🍕Vegan Pizza ⚢

9.3

Yolun karşısına geçince hemen yönümüzü Starbucks'a çevirdik. Bayram diye burada bile pek az insan vardı. Neyse! Az insan çok huzurdu benim için. Hemen kasaya ilerledik. Bakışlarım kasanın ardındaki duvarda asılı duran menü tahtasına kaydı. "Hoş geldiniz. Siparişiniz nedir, kızlar?" diye samimi bir tavırla gülümsedi kasiyer kız. Oh be, diye geçirdim içimden. Henüz hayattan bıkmamış bir kasiyer! Muhtemelen kafein kokan bir mekanda saatlerce çalışmanın da bu konuda bir etkisi vardı; ben peynir ve sucuk kokan bir pizzacıda çalışırken sadece şişmanladığımı hissediyordum.

"Filtre kahve, grande boy," dedi Azra hiç menüye bakma gereği duymaksızın, sonra bize döndü. "Hadi siz de söyleyin, benden kahveler."

Göz devirdim. Yine mi yahu? Bu kız niye bu kadar centilmendi? Ayy ben de ne çok soru soruyordum kendime sanki yanıt alabilirmişim gibi! "Ya biz öderdik, ne gerek var?" diyerek iç sesimi sözlere döktü İrem.

"Bir kereden ne olacak, canım? Hadi uzatmayın, bak kız bekliyor," derken kasiyere baktı ve gülümsedi. Tabi canım, kesin bir keredir, diye söylenmeden edemedim kendi kendime.

Buna rağmen tekrar ve tekrar pes ederken tepkimi vermek istercesine nefesimi geri vererek menüye göz attım. "Iced Caffè Latte," deyip ardından ekledim. "Tall."

"Ben de Espresso Macchiato alayım, grande boy ve soya sütlü olsun," dedi İrem de bir yandan gözleri menüde gezinirken.

"Vay, vegan takılıyoruz bakıyorum," diye güldü Azra. İrem de sırıttı.

"Utandırıyorsunuz vallahi beni," deyip aralarına girdim hemen, "sayenizde ben de vejeteryan olacağım bak."

Valla hiç süt, sos ekleme ya da değiştirme kısmını deneyim etmediğim için Starbucks'ta menüde yazılanı seçip çıkardım ben; bu yüzden de mahcup olmuştum istemeden. Amma takıntılı kızdım ya, yaşamak zordu böyle harbiden. Ne yapayım yani Starbucks'ta takılan Pelinsu'lardan değildim!

"Yapamazsın kızım sen, kal böyle," diye dalga geçti İrem. Azra da gülümsedi, ardından kasiyere ödemeyi yaptı ve kahveler için kendi ismini verdi. Birkaç dakika içinde içeceklerimiz hazır olunca hemen onları aldığımız gibi oturmaktan son anda vazgeçerek dışarı çıktık.

"Geçen gün Merve diye bir kız Instagram'dan takip isteği gönderdi," diye konu açtı Azra, caddenin başına yürümeye devam ederken. "Onun üzerine de Asena."

Kaşlarım çatıldı. Bu kızlardan da kurtulmak istedikçe sanki tam tersi oluyordu yahu! Şu saçma etiket olayı yetmemiş miydi bana? "Sen ne yaptın?" deyip merakla Azra'ya döndüm.

"Bu Merve bizimki mi?" dedi İrem araya girerek. Ona başımı salladığımda sohbeti dikkatle dinlemeye başladı.

"Kabul edip geri takip isteği yolladım ben de, ne yapayım? Şu Merve sana Eskişehir'deyken mesaj atan kızmış, hatırladım şimdi nereden tanıdık geldiğini," diye imalı imalı konuştu Azra.

Oha be! Nasıl aklında kalmıştı? Azra'da zehir gibiydi maşallah, fil hafızası varmış kızda da haberim yokmuş! "Ya evet," deyip göz devirdim istemsizce, "not veriyor demiştim zaten."

"Kız Asena ile çıkıyor galiba. Sen niye kaçtın ki o gün bunlardan? Söylemezdi bence kimseye bir şey falan, kendisi de eşcinselmiş," deyince istemeden kıllandığını sezdim Merve'den. Yuh ya, bu güvensizlik neydi şimdi?

"Kız bana not veren bir arkadaş sadece, İrem de tanır. Çok yakın değiliz onla," diye açıklama gereği duydum böylece.

"Aynen aynen," dedi İrem bana destek çıkmak istercesine. "Kızın eşcinsel olduğunu bile sizden yeni duydum şimdi. Merve çok ders odaklı, sessiz biri zaten. Ama sessizden de korkulurmuş gerçekten," deyip kıkırdadı. "Asena gibi bir çatlakla takılmasını beklemiyordum valla."

Asena'yı kızlara da anlatmıştım tabi ki! Benim de kızlarla dedikodusunu yapmadığım kimse kalmamıştı yani; tabi o yüzden de trip yemiştim Azra'yı hemencecik bahsetmeyince. "Annene ne zaman açılacaksın?" diye birden bomba soruyu sordu Azra.

Bir an için ne cevap vereceğimi bilemedim. Hem istiyor, hem de erteleyip duruyordum. Kızlar da biliyordu annemden bu yanımı saklamaktan hiç hoşlanmadığımı. Derin bir nefes aldım. En iyisi fazla düşünmemekti; yoksa adım atmak yerine gerileyip duracaktım, tıpkı bir süredir olduğu gibi. Azra'nın beklenti dolu mavi gözlerine odaklandım. "Bu gece de bizde kalsana, seninleyken söylemek istiyorum."