P-22"Toprak Kokusu."

487 50 184
                                    


Keyifli okumalar dilerim^^

Yukarıdaki şarkıyı açmayı unutmayın>333
Bölüm sonunda açıklama yapacağım onuda lütfen okuyun.

-

-

22. Bölüm: Toprak kokusu.

 Bölüm: Toprak kokusu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


--

Hayatta kendimizi sıcacık hissettiğimiz yerler vardır. Bazı ortamlarda, bazı insanların yanında... Hatta öyledir ki bazı insanlar bize sıcak bir kahveyi anımsatırlar. Yağmurlu bir havada müzik dinlerken elimizde tuttuğumuz o sıcak kupa bardağı gibidir bazı insanlar. Bazı insanlar ise ise dışarıda esen sert rüzgar gibi, doğa olaylarını anımsatırlar bana. Bir an gelir ve elimizdeki o kupa bardağının düşüp kırıldığını, parçalarına ayrıldığına şahit olduğumuz zamanlar olur. Kendimizi güvenli alanımızdan çok uzaklarda hissettiğimiz anlar...
Hatta bazen tüm olayları kendi hayal ürünümüz zannettiğimiz anlarda oldu, biliyorum. Kendimizi her şeyin dışına atarak, önünden bile geçemeyeceğimiz hayatların ve hayallerin kollarına bıraktığımız anlar, sokak lambasından çıkan küçük bir parıltı, hatta ışık hüzmesi gibi hissederken, hayalini kurduğumuz o hayatları düşleme çabamıza kahkahalar attık.
Kendimizi, hayatımızda oynadığımız rolü bilmeden, hayallerimizde başrol yapışımıza güldük...

Ama öğrenmeliydik. Her insanın aslında kendi dünyasında başrol olduğunu, her ne olursa olsun, yaşama dair tek belirtimiz nefes almak bile olsa hepimizin kendi hayatımızın başrolü olduğunu. Hiçbir zaman yan rol olmayacağımızı. Gerekirse hatalar yapacaktık, hatalar yapan başrol bir karakter olucaktık biz. Bazen sinirlenecek, bazen öfkelenecektik. Bazen kırılıp, gözyaşlarımız hiç akmamış gibi gülümseyecektik. Öyle anlar gelecekti ki, nerede olduğumuzu umursamdan, hiç ummadığımız bir anda, yere çöküp ağlamaya başlayacaktık. Çünkü biz yaşıyorduk, vardık ve yaşama dair tek belirtimiz nefes almak değildi. Olmayacaktı!

Yağmurun ardından tüm şiddetiyle çakan şimşekle olduğum yerden sıçradım. Ardından seli andırırcasına yağan yağmurla bakışlarım Poyraz'a kaydı. Yaklaşık yarım saattir olduğumuz yerden kımıldamadan oturuyorduk. Belki yağmuru izliyorduk, belki de müzik plağından çıkan müzikleri dinliyorduk umarsızca.

"Korktun mu?" diye sordu bakışları beni bulduğunda.

"Biraz." diye mırıldandım.

"Ben artık eve gitsem iyi olacak. Hava da birazdan kararır zaten." diye ekledim ayağı kalktığımda.

"Seni tek başına göndereceğimi düşünmüyorsun sanırım. Üstelik bu havada..." diye konuştu onaylamaz ifadesiyle. Ayaklandığında şimşek bir kez daha çakınca bakışlarımı tekrar cama yönelttim. Yağmur hunharca yağıyordu.

PUSULAWhere stories live. Discover now