Bölüm 67 - Bir Yönetim

1.3K 164 20
                                    

Selamlar... Yeniden ben... Bu sıralar biraz hızlıyım herhalde beklemediğiniz kadar... Sizleri yepyeni bir bölüm ile baş başa bırakıyorum...

-----------------------------

'Güzel... O zaman toplantı oda-'

'Erva hanım benim odamda çalışacak Ezgi hanım.' Erva arkasından gelen ses ile karşısında duran buğday tenli kadının baştan aşağı kızardığını, elini kolunu nereye koyacağını şaşırmasını görmüştü ki kaşlarını havalandırarak gelen sese döndü.

Karşısında daha önce hiç rastlamadığı ciddiyeti ile Ahmed Selçuklu duruyordu. Üstelik o kadar ciddi duruyordu ki Ezgi'nin her seferinde bu kadar çekinip çekinmediğini merak etmişti. Ahmed bey ise artık devrettiği şirket yönetimini sanki her gün gelip kendi işletiyor gibi bir haldeydi. Hemen yanında duran asistanı Canan hanımın yüzünde şaşkın da olsa her daim hazır hali, elindeki tabletle sanki Ahmed bey bir kelime söyleyecekte onu kaçıracakmışçasına telaşlı oluşu... Erva ne olduğunu anlamasa da adamın baş işaretiyle onu takip etmeye başladığında derinden bir nefes almıştı.

'Canan, benim odanın anahtarının yedeğini Erva hanımın asistanına da ver. Bundan sonra oda benim değil Erva hanımın. Eşyalarının da dekorasyonunun da kendi talep ettiği gibi olması için desteğini esirgeme. Bundan sonra şirkette atılan adımdan tut, ertelenen toplantılara kadar bilgim olacak. Bir de-' Ahmed bey odasının kilidini çevirip kapıyı açarak gelinine eliyle içeriyi işaret ettiğinde Canan hanımın da yüzüne bakmıştı.

'Bir saat içerisinde yönetim kurulundan kimsenin toplantısı yoksa kurul toplantısı olacağını haber ver. Bizim eve çocuklara bakması için iki kişi yönlendir. Pars beye de haber ver mutlaka toplantıda bulunsun. Büyük salonda olacak.'

'Nasıl isterseniz Ahmed bey. Çay veya kahve getirsinler mi?'

'İki sade kahve getirsinler.' Kadın başını onaylarcasına sallayıp uzaklaştığında Ahmed bey de açtığı kapıdan içeri girip tekrar örtmüştü. Gelininin donmuş halini gördüğünde ise masasına doğru ilerleyip koltuğuna yerleştikten sonra Erva'ya ön taraftaki koltukları işaret etmişti.

'Oturun lütfen Erva hanım.' Ahmed beyin üzerindeki bu ciddiyetin aynısı Melikşah'da da vardı ancak adamın ev halini bilince şu an olan tavrı bir garip geliyordu kadına da. Üstelik odaya girmeden önce Canan hanıma verdiği direktifler, adam Erva hanım benim odamda çalışacak mı demişti? Kafasında dönüp duranlarla şaşkınca ilerleyip kendisi de masanın önünde duran koltuklara yerleştiğinde çantasını sehpanın üzerine bırakıp dudaklarını aralamıştı ki çalan kapı adamın durması için elini havalandırmasıyla geri kapanmış, içeri giren genç kadın kahveleri bırakıp tekrar çıkmıştı.

'Senin bu konuda olan itirazlarını biliyorum kızım. O yüzden sen başlamadan ben başlayayım, sonra pek anlamı olmasa da itiraz edersin.' Erva adamın cümleleriyle yeniden dudaklarını aralasa da diyecek bir şey bulamadığından olsa gerek susup kalmıştı.

'Bugün yönetim kurulu toplantısından sonra bu odadan çıkacağım. Şirkette elbette her daim yerim olacak ancak artık burası senin. İstediğin kadar itiraz edebilirsin fakat ciddiye almayacağım. İşini ne kadar sevdiğini ve söz konusu iş iken ciddiyetini biliyorum. Bunun en büyük kanıtı ise evde ufacık bir bebeğin varken dün duyduklarından sonra bugün oğlumu bile beklemeden kalkıp işinin başına gelmen. Artık bazı şeylerin zamanı geldi. Yarın itibariyle benim ve Benan sultanın hisselerinin belirli kısımlarını sana, Mehir'e ve Pars'a devredeceğiz. Hissemizin sadece belirli bir kısmı bizde kalacak. Sizinkilerin yanında hiç denilecek kadar az olan kısmı. Diğer iki hayta bana gelin getirdiklerinde de o hisseler aileme katılan iki kızıma daha verilecek.'

Kalbi KorWhere stories live. Discover now