6.4

2.3K 161 17
                                        

"Utanmıyor musunuz arkamdan konuşmaya, hayırsızlar?" diye söylendi Enes çok ayıp bir şeymiş gibi cıkcıklamadan hemen önce. "Gel de bir güzel döveceğim seni. Sayende uyumadım dün gece," derken sesi hem sitem ediyordu hem de azarlıyordu.

"Bak bak! Duydun Azra'yı, hiç sataşma bana bence," deyip hem suçlu hem güçlü moduna girdim. Neye güveniyorduysam sanki? Azra da çok kurtarabilirdi sanki beni bu patates kafalının elinden. Neyse, hiç bozamazdım havamı. Son zamanlarda haddimden fazla neşeliydim; Allah bilir bu mutluluğumun bir bedeli vardı kesin.

"Sen gel gel," diye tehdit saçmaya devam etti Enes. Ayy valla korkmuyor da değildim yani! Enes'ti bu, önümde Azra'ya asılma girişiminde bulunmuştu; güven olmuyordu gerizekalıya!

"Görüşürüz," der demez aramayı sonlandırdım ve hızlıca Bahariye'nin girişine doğru ilerlemeye devam ettim. Mc Donalds'ın önünden geçerken cebimde kalmış bozuklukla kendime bir külah dondurma aldım. Pizza Hut'ın da şöyle güzel avantajları olmasını dilerdim ama ara ara aşırdığım sufleyle de yetiniyordum tabi. Aklım tatlıya kayıp durduğuna göre malum periyodum yaklaşıyordu ve Azra'nın benden çekeceği vardı; ayıptır söylemesi, tam bir koca bebeğe dönüşür ve her şeye alınırdım. Umarım bu pek sancılı sürecin sonunda beni terk etmezdi.

Pizza Hut'a varınca hemen dondurmamı bitirdim, çantamdan çıkardığım personel şapkasını kafama geçirdim ve kasanın arkasına doğru ilerlemeye başladım. Sedef Abla beni gördüğünde gülümsedi ve yanıma geldi.

"Kız kaç gündür nerelerdesin?" diye sordu meraklı meraklı, sesinde hesap vermemi isteyen bir tavır yoktu elbette. Sedef Abla buradaki en sıcakkanlı ve anlaşılması kolay insandı.

"Ya arkadaşımın annesi vefat etmiş, cenazesine gitmiştim," dedikten sonra aklıma sevgili patronum geldi ve tüylerim diken diken oldu. "Sedat Bey bir şey dedi mi?"

"Haberi bile olmadı ki. Enes sağ olsun," deyip önünde duran tepsiyi eline aldı. "Seni merak edip sorduğunda sabah vardiyasını aldığını, o nedenle erken çıktığını söylemişti. Sedat Bey Enes'i habersiz vardiya değişimi yüzünden biraz haşladı ama pek uzatmadı."

Sedef Abla elindeki pizza dizili tabaklarla dolu tepsiyi aldığı gibi yanımdan uzaklaştı. Ben ise bir süre şaşkınlıkla olduğum yerde bekledim. Enes paçamı kurtarmıştı yahu! Kesin bunda bir bit yeniği vardı ama, kesin!

"İş arkadaşına teşekkür borçlusun, dostum," diyerek duvara yaslandı Enes, bir yandan yüzünde muzip bir gülümsemeyle bana sırıtırken. Yaptığı Amerikan ağzı her ne kadar ürpermeme neden olsa da onu görmezden gelmeye çalıştım. "Tabi bu borcu nasıl ödemek istersin orası bana kalmış."

"Avucunu yalarsın," deyip elini kaldırmış, işaret veren müşteriye doğru ilerleyecek gibi olduysam da Enes beni omzumdan tutarak durdurdu.

"Çıkışta birkaç arkadaşla buluşacağım ve benim kız da gelecekmiş. Sen de gelsene, bana pas vermesi için taktik verirsin," dedi göz kırparak. Eh, bu bir öneriden çok emir gibiydi doğrusu.

"Azra ile buluşacağım," diyerek onu atlatmaya çalışmayı umdum; ne var ki nafileydi.

Enes umursamazca omuz silkti. "İyi o halde, ben teklifimi yaptım. Artık bir dahakine hiç uğraşmadan gider her şeyi olduğu gibi anlatırım. Sen de biliyorsun, Sedat Bey pek bahane dinlemeyi sevmez-

"Off tamam tamam," diye susturdum onu. "Hallederim bir şekilde. Baş belası ya," derken göz devirdim ve daha fazla bekletmeden müşterinin oturduğu masaya doğru adımlamaya başladım.

🍕Vegan Pizza ⚢Where stories live. Discover now