5.1

2.5K 223 9
                                    

"Ailenin biseksüel olduğunu bildiğini düşünmemiştim," diyerek itiraf ettim Azra'ya bakarak, sigara izmaritini önümdeki masada duran kül tablasında söndürmeden biraz önce.

"Şey, biseksüel değilim," dedi gülerek, "sadece kızlarla ilgileniyorum yani," diye ekledi. Tam bunu dediği anda aklıma başından beri kurduğum onca hikaye geldi. Enes, Kerem ya da onun karşılık vereceğine inandığım erkekler... Şaka gibi; ihtimali olmayacak şeylerle kafayı yeyip durmuştum! "Ama evet, liseye başlarken açılmıştım anneme." Her ne kadar söylemekten kaçınsa da o dönemlerde Büşra ile beraber olmalıydı.

"Bayağı rahatlar sanırım bu konuda. Annem ile çok yakın olmama rağmen ben biraz çekiniyorum hala," dedim sıkıntılı bir sesle. Anneme söylemek zorunda kaldığım birkaç ufak yalan gelmişti aklıma. Ona hislerimi ve yaşadıklarımı rahatça anlatmak istesem de bir türlü cesaretimi toplayamamıştım daha.

"Öyle gözüküyor olabilir ama babam biraz rahatsız oluyor arada. Yine de kabul etti; ne olursa olsun hala kızımsın demişti. Böyle tepki vermesini beklemiyordum; hatta evden gitmeye falan hazırlamıştım kendimi. Tabi kısa süre sonra ayrıldım da orası ayrı mesele," diye güldü.

Azra belki arar umuduyla olsa gerek şöyle bir kısa bakış attı masada duran telefonuna. Herhalde altıncı hissi falan yüksekti ki o anda kapı zili çaldı. Gelen ya babasıydı ya da Dolunay'dı. Yerinden fırladığı gibi hemen balkondan ayrılınca ben de ne yapacağımı bilmeden arkasına takıldım. Kapıyı Aslı Abla açmıştı ve karşımda beline kadar uzanan bakır rengi dalgalı saçlara sahip ve siyah çerçeveli gözlükleri olan genç bir kız duruyordu. Azra'yı görür görmez hemen kollarını açıp onu kendine çekti. İstemeden rahatsız oldum ama bu hisse hakim olmam gerekiyordu. "Nasıl özlemişim ya!" diyerek bir yandan onu yerinde iki yana doğru oynatırken kollarının arasına sıkıca sarmaya devam etti.
Azra da ona sarıldı fakat ifadesiz suratından ödün vermeden geri çekildi. "Neden Tuvana ile buluştun ki?"
Omuz silkti. "Ne bileyim, gel diye tutturdu. Go-Kart'a mı ne gitmişler Keremlerle. Dükkana dönmüşler işte sonra. Canları sıkılmış, okey oynayacaklarmış. Dördüncüyü arıyordular, hem de bir şeyler içeriz falan dedi. Kırmak istemedim ben de çok ısrar edince," diye açıkladı teker teker. Sanırım birbirlerine sık sık hesap vermeyi adet edinmiştiler; yoksa bu kadar detaya girmesinin başka nedeni olamazdı.

Azra göz devirdi ve odasına giden koridora sapmadan önce beni gösterdi. "İyi madem, öyle olsun. Tanış bari sevgilimle; Dilruba oluyor kendileri," diye iğneleyici bir ton ile konuşmaya devam etti; hala Tuvana ile buluşmasından rahatsızlık duyuyor olmalıydı. Neden böyle tepki gösterdiğini biliyordum tabi; kızın arkadaşlıkları biraz sınırsızdı ama bu kadar önemsemesi elimde olmadan imrenmeme neden oluyordu. Bu şekilde düşündüğümü fark edince aklıma Asena için verdiği tepkiyi getirdim ve kendimi avutmaya çalıştım.

Dolunay gülümseyerek tokalaşmak için elini uzattı. "Ben de Dolunay, gerçi anlamışsındır ama," diye güldü.
Güldüm. İyi yanından bakacaksam; evet, sempatik bir kızdı. Şu ana kadar Azra'nın tanıştırdığı tek antipatik kişi Büşra olsa gerekti. "Biraz öyle. Tanıştığıma memnun oldum."

O sırada cebimde duran telefonuma mesaj bildirimi geldi. Telefonumu elime aldım ve bildirimin üzerine dokundum.

Annem♡:
naberrr???👀

Ben:
iyi anniş
arkadaşımda kalmaya karar verdim
yarın cenazeden sonra dönmeyi planlıyorum

Annem♡:
tamam kuzum dikkat et öptüm😘

Ben:
ederim
sen de et dicem ama tekila kıçının kenarından ayrılmıyordur🐱

Annem bir görüntü gönderdi. Hemen yüklenen görsele tıkladım. Kedim annemin kucağında karnını açmış, uyuyordu. Gülümsedim.

Ben:
size keyifli geceler💋

Annem♡:
sana da canım❤

Ben ELT kodlu okul grubumdan yine işlenen ders notlarını isterken Azra ile Dolunay balkonda oturuyordu. Azra'nın yumuşak ses tonuna bakılırsa Tuvana meselesini unutmuş gibiydi. Merve'den Okuma ve Yazma dersinde işlenenleri aldıktan sonra ona teşekkür edip telefonu cebime geri bıraktım.

Kızların konuşmalarına kulak verdiğimde Azra'nın Büşra ile olanları anlattığını fark ettim. "Numaranı da mı silmiş?" diye sordu Dolunay.
Azra omuz silkti. "Aman, olan oldu. Silmeliydi zaten," deyip bir sigara daha yaktı ve dumanını içine çekti. Fazla stresli olmalıydı; üst üste içip duruyordu. "Sizinkiler de nedense çok seviyordu kızı," dedi Dolunay gülerek.
"Kızım, hiç görmediler ki bizi tartışırken falan. Hep laylaylomduk onların yanında," dedikten sonra içine çektiği dumanı havaya üfledi.
"Bizim Mert vardı ya?" diye konuyu çevirdi Dolunay, Azra'nın Büşra hakkında daha fazla konuşmak istemediğini anladığında. "Şu ilkokulda beslenme çantasında hep Nutellalı tost olan çocuk." Azra hatırlamış olmalıydı ki başını aşağı yukarı sallarken gülüverdi. "O yazdı işte geçen. Birkaç haftadır konuşuyoruz Snapchat'ten. Gelin de bir hikaye yükleyeyim, o da görür belki," dedi bize dönüp.
"Manyak ya. Tamam, çek hadi." Tuvana ile aralarında bir şey olmadığının garantisini alınca Azra'nın yüzü gülmeye başlamış gibiydi; şu Mert her kimse tanıdığı olmalıydı.

Dolunay Snapchat kamerasını açtıktan sonra bizi fotoğraf karesine aldı. Azra beni yanına yaklaştırdı ve kollarını belimin çevresine doladı. Dolunay kolunu yukarı doğru uzatarak fotoğrafı çekecekken ise hemen yanağıma hızlı bir öpücük bıraktı.

Dolunay fotoğrafın üzerine Canlar❤ yazıp fotoğrafı hikayeye ekledi. "Ne tatlısınız abi ya," dedi özene özene fotoğrafa bakarak. "Eşekten inip beyaz ata binmişsin valla, kanka," diye eklerken de Azra'ya imalı imalı sırıttı.

🍕Vegan Pizza ⚢Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin