Bölüm 75 - Bir Ba-ba

2K 188 30
                                    

Selamlar... Kalbi Kor'un sonuna yaklaşırken çok çok geç kalmadan geleyim dedim dostlar. Öncelikle sizlere kısaca bir soru sormak istiyorum. BUTİMAR adında biliyorsunuz ki bir başlangıç yapacağız, hali hazırda tanıtım bölümü de profilimde ancak ben bir türlü kitap kapağı seçemediğim için sizlerden de fikir almak istedim. Durma bir el atsanız ne güzel olur anlatamam. Şimdiden destekleriniz için teşekkürler ve iyi okumalar...

Yarım saat içinde öyle bir duruma gelmişlerdi ki Melikşah sinirle masadaki bardağı fırlatıp parçaladığında Erva büyüyen gözleriyle daha da celallendi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Yarım saat içinde öyle bir duruma gelmişlerdi ki Melikşah sinirle masadaki bardağı fırlatıp parçaladığında Erva büyüyen gözleriyle daha da celallendi. Ortada öylece duran isimliği gözüne kestirdiğinde aldığı gibi kapı tarafına fırlattığında Melikşah'ın kükremeye hazır haliyle beraber odada başka seste duyulmuştu.

'Yenge! Abi!' Yekta şok olmuş bakışlarıyla bir odaya bir de bakışları kenetlenmiş iki bedene göz attığında aynı anda bağırmalarıyla gözlerini büyütmüştü bile.

'Sen karışma Yekta!'

'Sen karışma Yekta!' son on beş dakikadır kat inliyordu canım. Sesleri duyulmasa da kırılmalar gayet net bir şekilde tüm şirketin ortasına düşüyordu. Birbirlerine düşecekleri yer gerçekten de burası mıydı? Üstelik evlendiklerinden beri kavga etmemişti ki bu çift.

'Sen benim yaptıklarımı nasıl küçümsersin ya! Burada oturup emir vermekten başka ne yapıyorsun!' yengesinden duyduklarıyla kaşları şaşkınlıkla havalandığında bu kez kükreme sırası belli ki abisindeydi.

'Ben mi emir veriyorum! Daha dün başladın şirkete de işimi bana mı öğretiyorsun sen!' zaten ortada ayakta kalan bir nesne dahi yokken duydukları daha da dumur ediyordu Yekta'yı. İkisinin kan ter içinde eşleriyle değil de düşmanlarıyla kapışırcasına hareket ediyor olmaları hiç mantıklı bir hareket gibi gelmemişti Yekta'ya. Tamam kendisi şu son zamanlarda pek aklı başında değildi ama Erva Selçuklu ve Melikşah Selçuklu hiç ama hiç iyi görünmüyordu. Kaldı ki abisini tanıyordu Yekta, o sinirini bile içinde yaşayan dışarı fazla belli etmeyen sessiz sakin adamlardandı, daha doğrusu ailesini bu konuda tedirgin etmeyi sevmeyen biriydi.

Abisi son olarak şirket logosunu da fırlattığında bir adım atsa da adamın ellerini masaya yaslayarak tebessüm etmeye başlamasıyla daha da şaşkına döndü. Net bir şekilde burada ikisini beraber aldıkları gibi bir akıl hastanesine kapatmalarının sinyalini veren işaretti bu Yekta'ya göre. Üzerine abisi gibi gülümsemeye başlayan yengesi de tuz biberdi zaten durumun.

'Yeter güzelim, bittim ben.'

'Emin misin? Hala kondisyonum yerinde bak?' ne yapıyordu bunlar Allah aşkına. İyice kendilerini mi kaybetmişlerdi? Aklından geçen soruya Yekta an itibariyle gerçek bir cevap verecekse, evet olmalıydı. Evet, kendilerini kaybetmişler ve bütün balataları yakıp frenleri dahi bozmuşlardı.

'Ben tükendim ama.' Melikşah'ın cümlesiyle Erva omuz silkip masaya yaklaştığında abisinin bir çırpıda dudaklarını öpmüş olmasıyla az önce atmaya çekindiği adımları atarak bakmaya başladı ikisine de.

Kalbi KorWhere stories live. Discover now