!