P-42"Başlangıç Noktası."

172 22 73
                                    

Keyifli okumalar dilerim(:'

__
_

Küçük bir çocuğun yokuş aşağı koşması gibi seni düşünmek...
Biraz heyecan, biraz da düşecekmiş korkusu...

Cemal Süreyya

Cemal Süreyya

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

42. Bölüm: Başlangıç Noktası.

Kar yağışı, rüzgarın uğultusu, ağaç dalının pencerede bıraktığı tok ses, her şey, ama her şey, birer senfoni içindeydi. Kar yağıyordu!

Gözlerimi bahçeden gelen sese açtığımda yavaşça yattığım yatakta doğruldum. Poyraz yoktu. Ayağı kalkıp tekli koltuğun üzerindeki ceketi üzerime geçirdim ve tam o an aynadaki yansımamla göz göze geldim. Altımda Poyraz'ın eşofmanı, üzerimde ise yine ona ait olan yeşil eşofman üstü ve siyah ceketi vardı. Poyraz'ın giysilerini zimmetime geçirmeme az kalmıştı.

"Sakin falan olamıyorum!"

Poyraz'ın sesi kulaklarıma ulaştığında bakışlarım odanın içindeki pencereyi buldu. Pencereye ilerleyip camı açmadan bahçenin girişine baktığımda görüş açımda değildi. Kapının hemen kenarındaydı ve pencerenin altında evin arka kısmını saran çatı nedeniyle onu göremiyordum. Camı açtığımda Poyraz'ın sesini net bir şekilde duyabiliyordum.

"O kadının orada ne işi vardı! Hangi cesaretle gelebiliyor ya! Geldi, saçma sapan konuştu!" Durdu. Bir süre sessiz kaldı ve tekrar ulaştı sesi kulaklarıma.

"Antalya'da başka otel yokmuş gibi, başka salon yokmuş gibi, bula bula orayı mı buldular!" Kulak misafiri olmamın ayıp olduğunu bilememe rağmen istifimi bozmadan dinlenemeye devam ettim.

"Ya yaptıkları haber umurumda değil, anlıyor musun? Ana öyle kafalarına göre, her akıllarına geleni yazamazlar. O kız bir daha Doğa'nın karşısına geçip böyle abuk sabuk konuşursa, o çok güvendiği itibarı beş paralık olacak!" dedi öfkeyle.

"Ya ben nereden bileyim nerede olduğunu. Dönmüş işte! Dün akşam yaptığı o saçmalığın hesabını verecek. Ya sen kimsin benim sevgilimin karşısına geçip ahkâm kesiyorsun! Yüzsüzlüğe bak ya!" Çitlere attığı sert tekmeyle camı kapatıp ne yapacağımı bilemeden odanın içinde dolanmaya başladım. Aşağı mı inseydim?

Dün olanlara en az benim kadar onunda sinirli ve şaşkın olduğuna emindim. Bilmiyordum. Poyraz'ın anlattıkları, Yalın, Burcu, zaten karışık olan aklımı daha da karıştırmıştı. Yatağın kenarındaki çantamdan Poyraz'ın dün hediye ettiği telefonu çıkarttım. Kendimi hazır hissediyor muydum emin değildim ama artık o haberlere bakmamın zamanı gelmişti.

PUSULAWhere stories live. Discover now