P-26"Bulmaca"

318 44 87
                                    

Keyifli okumalar dilerimmm>333
Yukarıdaki şarkıyı açmayı unutmayın.

Keyifli okumalar dilerimmm>333Yukarıdaki şarkıyı açmayı unutmayın

Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.


26.Bölüm: Bulmaca.

Bölüm: Bulmaca

Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.

__
__

Hafif damlalar halinde yağan yağmur, şiddetinin haberini verir gibi yağarken, kalbimin atış sesini duyabiliyordum. Sokak lambasının ışığı az da olsa bahçeye vuruyordu ancak bunu şu an için teselli olarak görmem imkansızdı. Derin bir nefes alıp, hiçbir şeyi umursamadan bir adım attım kapıya doğru. Telefonumu cebimden çıkarıp, flaş'ı ile önümü aydınlatırken ellerim o kadar titriyordu ki, telefonu yere düşürmem an meselesiydi. Karanlık evin içine doğru hızla bir adım attığımda, tüm gürültüsü ile Çakan şimşekle kalbimin sadece bir anlığına göğüs kafesimi terkettiğini hissettim.

"Kimse var mı?" diye bağırdım öfkeyle. Hoş, sanki biri olsa,'Ben buradayım.' diyecekti zaten!

İçeriden tahmin ettiğim gibi hiçbir ses gelmezken koridorun önündeki ampulu bulmaya çalışıyordum ancak titreyen ellerim bana pekte yardımcı olacakmış gibi görünmüyordu. Duvarın kenarında etrafıma bakınmaya çalışırken elim uzun bir sürenin sonunda lambayı bulduğunda lambayı açtığımda korkuya bir adım geriledim.

Yemek masasının sandalyeleri her biri yere düşmüş, babaannemin gümüşlüğü yerde paramparça halde duruyordu. Kısacası her yer her yerdeydi. Korkuyla merdivenlere yönelip odama çıktığımda odamında ayrı kalan bir hâli yoktu. Çalışma masamın kenarında duran, anne ve babamla çekindiğimiz fotoğraf, camları dağılmış çerçevenin içinde öylece yerde dururken, gözümden akan yaşlarla yere eğilip, camların elimi kesmesini umursamadan elime aldım çerçeveyi.

"Ne oluyor?" Fısıltım polis arabalarının sirenlerine karışırken her şey o kadar hızlı olmuştu ki. Bir köşede durmuş, sanki onlara sığınır gibi çerçeveye sarılıp olan biteni anlamaya çalışıyordum. Kimin ihbar ettiğini anlamama kalmadan polis ekipleri eve girmişti bile.

"Hanımefendi, iyi misiniz?" Sesler kulaklarıma yankı olarak geliyordu. Sanki uçaktan yeni inmiştim ve kulaklarım uçağın motor sesine ayak uyduruyordu halâ.

PUSULAOù les histoires vivent. Découvrez maintenant