Bölüm 18 - Bir Düğün Dernek

6.1K 356 44
                                    

Ben geldim... Erva'yla geldim, Melikşah'la geldim... Biraz geç vakitte geldim ama sonuçta çarşamba gününü geçirmeden karşınızdayım. Lafı fazla uzatmayayım. Hadi hep beraber bölüme geçelim...

İyi okumalar...

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

'Dün için gerçekten teşekkür ederim. Gelmesen olacakları tahmin bile etmek istemiyorum. Bu konuda nasıl teşekkür edileceği hakkında bir bilgim dahi yok ama sağ ol.'

'Birincisi teşekküre gerek yok ben yapmam gerekeni yaptım. Yani kimsenin bir kadına öyle davranmaya hakkı yok. İkincisi çakma da olsa onların gözünde nişanlım, eşim falansın, kimse sözde de olsa benim eşim olarak görünene yaklaşmaya cesaret edemez. Kaldı ki çakala sürüden ayrılan kuzuyu kaptıracak adamlardan hiç değilim.'

Melikşah konağın kapısına park ettiği araçtan inip derince nefeslendiğinde Erva'nın gülümseyen yüzüne baktı. Tabi arkasındaki kapıdan görünen Mahmut bey gözüne çarptığında ise anında kızın elini yakalamıştı.

'Melikşah, buyursana içeri, bir çayımızı kahvemizi iç.'

'Birkaç saat sonra misafiriniziz zaten Mahmut amca, o zaman kahvemizi de çayımızı da içeriz.' Yaşlı adam usulca başını salladığı gibi içeri tekrar döndüğünde Melikşah'da tuttuğu eli usulca bırakmıştı.

'İyisin değil mi?'

'İyiyim, tüm gün içeride değildim zaten. Hem üzerimi falan değiştirene kadar da vakit geçmiş olur.'

'Elimden geldiğince çabuk çıkaracağım bu konaktan sizi. Mehir'e de sana da bir şey olmadan inşallah.'

'İnşallah.' Kız derince aldığı nefesi bir solukta dışarı savurduğunda Melikşah bakışlarını görünen avluda gezdirmiş kendilerini gizlice izleyen gözlere karşın da Erva'nın beline kolunu dolamıştı.

'İzliyorlar.'

'Ki-kimler?'

'İkisi çalışan herhalde ama diğeri sıfatını yamulttuğum.' Melikşah gözlerini gözlerine çivilediği bakışlara gülümseyerek anlattığında Erva sertçe yutkunmuştu ki adamın attığı kahkahayla daha da büyük bozguna uğradı. Bu oyunlar sillesinin içinde her an başına bir iş alacakmışçasına yaşıyordu. Tamam kötü bir oyuncu değildi ama Melikşah Selçuklu kadar da iyi bir performans sergileyemiyordu. Adamın karşısında donmuş bir ifadeyle durduğu halde onun sanki çok yoğun bir sohbet içinde gibi tavır takınması ise daha da beter şaşkınlığa uğratıyordu kadını.

'İçeri bu şaşkın ifadeyle girersen her şey anlaşılır, toparla biraz hadi.' Melikşah kısılan gözleriyle tekrar gülümsediğinde omuzundaki saçın da işaret ve orta parmağının desteğiyle geriye atılışı derin bir nefes aldırmıştı Erva'ya.

Kalbi KorWhere stories live. Discover now