Banu Abla bizi otoparka park ettiği Mercedes Benz GLC Coupé model siyah arabasıyla karşılamış, kısa süre ardından yola çıkmıştık. Maalesef ki köprü her zaman olduğu gibi trafikle tıkandığından neredeyse kırk dakikada Avrupa Yakası'na geçebilmeyi başararak Beşiktaş'a vardık. Ortaköy'e gelince arabayı restoranın yakınlarında kalan bir otoparka park ettik.
Ortaköy Sahili'nde, açık bir terası bulunan, üç katlı, krem renk boyayla kaplı dış duvarlara sahip, her katın denize bakan yüzünün yarım camlarla çevrili olduğu restoranın geniş bahçesine giriş yaptığımızda gözlerim boş bir masa bulma umuduyla etrafı seyrediyordu.
Akşam üzeri olmasına rağmen yaz vakti olduğundan güneş hala tepedeydi. Direğe bağlı geniş ve beyaz tenteler, bir köşede uzun bir barın bulunduğu bahçeyi gölgeye veriyordu. Dilerseniz, bu bahçenin ilerisinden tahta merdivenlerle aşağı inebiliyor, deniz kenarında da oturabiliyordunuz. Annem ile Banu Abla da manzara hayranı olunca, yönümüz belli olmuştu tabi ki. Deniz kenarına dizilmiş masaların arasında da güneş ışığını engelleyen iri, beyaz bir şemsiye vardı fakat kapalı duruyordu.
Bir garson eşliğinde annemleri takip ederek deniz kenarındaki boş bir masaya yerleştim. İleriden Deniz Otobüsü İskelesi görünüyordu. Garson önümüze menüleri bıraktı ve bardaklarımızı suyla doldurdu, ardından masadan uzaklaştı.
Banu Abla el çantasından sigara kutusunu çıkarıp hepimize birer tane ikram etti. Yanıma aldığım zippo marka çakmağımla sigaranın ucunu yaktım ve menüye göz attım. "Ne alıyorsunuz? Açsanız bir şeyler yiyelim," dedi Banu Abla da önündeki menüye bakınırken.
Açtım tabi ki! Sabahtan beri bir şey yememiştim moralim bozuk olduğundan. "İyi olur, bayılabilirim yoksa," diye dalga geçtim.
Annem göz devirdi. "Kendine dikkat etmiyorsun hiç," deyip cıkcıkladı ciddi ciddi. "Doyur karnını, söyle ne istiyorsan hadi. Ben olmasam o yatakta açlıktan ölecektin demek."
Ayy canım annem ya, ne tatlı endişeleniyordu! Haklıydı ama; üzüldüm mü midemin kapısına demir kilit vururdum hep. Kıkırdadım o böyle tepki verince. "Tamam, merak etme. Yaşıyorum hala," diye dalga geçtim kendimle. Azra bunu duysa pek kızardı bana kesin; kendime zarar verdiğim zamanları tiye aldığım için bayağı sinirlenmişti.
Annem beni geçiştirmek istercesine başını iki yana salladı. "İyi bakalım, Dilruba'cığım. Son durumlar nasıl Azra ile? Konuştunuz mu?"
"Düzeldik hemen," demeden önce yüzüme büyük bir gülümseme yayılmıştı bile.
"Azra da kim bakalım?" diyerek araya girdi Banu Abla. Bir yandan bakışlarım menüde gidip gelirken ne diyeceğime karar vermeye çalıştım. Banu Abla annemle yıllardır arkadaşlığı olan bir kadındı ve artık onu ailemden sayacak kadar benimsemiştim. "Şu geçen sefer ağırladığın kıvırcık saçlı kız mı yoksa?"
Banu Abla'nın hatırlattığı geceyi düşününce istemsizce kızarmadığımı umdum. Oldukça sıcaklamıştım vallahi. "Şey, evet o," dedim utana sıkıla gülümseyerek.
"Sevgilim demeye çekinmene gerek yok, canım," diye gülümsedi annem, "hep sen mi dedikodu yapacaksın?" Banu Abla'ya kısa bir bakış atıp göz kırptı, "azıcık bahsetmiş olabilirim kızımın ilişkilerinden şüphelendiğimden."
Dudağımı ısırdım. Şuna bak, annem de az değilmiş yani! "Garip hissettim kendimi ya," deyip güldüm.
Banu Abla gülümsedi. "Ayol çekinme kızım," dedikten sonra kıkırdadı. "Psikoloğum ben, hatırlarsan. Senin gibi hisseden birçok genç geliyor önüme, sırf aileleri bunun düzeltilebilecek bir durum olduğuna inandığı için. Ben de geri yolluyorum," güldü, "bu mental bir hastalık değil çünkü," annem gibi göz kırptı. Salak salak güldüm, ne diyeceğime şaşırmıştım ama alnından öpecektim bu kadını şimdi!
Konu cinsel yönelimimken aklıma Azra geldi ve elim telefonuma kaydı. What's App'e girip Azra ile olan sohbet kutusuna dokundum.
Ben:
napıyorsunAnnemler de manzaranın harikalığından söz ederek konuyu tatil yapmaya çevirmişti bu esnada. Banu Abla da katılabilirmiş sanırım Çiğdem Abla ile yapacakları Bodrum tatiline. Bundan bahsedince aklıma teyzemin evinde Azra ile geçireceğim birkaç gün geldi. Tam onu hatırlamıştım ki telefonum bir mesajım olduğunu haber verdi.
Azra Sezgin:
dizi izliyorum bebeğim senUmarım fazla aptal görünmüyorumdur diye içimden geçirirken gülümsedim.
Ben:
annemlerle sohbet ediyorduk
Banu Abla da biliyormuş bizi
yani kısmen
Ailem bizi seviyor 🙈Azra Sezgin:
Desene bir tek babamla tanışmaları kaldı😋Ben Azra ile mesajlaşırken garson siparişleri almaya geldiğinde henüz karar vermediğimin farkına vardım. Hemen menüye göz attım ve ilk gördüğüm şeyi söyleyiverdim; ne de olsa garson baskısı diye bir şey vardı. "Avokadolu Fusuli Makarna," diye okudum. Ayy bunlar hep Azra'nın etkisiydi harbiden! "Yanına da Elmalı Martini."
Annemlerle dışarı çıktım mı pek bir klas oluyordum ben de! Böyle bir mekanda da çok yöresel yemek yiyemezdin ki; lahmacunu bile pizzaya sokmuşlardı değişik olacaklar diye!

YOU ARE READING
🍕Vegan Pizza ⚢
Teen FictionYüzümde oluşan sırıtışla arkamı döndüğüm esnada gözüme karşımdaki masada oturan kumral saçlı kız ilişti. Hemen elime sipariş defterini alarak kızın masasına doğru yürüdüm. Bu saatte Pizza Hut'ta tek başına yemek yiyecek kadar ne yaşamıştı acaba? "Ho...