Bölüm 47 - Bir Köfte

5.1K 260 46
                                    

Yine geç kaldım ama sonunda geldim. Hepinize iyi okumalar...

'Bir farkı olmayacak ama hazırlığı ona göre yapmalıyız sanırım?' Melikşah sorarcasına mırıldandığında Erva derin bir nefes alıp gülümseyerek döndü kadına.

'Öğrenelim bence de.' Günce hanım tekrar ekrana döndüğünde Melikşah parmaklarını sıkıştıran narin ele bakarak tebessüm etti. Usulca kadının alnına dudaklarını basıp koltuğun başına kolunu yasladığında heyecanlarına heyecan katan kadına odaklandı.

'Öğrenmeden önce merak ettiğiniz başka şeyler var mı?' kadın resmen adrenalini zirveye çıkarmak ister gibiydi. İkisi içinde cinsiyet bakış açısını değiştirmeyecekti, Günce hanımda bunu çok net bir şekilde biliyordu ama ne olursa olsun yüzlerindeki meraktan gerilen ifade ve bir yandan da o tatlı telaşları kadını mutlu ediyordu.

Melikşah oturduğu yemek masasına kadar eksilmeyen tebessümüyle ailesinin sakin haline baktığında derince nefeslendi. Kimsenin aklına cinsiyet meselesi gelmemişti, daha doğrusu ne Melikşah, ne de Erva cinsiyet öğreneceğiz diye gitmediğinden onlarında akıllarına düşmüyordu bu durum.

'Ya siz hastaneye gittiniz, nasılmış yeğenim benim, sıkıntı yok değil mi?' Pars'ın sorusuyla tüm bakışlar adamdan Melikşah ve Erva'ya döndüğünde ikisinin tebessümü de gülümsemeye dönüştü.

'Sağlık durumu iyi çok şükür ki. Hatta Günce hanımın söylediğine göre uzun boylu olma ihtimali yüksekmiş oğlumuzun.' Melikşah açıklamada bulunduğunda hepsinin dudaklarından çok şükür ve maşallah kelimeleri dökülmüştü.

'E, şimdi ne kadar o. Yani, örnek ve-'

'Dur! Dur! Dur!' Yekta hızlıca yerinden kalktığında arkaya devrilen sandalyesini önemsemeden ellerini havaya kaldırdı. Çıkan gürültü de adamın panik hali yüzünden kimsenin umurunda olmamıştı.

'Ne bağırıyorsun Yekta? Çıldırdın iyice oğlum.'

'Abi sen az önce ne dedin?'

'Ne dedim kardeşim?' gülüşünü tam olarak yerine oturttuğunda Yekta gözlerini büyüterek sırıtmaya başlamıştı.

'Oğlumuz dedin demi sen az önce?!' tekrar bağırmasıyla beraber masadakiler irkilse de bakışlar hızlıca ikisini buldu. Koca aile çıt bile çıkarmadan sanki onay bekliyordu.

'Öyle mi dedim?'

'Vallahi öyle dedin, billahi öyle dedin. Erkek mi?' ikisinin de sadece gülmesine karşı aile bireyleri daha da meraklanırken Benan hanım devreye girme ihtiyacı hissetmişti.

'Oğlum çatlatmasanıza! Ay gülüp duracağınıza evet veya hayır deyin.'

'Erkek.' az önceden beri sesi çıkmayan Erva dudaklarını aralayıp konuşunca masadakilerin de dilleri açılmıştı.

'Bir kızımız var, bir oğlumuz oluyor. Ay maşallah!' ilk tepki Benan hanımdan geldiğinde arkasından Mihrimah takip etmişti onu.

'Benimle alışveriş yapacak fıstıktan sonra her gördüğünde aşkım diyerek boynuma atlayacak yeğen. Buna sevinilmez de neye sevinilir acaba.' Oturduğu yerde daha fazla duramadığından olsa gerek hızlıca ayaklanıp Erva'nın boynuna sarıldığında kadını öpücüklere boğmaktan da çekinmemişti.

Kalbi KorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin