P-35"Biz Olmak."

271 34 61
                                    

Sürprizzz^^
Yeni bölümü bu kadar erken atmayı düşünmüyordum ama tamamladığım an atmak istedim. Erken gelen ve benim için çok özel olan bu bölüme yorumlarınızı bekliyorum.

Bölümü şu an uzakta olsakta, varlığını her zaman yanımda hissedeceğim arkadaşım, BerreGzASLANHAN 'a ithaf ediyorum.

Bölümü şu an uzakta olsakta, varlığını her zaman yanımda hissedeceğim arkadaşım, BerreGzASLANHAN 'a ithaf ediyorum

Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.


35.Bölüm: Biz Olmak.

Serumum bitmiş, hastaneden çıkmış ve Oğuz yanımızdan ayrılırken Poyraz'ın arabasına binmiştim. Başımın ağrısı biraz daha azalırken amaçsızca yolu izliyordum. Hava her geçen gün biraz daha soğuyor ve kış biraz daha kendini bize çekiyordu.

Hayatımın seyrini değiştiren olaylar yüzünden kafamı kaldırıp gökyüzüne bile bakmayı unutmuştum. İle bile gidemez olmuştum.

Ne zamandan beri bu kadar sorumsuz bir insan olmuştum?

"Ne kadar sorumsuz bir insana dönüştüm böyle? Bir işim olduğunu bile unuttum resmen!" Hayretle konuştuğumda araba durmuştu. Geldiğimizi bile farkedememiştim.

"Sorumsuz bir insana dönüşmedin Doğa." diye konuştu. Bakışlarında onaylamaz bir ifade vardı. "Sen dün hastanedeydin ya hani, kaza yaptın, ondan önceki günde evine girdiler! Karakola gittin. Saçma sapan şeylerle yüzleştin. Bunların hepsini yaşadın ve tüm bunlar sadece iki günde oldu. Ne zaman işe gelecektin?" Haklıydı ama işimi bile unutacak duruma gelmiş olmam içler acısıydı.

Sorusunu es geçip sinir bozukluğuyla güldüm. Aklıma ilk tanıştığımızda bana sorumsuz dediği gelmişti.

"Neye gülüyorsun?" diye sordu merakla.

"Bana sorumsuz demiştin... ilk tanıştığımızda. Sana çok gıcık olmuştum o gün." dedim daha çok gülerek.

"Bak sen." dedi o da gülerek.

"Yarın işe geleceğim." dedim konuyu değiştirerek.

"Gelmeden için rahat etmeyecek, biliyorum. Pekala. Gel bakalım."

"Kafam dağılır biraz. Çalışırken rahatladığımı söylemiştim." Öyleydi. Çalışmak bana her zaman iyi gelmişti.

"Seni bu şekilde bırakmak istemiyorum. Aklım sende kalacak." diye konuştu sıkıntılı bir nefes vererek.

"Aklın bende mi kalacak?" diye sordum bir anda. Bunu neden yapmıştım bilmiyordum ama hoşuma gitmişti. Aklının bende kalması durumu.

"Evet." diye onayladı beni.

"Bırakmak istemiyorsun yani?" diye sordum bu seferde. Kesinlikle susmalıydım.

"İstemiyorum." Verdiği cevap kalp krizi geçirmeme sebep olacaktı. Bırak istemiyordu... beni!

PUSULAOnde histórias criam vida. Descubra agora