"Herkesin bir hikâyesi vardır ve, bazen bu hikayenin ucundan tutmak, o hikâyeyi yaşamaktan daha zordur."
__
"Sen hep, en etkilendiğim bir kitap satırı gibi olacaksın benim için. Bıkmadan defalarca okuduğum, aklımdan çıkmayacağını bildiğim halde ezbe...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Deeperise, Jabbar- Raf.
Amber run- l found.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
32. Bölüm:Küllerimden Doğdum.
Kulaklarımın duydukları karşısında şaşkınlık tüm bedenime yayılırken, "Anlamadım?" diye sordum. "Barbaros Soykan'ın evli olduğuyla alakalı bir bilgiye ulaşamadık daha önce?" dedim, anlam vermeye çalışarak.
"Evli olmadığıyla alakalı da bir bilgiye ulaşmadınız sanırım?" dedi, Mete Korel.
"Soyadı,"dedim, hızla." Soyadı neden aynı değil?"
"Taktir edersiniz ki, Barbaros'un kimsenin haberi olmasını istemediği karısını saklamak için, soyadında küçük bir değişiklik yapması, o kadar da büyütülecek bir mevzu değil."
"Bu bilgiye nasıl ulaştığınızı öğrenebilir miyim?" diye sordum, merakla. "Ve ne zamandan beri haberiniz var?"
"2 gün önce, bağlantılarımızda dikkatimizi çeken bir durum oluştu. Barbaros Soykan, kendini yok olmuş gibi saklayabilir lakin, Fatih Bey'in güvenlik duvarı baskın çıktı." Selçuk Yalçınkaya önünde duran leptobu bana çevirdi. "Sinyaline en son eriştipimizde Rusya'daydı."
"En son eriştiğinizde?" dedim, sorarcasına. "Görünen o ki, galibiyetimiz pekte uzun sürmemiş."
"Bu, bizim için çok büyük bir adım Doğa Hanım." diye söze girdi, Mete Korel. "2 gün içinde, kat edebileceğimiz kadar yok kat ettik. Hatta, sizin 1,5 sene içinde erişemediğiniz bilgilere, biz 48 saatte eriştik."
Bakışlarım Poyraz'a kaydığında, öfkeyle karşısındaki adama bakıyordu. "Siz bana laf mı sokuyorsunuz?" diye sordum, onun konuşmasına fırsat vermeden. "Ne kadar zarara girdiniz? Bir milyon? Yüz milyon? Ne kadar paranızı kaybettiniz?! Barbaros Soykan, ailemin katili!" dedim, sert bir ses tonuyla. "Sizin düşündüğünüzün aksine, 1,5 sene boyunca her şeyi askıya alıp, işleri ağırdan almak gibi bir durum söz konusu bile değildi. Defalarca kez tehtid edildim, alıkonuldum, ben, dün akşam az kalsın ölüyordum!" Kesik bir nefes alıp, saatime baktım tekrar. Poyraz, yavaşça gözlerini yummuştu ve masanın üzerindeki elini, içinde bulunduğu sinir harbi nedeniyle sıkmıştı.
