P-35"İyi Ki."

252 11 108
                                    

Keyifli okumalar dilerim^^

Redd- Beni Sevdi Benden Çok.

Adele-Lovesong

Can Oflaz- Fikrimin İnce Gülü.

35

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

35. Bölüm: İyi Ki.

Hayat, her anımda beni şaşırtmaya devam ediyordu ve benim artık emin olduğum bir şey vardı ki, bu durum hayatımın her noktasında, üstüne koyarak ilerleyecekti.

"Anlamadım?" dedim, şaşkınlıkla.

"New York'a gidiyoruz." diye tekrarladı, yeniden.

"Sebep?" diye sordum, bu sefer.

"Merak ediyorum," dedi, sadece. Dudakları tekrar aralanacaktı ki, benim de aralanan dudaklarımla geri kapandı.

"Neyi?" diye sordum, merakla.

"Beyaz bir sayfa açmak istiyorum." dedi, ve bu sefer gözlerimin içine kendinden emin bir ifadeyle baktı. "Ve bunu yaparken, bir şeylerin arkasına saklanarak, bir şeylerin üstünü örterek ve olmamış sayarak yapmak istemiyorum. Bir şeyleri aşarak açmak istiyorum o sayfayı. Evet, New York'a gitmek istiyorum çünkü, bensizken geçirdiğin bir buçuk senenin, sen de bıraktığı tüm o acının, tüm o keşmekeşin üzerinden güzel anılarımızla geçelim istiyorum."

"Bir şeyleri telafi etmek istiyorsun." dediğimde, başını salladı olumlu anlamda.

"Benden biraz zaman istemiştin ya hani, bilmiyorum, belki de her şey yine oldu bittiye geldi diye düşünüyorsun. Ama şimdi ben senden zaman istiyorum."

"Poyraz," diye fısıldadım, seszice. "Yaralar kanar, kurur ve kabuk bağlar, bu kadar. Unutulmazlar, evet ama, bir saatten sonra daha az acı verirler. Ve biz o an geldiğinde, arkamıza bakmadan kaçmalıyız."

"Mutlu son bunun neresinde?" diye sordu, düz bir ifadeyle. Sesine hiçbir ifade sıkıştırmamış, öylesine bir şeyden bahseder gibi konuşmuştu. Ama biliyordum, öyle değildi.

"Mutlu an'lar var. Bu yeterli değil mi bizim için?"

"Bu konuda seninle ters düşmek istemezdim ama, sana katılmıyorum." dedi. Bakışlarını önüne sabitleyip, ardından koltuğun arka kısmına başını yasayarak, derin bir nefes aldı.

"Önemli değil," dedim, omuz silkerek. "Sonuçta, birbirimizi seviyoruz diye, her söylediğimizi onaylayacağız diye bir kaidemiz yok."

"Sen haklıydın," dedi ve, başını yasladığı yerden kaldırıp, dik pozisyona geçti. Bakışları tekrardan beni bulduğunda, gözlerinde karmaşık bir ifade vardı. "Bizim, çok ciddi sorunlarımız var. Ama bu sorunlar öyle bir noktada ki, müdahale etmeye kalktığımızda, başka bir nokta nüksediyor."

"Sürekli dile getirmemin bir manası yok ama, yapmak zorundayım." dedim, kesik bir nefes alarak. "Canım yandı. Canım öyle bir yandı ki, daha önce canım hiç yanmamış dedim. Daha önce bu duyguyu tatmamışım dedim. Duygularımdan habersizim. Ve kelimenin tam anlamıyla, kendimi oradan oraya savruluyormuşum gibi hissediyorum. Ve tüm bunların üstüne, oraya gitmeyi kaldırabilir miyim, emin değilim."

PUSULAWhere stories live. Discover now