P-1"Poyraz Aladağlı."

2.1K 146 128
                                    

26.05.2020

Umarım beğenirsiniz.

Keyifli okumalar dilerim^^

Karsu- Reloading my mind.

1

Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.

1. Bölüm: Poyraz Aladağlı.

Başımı uzun süredir bakıştığım çizimlerinden ayırıp kahvemden bir yudum aldım. zira her an uykusuzluktan bayılabilirdim. Dışarıdan bakılınca çok çalışkan bir iş kadını gibi görünsemde, geç saatlere kadar çalışmak haliyle beni de yormuştu. Odamdaki sandalyemden başımın dönmesini göz ardı ederek kalkıp, pencereme doğru ilerledim. Şirketin önünde bir tane bile araba olmaması, şirkette tek başıma olmamın en büyük kanıtıydı. Sonunda burada bir köşede bayılmazsam iyi olucaktı. Daha sonra son dakika haberlerinde boy boy fotoğraflarımın altına 'Aladağlı şirketinin iç mimarı Doğa aksel, çalışmaktan bayıldı.' gibi saçma sapan manşetler görmeye hazır mıydım bilemiyordum. Tekrar masama dönüp çizimlerimin devamını evde tamamlamak üzere dosyama koydum. Telefonumu çantama atıp odama son bir kez daha bakıp çıktım. Yürürken aynı zamanda topuklu ayakkabılarıma lanet okumayıda ihmal etmiyordum. Yarın işe kesinlikle spor ayakkabılarımla gelmeyi aklımın bir köşesine not edip, asansöre doğru ilerledim.

Her ne kadar kolostrofobim olsa da, on beş kat aşağı inmeye kesinlikle dayanamazdım. Hele bu topuklularla öleceğimi bilsem olmazdı! Zaten büyük ihtimalle merdivenle gidersem, kesin ölürdüm. Yani, en azından öyle tahmin ediyordum. Sonunda asansör geldiğinde, on kişilik asansöre içimden bildiğim bütün duaları okuyarak adım attım. Asansörün kapası kapanırken, zemin katın düğmesine basıp, gözlerimi kapatarak beklemeye başladım.

Asansörden çıktıktan sonra, kapıdaki güvenliğe selam verip arabama dogru ilerledim. Kırmızı toyatamı görür görmez, yüzümde gülümseme oluştu. Evet, arabama gülümsüyordum. Ne kadarda normal bir hareket!

Sonunda yola çıktığımda, ayakkabı topuğumu kırmadan bir günü atlatabildiğim için kendimi tebrik etmeyi de unutmadım. Yani, topuğunun kırılması benim işime gelirdi çünkü onları giymek işkence gibiydi ancak, Tuğçe'nin bana alayla gülmesini gerçekten kaldıramazdım. Zaten açığımı yakalamak için gözünün sürekli benim üstümde olması ise, işin cabasıydı. Araba, kırmızı ışıkta durduğunda, çantamın içinden siyah tokamı çıkarıp, kumral, omuzlarımdaki saçlarımı üstten dağınık bir topuz yaptım. Haziran ayında olduğumuz için geç saatlere kadar hava sıcalığını koruyordu. Hele ki antalyada yaşamak, bu sıcaklarla kesinlikle karşı karşıya kalmak demekti.

Arabamı, sonunda evin önünde durduğuma, elimden geldiği kadar parkedip, arabadan indim. Sanırım, yere fazladan baskı yaptığımdan olsa gerek, sol ayağımdan gelen kırılma sesiyle kendimi yerde buldum. İçimden bacaklarım morarmamıştır diye kendimi telkin etmeye çalışıyordum, yoksa, yarın şort giyme hayallerimi rafa kaldırıcaktım.

PUSULAOù les histoires vivent. Découvrez maintenant