Kalbi Kor

Bölüm 30 - Bir Açıklama

Bir Çarşamba ve bir yeni bölüm daha... İlk defa geç bir saatte atmamanın haklı gururunu yaşıyorum. Öyle böyle bir şey değil. Duvarıma Kalbi Kor günü diye mesajlarınız düşmeden (Her ne kadar seviyor olsam da), bekletmeden Bir Açıklama adlı 30. bölümle sizi baş başa bırakıyorum. 

İyi okumalar... 

Bol yorumlar...

'Melikşah'ın bu evde doğduğunu mu söyledin Tuğrul paşam?'

'Evet, bu evde, tam da bu odada doğdu ilk göz ağrım.'

'Melikşah, o evlatlık olduğunu sanıyor.'

'Öyle zaten.' Kızın kaşları iyice çatılırken anlamazca adamın yüzündeki sakinliğe bakmıştı. Melikşah evlatlıktı ama Selçukluların yıllarca içinde oturduğu evde doğup büyümüştü. Büyümesi anlaşılırdı ancak doğması pek akla mantığa sığmıyordu.

'Bakma öyle ters ters, annesi Melikşah'ı bu odada dünyaya getirdi. Onun doğum yapmasına yardımcı olan da Yaren sultanımdı, tabi Benan'da vardı.'

'Melikşah'ın annesini tanıyorsunuz yani.'

'Tabi tanıyorum, öyle güzel bir genç kızdı ki. Masmavi gözleri vardı, 18-19 yaşlarındaydı daha, ufak tefek, utangaç dedikçe utangaç bir kadındı.'

'Melikşah babasına benziyor o zaman.'

'Öyle, babası gibi kara gözlü, heybetli, vicdanlı-'

'Çocuğunu bırakan bir adam ve kadının bana vicdanlı olduğunu söylemeyeceksin değil mi Tuğrul dede?'

'Söyleyeceğim Erva, vicdanı hiçbir şeyin önüne geçemezdi, o yüzden zaten evladından koptu ya. Melikşah aşkla olmuş bir çocuk, ufacık bir kadının gözü kara bir adama sevdasıyla geldi bu dünyaya. O gözü kara adam bir tek ölümden alamazdı, yapamadı da.'

'Öldü mü annesi?'

'Doğumda. Bünyesi çok zayıftı Amine'nin. Babası defalarca Melikşah'dan vazgeçmesi için yalvardı ona. Sonra yine olur dedi, sensiz yapamam dedi ama bir türlü dinletemedi. Hiç korkusu yoktu, zaten giderken de sultanımla Benan'a emanet etmiş. Tahmin etti tabi nasıl adamın dağılıp Melikşah'la ilgilenemeyeceğini.'

'Babası yaşıyor mu peki?'

'Yaşıyor ama diyorum ya babasına çok benziyor. Amine'yi toprağa verdi vereli varsa yoksa işi.' Bakışlarını Tuğrul beyden alıp odada tekrar dolaştırdığında derin bir nefes almaktan geri kalmamıştı.

'Melikşah onlara sizin kadar olumlu bakmıyor.'

'Çünkü bize hiç anlatın demedi Erva. Babası da zaten bizi vicdansız bilsin, böylelikle sizi daha çok benimser dedi.'