Bölüm 32 - Bir Hassas Dönem

5.9K 278 12
                                    

Gezdim, dolaştım, mezuniyet hazırlığını bile yaptım, e sonunda da geldim. Kısacık kalmış bir okul dönemini eğlenerek bitirelim derken kendimi sunumlar arasında buldum.
Neyse ben daha fazla uzatmayayım da sizi bölümle başbaşa bırakayım.
Iyi okumalar...
Iyi aksamlar...

'Umarım bir an önce iyileşirsin. Özür dilerim.' sandalyenin sürtünme sesinin ardından kadın kapıya yöneldiğinde Yafes'in sesi bir kez daha duyulmuştu. Ferzin'in belki de son kez duyacağı o buğulu ses bu defa buğudan çok buz soğukluğundaydı.

'Yolun, yok olduklarınla açık olsun.'

Yafes gelir gelmez odasına kapansa da ne Melikşah gitmişti yanına ne başkası. Hoş adam gitmek isteyeni de engellemişti. Biliyordu ki kardeşi ne kadar hazır hissetse de öyle kolay değildi senelerin birikimini birkaç cümleyle silip atmak kenara. Sonuçta koca bir buzul bile bir anda eriyemezdi ki Yafes içindeki ateşi beş dakikalık konuşmasıyla söndürebilsindi. Biraz kafasını dinledikten sonra o elbet açardı dilinin kilidini. Baktığı tavanda hangi filmleri oynattığını anlatır içini zamanı gelince dökerdi.

Flash Back

Uzandığı koltuğa bir türlü yerleşememenin siniri de üzerindeki gerginliğe eklendiğinde bu akşamında kendine azap olacağını anlamıştı. Daha yarım saat önce çatıştığı babasını şuan nasıl haklı mı acaba sorusuyla aklına getiriyor, hatta haklı olduğunu bilerek bunun üzerini karalıyordu anlam verememişti kendine. Saatin sabaha karşı olduğunun farkında olsa da telefonu olabildiğince uzağa, kapalı şekilde bırakmak belki de akıl vari tek hareketiymiş gibi hissediyordu işte.

'Terminatör!' kafasındaki tilkilerin sesinden duymadığı kilit tınısına rağmen saatlerdir beklediği kadının gelmiş olması gözlerinin içini parlattı adamın. Şu sesi duyar duymaz kaçıp gidiyordu mantığı. Salona giren bedenin kıyafetlerinde bakışları kalsa da boynuna atlayıp sarılması yine dağıtmıştı kafasını.

'Asel'im... Cennet ırmağım.' Üstüne sinmiş sigara kokusuna, alkolden akmış makyajına rağmen teninin kokusunu ayırt edebildiğinde geri çekilip yanında ufak tefek kalan kadının avuçlarının arasında kaybolacak küçüklükteki yüzünü avuçları arasına aldı.

'Kirpiklerine şiir dizilecek kadınsın.' Mırıldanmasından sonra karşısındaki yorgun bakışlar parıldadığında doğru yolda olduğunu anlayarak gülüp burnunun ucunu öperek tekrar odaklanmıştı.

'Her şeyi geçmişte bırakacağız.' Ellerinin üzerinde parmaklar gevşediğinde karşısındaki kadın gülümsemesini kaybetse de kendi vazgeçemiyordu. Sanki vazgeçse kopup gidecekti hayat en ince yerinden. O yüzden onun eksik kaldığı anları da tamamlardı Yafes. Mutlu olamadığı kadar mutlu olup, yüzünü güldürmeye çalışırdı en azından. Yapardı, kendini tanıyordu sonuçta. Çünkü yüreğini böylesine kaptırmak başka bir şeydi kendine göre.

Feed Back

Yattığı yerden doğrulup arkasına çekildiğinde bu kez karşısındaki boş duvara dikmişti gözlerini karanlık odada. Ne zaman gözünün önüne gelse acıtan anılar şimdi acıtmak bir yana kılını kıpırdatmasına neden olmuyordu. Sadece bir değil bin anıyla yüz yüze kalmıştı odasına girdi gireli.

Kalbi KorWhere stories live. Discover now