Günler birbirinin tıpkısı gibi akıyordu. Azra ile iki gün sonra Durusu'ya gidecektik ve bavulumu toparlamaya başlamıştım hemen. Teyzem bizi Bostancı Lunapark'ın önünden alacağını söylemişti, Durusu'ya varmadan önce de bir süpermarketten ev alışverişi yapacaktık. Belki de Azra'nın falımda gördüğü yolculuk buydu, tabi şu iki yönlü köprüyü saymazsak; gideceğimiz hedef belliydi çünkü.
Kırmızı ve beyaz puantiyeli, bezden yapılmış bavulumun içine alışverişte aldığım birkaç yeni bikini, beyaz ve dantelli pareo ile hasır şapkayı da sıkıştırdıktan sonra bavulumun fermuarını çekerek kapatmayı başardım. Eh, biraz üzerinde debelenmiştim ama görev başarılıydı!
"Bavulun hazır mı?" Tanıdık sesi duyar duymaz kapıya döndüm ve Azra'nın mavi gözleriyle bakıştım. Elbette benimle kalıyordu, ayrı olmamız için bir sebep yoktu artık! Ayrıca anneme verdiği sözü de gerçekleştirmişti; neredeyse üç gündür her sabah bizimle beraber kahvaltı etmişti ve annemle iyice samimi olmuştu.
"Hazır, sen hallettin mi?" diye sordum planın verdiği neşeyle gülerken.
"Makyaj malzemelerinin olduğu çantamı koymak için bayağı uğraştım ama patlatmadan kapatabildim galiba," deyip kıkırdadı. "Ayy sanarsın temelli taşınıyoruz!"
Onunla beraber güldüm. "Bir gün o da olur belki," derken göz kırptım onun bana yaptığı gibi.
Azra yavaşça odama adımlayıp yanıma vardı ve arkamda durarak kollarını sıkıca belime sardı. "Eşim olduğunda," yaklaşıp dudaklarını tüy gibi hafifçe boynumda gezdirdi ve kıkırdamama neden oldu, "seni her gece yoracağım," boynuma öpücük bıraktı ve geri çekildi.
Yüzüme giden sıcaklığın hissettirdiği kadarıyla şuan Venüs kadar kırmızıydım. Şakayla belimde duran eline vurdum. "Sapık ya!"
Güldü. Önüme dönerek onunla yüz yüze geldim. Beni hala belimden tutarken uzanarak dudaklarını dudaklarımla buluşturdu. Yumuşak dudakları dudaklarımın üzerinde bir süre oynaştı ve dili dilimi buldu. Alt dudağını emercesine yalayınca inleyiverdi.
Geri çekildikten hemen sonra burnunu öptüm. "Çok tatlısın," deyip gülerken çilli yanağını iki parmağımın arasına alarak sıktım.
Gülümsedi. "Annen güneş kremini aldın mı diye soruyordu," diye konuyu çevirdi.
Annem yarın sabah, muhtemelen güneş yeni doğarken Çiğdem Abla ve Banu Abla ile Sabiha Gökçen Havalimanı'na gidecekti; bu yüzden de hemencecik hazırlığını halletmişti. Halbuki ben hala eksiğimin olduğunu fark edemiyordum! Annemin uyarısıyla komodinin üzerinde duran güneş kremini de bavulun bir köşesine sıkıştırdım böylece. "Siz de bayağı kanka oldunuz valla," dediğim sırada telefonum titredi.
Azra başucumda duran telefonumu eline aldı ve ekrana bir bakış atıp telefonu elime uzattı. "Naz'dan mesaj var."
Azra'nın mesajıma bakmasını pek dert etmeden telefonumu açtım ve gelen mesaja girdim. O kadar da kıl değildim canım yani!
Naz:
napıyosun
Görüşelim mii😇Ben:
şuan meşgulüm
başka zamana artık☺"Bayağı gülüyorsun bakıyorum," dedi Azra kıskandığını belli eden tonlaması eşliğinde.
Onun böyle tepki vermesine güldüm. "Canım benim, beraber kafa dinlemeye gittiğimizi hatırladım, ona güldüm," deyip telefonumu Azra'nın önüne getirdim. "Bakabilirsin konuşmaya." Tam bunu deyince Naz'dan bir mesaj daha gelmişti.
Naz:
Kız korkma ya benden
eskisi gibi değilim😂Azra tek kaşını havaya kaldırdı. "Neden böyle dedi ki bu?"
Gergin gergin dudağımı ısırdım. Allah'ın cezası kız, başka zaman mı bulamadın bunu diyecek?!
"Ya Naz ile eskiden yakın arkadaş sayılırdık sanırım," derken ortamdaki havaya pozitif enerji yaymak istercesine gülüyordum, "şu kız ilişkileri var ya, birbirine aşkım böceğim diye hitap edip bayağı mesafesiz davranırlar. Hatta birbirlerinin önünde soyunur, en büyük göğüs kimde, ilk kim regl oldu muhabbeti falan bile yaparlar. Naz da onlardandı işte," deyince acaba fazla mı abarttım diye düşünmeye başlamıştım. Ayy hazır her şey yerinde gidiyorken birden aramızın bozulmasını istemiyordum ya! Bu yüzden ekleyiverdim hemen. "İlişkimizden söz etmiştim, yani öyle davranmam diyor sanırım."
"Ha onlardan," diyerek kaşını yukarı kaldırıp indirdi Azra, sonra da omuz silkti. "Sorun yok, güzelim. Herkesin ergenliğinde o şekilde bir arkadaşı olmuştur herhalde, mesela biz de Dolunay ile öyleydik lisedeyken."
Görünen o ki verdiği tepki pek de beklentilerimin arasında yer etmiyordu. Neyse, adı üstünde ya, geçmiş!
Gülmekle yetindim ve Azra ile beraber odamdan ayrılarak annemin çay vakti için donattığı, salonda duran sofrayla göz göze geldim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
🍕Vegan Pizza ⚢
Genç KurguYüzümde oluşan sırıtışla arkamı döndüğüm esnada gözüme karşımdaki masada oturan kumral saçlı kız ilişti. Hemen elime sipariş defterini alarak kızın masasına doğru yürüdüm. Bu saatte Pizza Hut'ta tek başına yemek yiyecek kadar ne yaşamıştı acaba? "Ho...