3.9

2.7K 217 2
                                        

Elbette, diye düşündüm, bugüne dayalı yaptığım tüm planlar yerle bir olmuştu şimdiden! O manyak kız ile bütün gün geçmek bilmeyecekti. Off, kurtulduğumu sanmıştım ben halbuki!
"Annem çok severdi Büşra'yı," diye ekledi Azra kafeteryadan ayrılırken, "yarın cenazede olmak istiyormuş." Onun cesaret edip bu sözleri kolay şeylermiş gibi dile dökmesine hayran kalsam da işin içinde Büşra varken odaklanma sorunu yaşıyordum. Allah'ın cezası, resmen Azra'nın yanında olmamı engellemek istiyordu! Üstelik cenazedeyken burada olamayacaktım ben. Yarın öğlenden akşama kadar dersim vardı ve çıkışta da Pizza Hut'ta vardiyaya kalmam gerekiyordu. Eh, belki Enes'i kandırıp bir şekilde o işi iptal ederdim ama her şekilde burada olamayacağım da barizdi. En geç dokuzda trene binip yola çıkmış olmam gerekiyordu. "Anladım," diye kuru kuru mırıldandım, "keşke ben de yanında olabilsem."
"Bugün gitmek zorunda mısın?" dedi bana dönüp, "elini tuttuğum kişinin Büşra olmasını istemiyorum. Cenaze namazı sabah ezanında kılınacak. Kalamaz mısın?"
Bunu hesaba katmamıştım. Sabah kılınmaz diye düşünmüştüm. Adet bu değil miydi? "Neden erken kılınıyor?" diye sormadan edemedim ve haddimi aşmadığımı umdum.
"Annemin isteğiymiş," derken bakışlarını kaçırdı, sesi kırgındı, "güne erken kalkarak başlamayı çok seviyordu zaten. Hastanedeyken de o gün geldiğinde öyle ayrılmak istediğini söylemiş, babam dedi."
O anda anladım ki Azra zaten annesini bir süre önce kaybedeceğini kabullenmişti ama olanlara inanmakta güçlük çekiyordu. "Yanında ben de olacağım," diyerek ellerimizi birleştirdim. Okul ya da vardiyamın olmasını umursamıyordum o sırada. Azra'nın belki de en zorlu geçecek gününde ona moral veren olmalıydım. Bazen idealler değer verdiğin kişiler adına arkaplanda kalmalıydı.
"Emin misin? Ben kal dedim diye okulunu kırmanı da istemiyorum," dedi ve bir şeyin farkına varmış gibi iç çekerek ekledi, "iyice dengesizleştim ben de. Kusra bakma."
Elini daha sıkı tuttum ve diğer elimle yanağını severken gözlerine odaklandım; işte bunu yaparken Büşra'yı görmezden gelebilirdim. Dudağına uzanıp kısa bir öpücük bıraktım. "Sen benim için önemlisin. Eminim tabii ki, maviş."
Birden -üzerindeki üzgünlüğü atıp- şirin şirin kıkırdadı. "O ne ya öyle, muhabbet kuşuna seslenir gibi," diye gülmeye devam etti.
"Mavişsin işte, gözlere bak," dedim ona takılarak.
Güldü. "Peki madem, öyle olsun," deyip kabullendi lakabını.
"Beni de dışladınız iyice, sevgili yapacağım kendime," diye aramıza girdi Kerem. Neyse ki 'biri biterken öteki beliriyor' kuralına dayanarak onun zararsız bir eski arkadaş olduğu sonucuna varmıştım ve kara listemden adını silmiştim.
"Kıskanma ya, istersen buluruz sana birini," dedi Azra alaylı alaylı.
"Ben bulacağım, sen dur dur," derken elini 'rahat ol' der gibi havaya kaldırdı. "En iyisi sizi bizim dövmeciye götüreyim de birini tavlayayım kendime. Geçmez böyle," deyip araba otoparkına giriş yaptı.
"Orası nerede?" diye sordum Kerem'in kilidini açtığı arabaya binerken.
"İsmet İnönü Caddesi'nde," dediğinde -bu sefer yanıma oturan- Azra hemen sevinçle elini çırptı.
"Ayy oraya gitmeyeli bayağı oldu. Barlar Sokağı'na da uğrar mıyız gece?" Sahiden de dedikleri yaptıklarıyla çelişiyordu. Neden barlarla oluşan bir sokakta takılmak istiyordu şimdi bu kız Allah aşkına? Kendini iç dünyasından soyutlamak istiyor olmalıydı; yoksa kimse böyle bir dönemde bu kadar mutlu görünemezdi. Onun da iç sesinin benimki kadar sinir bozucu olup olmadığını merak ettim o anda. Öyle olmamasını umdum; iç sesim hiç katlanılır değildi çünkü.
"Dükkan orada zaten," dedi Kerem gülerek ve birkaç saniye içinde el frenini çekip parktan ayrıldı. Azra'ya dönüp her şeyin yolunda olup olmadığını soracaktım fakat telefonda biriyle mesajlaştığını görünce kendimi durdurmak zorunda kaldım. O anda tek dileğim ise bu kişinin Büşra olmamasıydı. Onu düşündükçe kıskançlıktan başım ağrıyordu resmen. Öyle ki, aralarının düzelmesini ve ortada kalacağımı kurgulamaktan kendimi alıkoyamıyordum! "Şuna bak ya," diyerek telefonunu bana gösterdi Azra. Ekranda Özge'nin köpeği Köpük'ün resmi vardı. "Beni özlemiş hemen, öyle diyor Özge," diye ekledi, "minik kıçını yediğim!"

🍕Vegan Pizza ⚢Where stories live. Discover now